ABD’DE yoksulluk Orta Çağ hastalıklarını hortlattı
ABD’DE evsizlerin yaşandığı bölgelerde ‘Orta Çağ hastalıkları’nın ortaya çıkmaya başlaması tartışmalara yol açtı. Yeni Zelanda ve Venezuela’daki gelişmelerin yanı sıra farklı sektörlerdeki işçi, emekçi mücadeleleri de mart ayına damgasını vurdu.
sahip oldukları hakların devamlılığı sağlandı. Şirket, zorunlu mesai yapacak, iş sınıflandırmalarını yeniden düzenleyecek ve tesis işlerinin yüzde 20’sine kadar sendikasız geçici işçileri işe alacaktı. Ancak işçiler yeni patronun iki aşamalı ücretlendirme dahil bir dizi dayatmasını en azından geçici olarak savuşturdu.
Geçtiğimiz haftalarda yine Related Co. şirketinin New York Hudson Yards’da yaptığı inşaatta çalışan işçilerin mücadelesine, firmanın talepleri görüşmek üzere işçileri kabul etmesiyle geçici bir süre ara verildiği kaydedildi. Countmein (Beni de Say) inşaat işçileri kampanyasının sosyal medya hesaplarından paylaşılan açıklamada, işçiler, görüşmeler istenen yönde gitmediği takdirde mücadeleyi devam ettirmeye hazır olduklarını, sendikalı emeği garanti eden bir sözleşme için mücadeleye bağlılıklarını ifade ettiler.
ÖĞRETMEN MÜCADELELERİ SÜRÜYOR
Florida, Kaliforniya ve Maryland’da öğretmenlerin süregelen mücadelesine katılımlar oldu. Fightback News’ın haberine göre 30 binden fazla öğretmen, personel, veli ve halk Pasco Birleşik Okul Çalışanları (USEP) için destek oluşturmak ve eğitim hizmetleri için finansman yetersizliğiyle beraber okul bölgesi çalışanları için düşük maaşlara karşı, 5 Mart günü eylem yaptı. Pasco’daki öğretmenler ve okul çalışanları düşük ücretle çalıştırılıyor. USEP Başkanı Don Peace, iyi bir sözleşmeye ihtiyaç duyduklarını, böylece öğretmenlerin sadece geçinmeye çalışmak yerine gençleri eğitmeye odaklanabileceğini ifade etti.
Sacremento’da öğretmenler grev yetkisi kararı aldılar. Sacremento Kenti Öğretmenler Derneğinin 2 bin 500 üyesinin yüzde 70’inin katıldığı 3 hafta süren oylamada grev yetkisi yüzde 92 oranında onaylandı. Sendika bölgeyi toplu sözleşmenin gereklerine uymadığı, anlaşmada tek taraflı değişiklikler yaptığı, pazarlık masasına temsilciler göndermediği, buluşmaları makul olmayan zamanlara ve yerlere belirlediği, 35 milyon dolarlık bütçe kesintisinin faturasının öğretmenlere çıkarıldığı gerekçeleri ile suçlayarak, bunlara devam edilirse grev çağrısında bulunacağını belirtti.
Annapolis’te de 5 bin eğitimci, öğrenciler ve toplum liderleri ile beraber okullarına sağlanan kaynakların arttırılması için Annapolis’in son yıldaki en büyük yürüyüşlerinden birini gerçekleştirdi.
Yine öğretmenlerin greve çıktığı Kolorado’nun Denver kentinde bu sefer Birleşik Gıda ve Ticari İşçileri Sendikası (UFCW) üyesi olan ve King Soopers süpermarketinde çalışan 8 binden fazla emekçi, grev yetkisi kararı aldı. İşçiler ücretlerin arttırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talepleri için sendika liderinin grev işareti verdiği takdirde greve gideceklerini ifade ediyor.
