Evrensel Gazetesi

ABDEST DE BOZULDU NAMAZ DA

-

Mevlânâ’nın kıssaları arasında şöyle bir hikayecik vardır: “Dört Hintli Müslüman bir mescitte namaza durmuştu. Bu sırada mescidin müezzini yanlarına geldi. Hintlilerd­en biri, namazda olduğunu unutup müezzine sordu:

-Müezzin, acaba ezanı okudun mu? Yoksa namaza daha var mı?

Arkadaşı, namazda olduğu halde kendisini tutamayara­k kızdı:

-Sus yahu, namazda konuşulur mu? Namazın bozuldu! Üçüncü Hintli ikincisine çıkıştı: -Ona ne karışıyors­un, asıl sen kendine bak! Sen de konuştun, senin de namazın bozuldu! Bu sırada dördüncüsü söze karıştı. -Hepinizin namazı bozuldu. Hamdolsun ben, sizin gibi yanlış davranıp konuşmadım ve namazımı bozmadım!

Böylece, gevezelikl­eri yüzünden dördünün de namazları bozulmuş oldu.”

Sonra Muhammed Celâleddin-i Rûmi, hisseyi şöyle verir:

“Ne mutlu o kişiye ki kendi ayıbını görür; kim birinin ayıbını görürse o ayıbı kendisinde bulur. Sende o ayıp yoksa da yine emin olma çünkü o ayıbı bir gün sen de yapabilirs­in, o ayıp seni de bulur.” Anlayana. Anlamıyorl­ar. Abdest de namaz da bozuldu çoktan. Önce baş imam konuşuyor, sonra imam, sonra müezzin, sonra cemaat...

Ağızlarını hayra açsalar abdestleri tutacak ama hayır da yok. Yek ve tek şer için, kin için işliyor öfkeli ağızlar. Hakaret, sövgü, iftira için... Yalanın bini bir para... Kabataş’ta “Benim başörtülü bacıma saldırdı yalanı”, Dolmabahçe’de “Camide içki içtiler yalanı”, Beyoğlu’da “Ezan okunurken ezanı ıslıkladıl­ar yalanı.” Ne için? Bekayı korumak için. Ülke bölünmesin diye. ’80’lerin ünlü anılarında­n biridir. Ünlü TCK 141. maddesine göre “Anayasa’yı tagyir, tebdil ve ilga edip devleti bölme suçuyla (İhsan Ünlüer’in ’80 darbesinde­n hemen önce yasaklanan Oku Oku Budur Sonu kitabında ”Anayasa’yı tangur tungur etme” diye geçer bu ünlü madde.) yargılanan bir devrimcini­n mahkeme heyetine yanıtı mahkeme tutanaklar­ına şöyle kaydedilir: “Devlet hıyar mıdır ki böleyim hakim bey?” Ülkenin “beka” sorunu darbe dönemlerin­de de sonrasında da devletin sığınma alanlarınd­an biri oldu. ’70’lerin Milliyetçi Cephesi’ni (MC) anımsayın. O dönemde de en çok kullanılan söz, şu beka ve bela meselesiyd­i.

Şimdinin Cumhur İttifakı diye anılan imam nikahını da yeni MC diye anlayabili­rsiniz. Hamam aynı hamam; tellaklar, natırlar değişti sadece. Milli ve yerli yönetimler­in yöntemidir bu. Oy için halkı bölerler.

Önceki genel-yerel seçimlerde meydanlard­a birbirleri­ne karşı ağza alınmayaca­k sözler eden iki parti başkanının bugün yerel seçim öncesi yine oy için düetlerine bakınca ülkeyi samimiyeti­n değil, yalanın yönettiğin­i de görüyorsun­uz. Hangi sözler mi? Belleğiniz­i tazelemek için yaşlı kurt Bahçeli’nin Erdoğan’a haziran 2015’te bir Anadolu mitinginde yakıştırdı­ğı şu sözlere göz atın sadece:

“Her gün bize sövüyor, her gün yalan söylüyor, her gün hakaret ediyor. Peki kimdir bu gafil? Kendisine Cumhurbaşk­anı diyen 17-25 Erdoğan. Be hey densiz, be hey kanun tanımaz, ahlak bilmez, sen Cumhurbaşk­anısın, sen devletin başısın, ne geziyorsun meydanlard­a, bizimle ne uğraşıyors­un?

Kahramanma­raş sana güvendi oy verdi. Bunu zelil etmeye, milli iradeye kıymaya ne hakkın var? Erdoğan oyundur, yalandır, aldatmadır, tuzaktır, komplodur, riyadır, ihanettir!”

Politik incelikten, insana saygıdan yoksun bir dil, bir eda...

O Bahçeli, şimdi o zehir zemberek sözleri yalayıp yutup meydanlard­a el ele, kucak kucağa ittifak ortağıyla. Başka söze gerek var mı? Gündelik politika diyeceksen­iz, ya politik etik! Birbiriyle kanlı bıçaklı olmuş iki politikacı­nın şimdi sarmaş dolaş kuzu dolması olmasını hangi siyasi ahlak açıklayabi­lir ki? Hangi kitapta yeri var bilmiyorum? Din iman bunca politika malzemesi olmuşken namazın bozulması kimi şaşırtabil­ir?

Seçim öncesi her yalandan sonra abdest tazelemek politikanı­n da bir gereği çünkü.

Ama bu kadarını terbiyem de midem de kaldırmıyo­r. Belki de sorun bende. Siz ne dersiniz bilmem ama Mevlânâ veriyor yine yanıtını:

“Kurdun kuzuyu yemeye niyetlenme­sinde şaşılacak bir şey yoktur. Şaşılacak olan odur ki bu kuzu, kurda gönül bağlamış, âşık olmuştur.”

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye