‘Beka, mutfaktaki ateşi söndürmez’
Sincan Bağımsız Belediye Başkan Adayı Ferhat Gürkan pazarda konuştuğu bir kadının ‘beka mutfaktaki ateşi söndümez’ dediğini belirterek, Cumhur İttifakı’nın “beka” söyleminin Sincan’da beklendiği kadar tutmadığını söyledi.
Sincan Emek ve Demokrasi Güçleri’nin Bağımsız Belediye Başkan Adayı Ferhat Gürkan, seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Fabrika önü dağıtımlarından ev ziyaretlerine, kent meydanındaki çalışmalardan çarşı-pazar gezmelerine son iki haftalık süreci değerlendiren Gürkan, gösterilen ilgiden oldukça memnun. “Ranta göre değil, halka göre yönetelim” çağrısının Sincan halkı içinde önemli bir karşılık bulduğunu düşünüyor. Gürkan, şu ana kadar gittikleri hiçbir yerde kötü bir tepkiyle karşılaşmadıklarını da özel olarak belirtiyor. İki haftalık süreçte sürekli sahada olduklarını ifade eden Gürkan, “Ulaşabildiğimiz her yere temas etmeye çalışıyoruz” diyerek, doğrudan temasta bulunamadıkları yerlerde ise insanların çevrelerine anlatması sonucu bilinir hale geldiklerini belirtiyor. Gürkan, çevrelerinden duyarak tanışmaya gelen, birebir sohbet etmek isteyen birçok insanın olduğuna dikkat çekerek örnek veriyor: “Dün sokaktan geçerken iki genç seslendi. Sincan’da bir fabrikada çalışıyorlarmış. Fabrika önünde bildiri ve broşürlerimizi dağıttıktan sonra konuşmalara şahit olmuşlar. Oradan haberleri olmuş. ‘Fabrikada herkes seni konuşuyor. Resminden tanıdık. Konuşmak istiyoruz’ dediler. Oturduk, sohbet ettik. Eskiden Ülkü Ocakları üyesiymiş ikisi de. Yaklaşık 1.5 yıldır bağlarını koparmışlar. ‘Bize vaat edebilecekleri bir şeyleri kalmadı’ diyorlar”.
‘KORUMAMIZ DA YOK KORKUMUZ DA’
Birebir sohbet etmenin önemine dikkat çeken Gürkan, Sincan’da “Herkesle konuşan işçi başkan adayı” olarak tanınır hale geldiğini ifade ediyor. Gürkan, bir kişiyle gerçekleştirdikleri bir sohbetin en az 10 kişiye yayıldığını belirtirken “Bir belediye başkan adayının sokağa çıkıp insanlarla birebir sohbet etmesi çok da alışık olunan bir durum değil” diye değerlendiriyor. Seçim çalışmaları sırasında “Herkes korumayla geziyor sen niye korumayla gezmiyorsun?” sorusuyla da karşılaştığını dile getiren Gürkan, “Belediye başkan adayları 10-15 tane korumayla, uzaktan el sallayıp geçiyor. Bizim rantçılarla işimiz yok, o yüzden korkumuz yok, korumaya da ihtiyaç duymuyoruz. Pazarcılar ‘Abi bir şey olursa biz buradayız’ diyor çarşı-pazar gezmelerinde. Bu hoşumuza gidiyor” diyor.
‘BEKA, SÖYLEMİ SİNCAN’DA TUTMADI’
Sincan’ın muhafazakar imajına karşın çok canlı tartışmaların yürütüldüğünü dile getiren Gürkan, geçmişte AKP ve MHP’YE oy vermiş seçmenin bu seçimlerde bir arayış içerisinde olduğunu anlatıyor diyor. Gürkan, yoksul halkı pençesine alan ekonomik krizin, halkın seçimlerdeki tercihini etkileyeceğini belirterek, Cumhur İttifakı’nın “beka” söyleminin Sincan’da beklendiği kadar “tutmadığını” söylüyor. Pazarda konuştukları bir kadının “‘Beka’ deyip duruyorlar. Mutfakta ateş var, işsizlikte ateş var. 33 yaşında oğlum var mimar, iş bulamıyor. Beka bu ateşi söndüremez, istediklerini söylesinler” dediğini aktardı.
‘SİNCAN'A GELİN, HALKÇI BELEDİYECİLİK İÇİN ÇALIŞALIM’
Halk için belediyecilik yapmayı seçen bir yerel yönetimin, işsizlikten halkın beslenme, ulaşım, enerji ve barınma ihtiyaçlarına, kadınların ve çocukların uğradığı şiddet ve tacize kadar geniş bir yelpazede halkın sorunlarının çözümüne katkıda bulunabileceğini belirten Gürkan, “Yeter ki rantçı, rüşvetçi, yolsuzluğa batmış, taşeroncu, işletmeci bir belediyecilik yapılmasın. Yeter ki halkın çıkarlarını gözeten belediyecilik yapılsın” diyor. Gürkan’ın yerel seçimlere giden son dönemeçte halkçı belediyecilikten yana tüm Ankaralılara bir de çağrısı var: “Rant kavgası yapan partilere, onların ittifaklarına mahkum olmak istemeyen, halkçı belediyecilikten yana olan herkesi Sincan’a çalışmalarımıza katılmaya davet ediyorum. Eminim ki buradaki umudu görmek hem çok motive edici olacak hem de kafamızdaki Sincan algısını değiştirecektir”.