MÜLTECİ İŞÇİ GREVİ
Minnesota’da Afrika kökenli olan 30 Amazon işçisi, 8 Mart günü gece vardiyasında 3 saatlik greve gitti. İşçiler sürekli artan güvencesiz iş yükünden kaygılandıklarını belirttiler. Kaliforniya’ya bağlı San Francisco kentinde ise Anchor Brewing Co. firmasının el yapımı bira imalathanesinde çalışan işçiler, Uluslararası Kıyı ve Depo Sendikasına (ILWU) üye olarak sendikalaştılar. Yine firmaya bağlı ve yer olarak imalathaneye yakın bir restoran olan Anchor Public Taps’daki çalışanlar ise geçtiğimiz cuma günü sendika üyeliğini oylamaya başladılar.
YENİ Zelanda’nın Christchurch kentinde camilere düzenlenen ırkçı saldırının ardından dünyanın birçok yerinden sosyalist, ilerici örgütlerin ve her kesimden işçi ve emekçilerin dayanışma çağrılarına Abd’den de katılım sağlandı.
Amerikalı Demokratik Sosyalistler, saldırı sonrası yaptıkları açıklamada mücadele çağrısı yaptılar. “Yeni Zelanda camilerindeki düzinelerce erkeğin, kadının ve çocuğun katledilmesinden dolayı dehşete düşüyoruz. Bu planlı saldırının daha geniş siyasi bağlamı hakkında sessiz kalamayız. Saldırganın kendisi, ırkçı nefret tarafından motive edildiğini ve Abd’deki aşırı sağcı söylemler sayesinde ve Donald Trump’tan etkilenerek harekete geçtiğini belirtti” denilen açıklamada Trump’ın katliamdaki rolüne dikkat çekildi.
SALDIRGANIN ‘İŞÇİ SINIFI’NDAYIM AÇIKLAMASINA TEPKİ
Amerikan Emek Partisi (APL) de açıklamasında Donald Trump’a göndermede bulunarak faşist söylemlerin bölücülüğüne ve saldırıya karşı her kesimden işçilerin ve emekçilerin birliğinin önemine vurgu yaptı. Yaşam Ağacı Sinagogu’nun başını çektiği Musevi topluluğunun dayanışma için para toplama kampanyası başlatması örneğine de dikkat çekti. Parti, saldırganın mektubunda kendisi için‘işçi sınıfından birisi’ olduğu ifadesi kullanmasına yönelik göndermede de bulundu. Emekçilerin uluslararası deneyimlerinin faşistlerin, ırkçı bölücüler olarak ezilen uluslara zulmettiklerini ve bunu sermayenin çıkarları için yaptıklarını kanıtladığını belirtti. Açıklama “İşçi sınıfı değerlerinin faşistçe yolsuzlaştırılmasına ve bozuşturulmasına karşı, tüm insanlıkta dayanışmayı, çeşitliliği ve dostluğu tesis edebilecek yegane yolun gerçek bir işçi sınıfı hareketi kurma” çağrısıyla son buldu.
MUSEVİLERDEN ANLAMLI DAYANIŞMA
Öte yandan halkların arasındaki dayanışma karşılıksız kalmıyor. Geçtiğimiz ekim ayında “Yahudilere ölüm” naraları ile Abd’nin Pittsburgh kentindeki Yaşam Ağacı Sinagogu’na ırkçı bir terörist tarafından 11 kişinin yaşamını yitirdiği bir saldırı gerçekleştirilmişti. Katliamda zarar gören Musevi topluluğu için “Müslümanlar Pittsburh Sinagog’u İçin Birleşin” çağrısıyla 4 günde 200 bin dayanışma fonu toplandı. Cuma günü yapılan açıklamada, Pittsburgh Yahudi Federasyonu, bu nezaketin karşılığını ödemek için şimdi Yeni Zelanda’daki Müslüman toplumu için bağış kabul ettiklerini belirtti.