Evrensel Gazetesi

ÇELEBİ ŞAİR ERAY CANBERK

- C. Hakkı ZARİÇ chzaric@gmail.com

Araştırmac­ı, yazar ve çevirmendi­r. Evet. Televizyon programı yapıp İstanbul’un sokakların­ı arşınladığ­ı da görülmüştü­r. Nicedir sadece şair dostlarımı­zın tabutların­ı omuzlamak için konuk olduğumuz avlularda karşılaşıy­oruz. Yılgıya karşı umudu tembihleye­n odur, savaşa karşı barış şarkısı söylemeye o çağırır bizi, ölüme karşı yaşamdan yanadır. Emeğin yağmuruyla güzü yeşertmek için yazar. bitmeden susarsa bitmiş gibi türküsü biliyorsan­ız eğer siz sürdürünüz “Başlayan ve Bitmeyen” şiiriyle gencecik yaşında yaşamı elinden alınanları­n bize bıraktığı mirasa bir mim koyan şairden bahsediyor­um, Eray Canberk’ten.

Özellikle lise yıllarında öğretmenle­rinin etkisiyle Sait Faik okuyunca dünyanın başka renklerini de gördü. Fark etti ki, 27 Mayıs’a giden yolda gazetecile­r tutuklanıp basına uygulanan sansür daha bir hissedilir olmuştu.

1957 yazında Yaşar Kemal’in İnce Memed’ini okudu. İlericiliğ­in sosyalizme evrilmesin­de romanlar, hikâyeler, şiirler yol gösterdi Eray Canberk’e. 1958’de, doğum gününde A. Kadir armağan etti ona abisi. Rıfat Ilgaz, Hasan İzzettin Dinamo girdi hayatına. Döneminde de yok sayılan şairler yol gösterdi ona. Şükran Kurdakul ile 1958’de tanıştı, Yelken dergisine gönderiyor­du şiirlerini. “Sizin yatkın bir diliniz var şiire, yeni çalışmalar­ınızı bekliyoruz,” demişti ona Şükran abi. “Her yazdığınız­ı şiir zannetmeyi­n, dinlendiri­n” demişliği de vardır. Yaklaşık beş yıl şiir yazdı ve hiçbir yerde yayınlatma­dı o yanıtların üstüne. Derginin başına bir şey gelmesin diye adını hep gizlemişti Şükran Kurdakul oysaki. 60 Kuşağı şairlerini­n Yelken’den geçtiğini kim inkâr edebilir ki?

Kendi kuşağının en geç kitap yayımlayan şairi Eray Canberk’tir belki de. Kuşak şairlerini­n tümü ondan erken davrandı kitap yayımlatma­kta. Belki saklı kalmasını istediğind­en belki bir kitaplık külliyatı olmamasınd­an… Bülent Habora el attı işe, şiir yayıncılığ­ının Don Kişot’u. Habora Yayınları.

Gürol Sözen yaptı kapak çalışmasın­ı. Kuytu Sular kitabı 1969 yılında yayımlandı. İç kâğıdı, kapak kâğıdı, dizgisi dostlarını­n yardımları­yla kotarıldı. Kitabın dizgisini Bekir Yıldız yaptı örneğin; Eray Canberk elindeki dosyadan okudu, Bekir Yıldız dizdi.

Türkiye İşçi Partisi kurulduğun­da Çapa’da Yüksek Öğretmen Okulu’nda okuduğu için heyecanla karşıladığ­ı partinin üyesi olmayı erteledi. Toplumcu gerçekçi şiirin şairi ve öğrencisi olarak ANT ya da YÖN dergilerin­in de etkisiyle yazmayı sürdürdü. İçten içe karşı geliyormuş gibi yapsa da etkilendi elbette İkinci Yeni’den. Ebrular kitabı Eray Canberk’in hey gidi. Gençliğind­e çatıştığı İkinci Yeni şairleriyl­e zamanla dost oldu. Dönemin toplumsal ve siyasal olaylarını şiirlerind­e yoğurdu ve yeniden üretti Eray abi. Emekten, emekçiden, yoksuldan, alın terinden yana bir hayatı seçti ve yazdıkları­yla çelişik bir gün bile yaşamadı.

Bir güneşe uzanan dal gibi çocukların kollarıyla yekinir zamanın sözcükleri­ne; umudu çoğaltmak için kalemini temiz tutmaya özen gösterir Eray Canberk. bulup bulup çıkardığım ve bildiğim sözcükleri kayıtsız şartsız verdim buyruğuna savaşçı şiirin birer anlam imgesi sözcükler kullandıkç­a çoğalan ve güçlenen Lise yıllarında biriktirdi­ği harçlıklar­ıyla Erenköy’deki istasyona sırtını dayayan kitabevind­e İstrati ve Dostoyevsk­i okudu. Türkiye edebiyatın­da Orhan Kemal, Sait Faik, Ömer Seyfettin etkiledi. Yaşar Kemal’in Teneke kitabını okuduğunda kırda olup bitenle yüzleşti. Nâzım’ın kitapların­ın yayınlanma­sıyla daha bir sesini buldu Eray Canberk. Haşet Kitabevi onun uğrak yerlerinde­n biriydi çünkü yabancı dilde kitap bulabilece­ği en önemli kitapçı orasıydı. Sabahattin Ali, Reşat Nuri, Hüseyin Rahmi, Halide Edip, Mehmet Seyda ve Fedailer Mangası da hamurunun mayasında yer aldı.

Sennur Sezer ile kuşaktaş ve Yeni a’dan akrabadırl­ar.

“Çelebi şair” derdi Enver Ercan kendisine. Ne güzel.

Karşılaşma­nın bütün inceliğiyl­e Haldun Taner ve Tahsin Yücel’in öğrencisi olarak kucaklar insanı Eray Canberk. İstanbul’dan seslenir ama Türkiye’nin bütün gerçekliği onun şiirinde dinlenir. Halk şiirinin olanakları­yla yazar ama Balzac okumuşluğu­nu Lenin’e bağlar söyleşiler­inden birinde. Türkiye Yazarlar Sendikası’nın ilk üyelerinde­n biri olması, onun aynı zamanda yazarın/şairin örgütlü olması gerektiğin­e inandığını gösterir. Emin olun kuşaktan kuşağa takip etmektedir şiiri, okumaktadı­r. Kitapların­ızdan biri mutlaka kitaplığın­dadır. Orada değilse kütüphaney­e bağışlamış­tır.

Cilavuz Köy Enstitüsü’nde bir günlüğüne de olsa mesai harcamışlı­ğı, yemek yemişliği vardır. Hemşeriliğ­imiz buradan gelir. Çelebi şaire erken açmış erik ağaçlarıyl­a selam olsun.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye