Ekonomi temel sorun, siyasilerin diline ise tepki var

HAVALARIN ısındığı, kampüste çimlerde oturan öğrenci sayısının arttığı, kiminin ise dersten derse koştuğu bir dönemde İstanbul Üniversitesi öğrencileriyle yerel seçimleri ve taleplerini konuştuk. Öğrenciler meydanlarda siyasilerin kullandığı dili eleştirirken ekonomik krizin hayatlarına etkisinden şikayetçi.

Hazırlık bölümü öğrencilerinin hemen hepsi ekonomik krizin hayatlarına yansımasından şikayetçi. Alım güçlerinin azaldığını, temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlandığını anlatan öğrenciler “Dışarıda arkadaşlarla oturup bir çay içmek ya da yemek yemek için bile uzun süre hesap yapmak zorunda kalıyoruz” dedi. Seçim sonrasında da ülkedeki ekonomik tablonun değişmeyeceğini düşünenlerin yanı sıra krizin daha da derinleşmesini bekleyenler de var. Her partiye ve ittifaka oy verecek farklı fikirleri olsa da öğrenciler seçim sonrası için pek umutlu bir tablo olmayacağı görüşünde.

ULAŞIM ÜCRETSİZ OLMALI

Psikoloji Bölümünde okuyan bir öğrenci, bir şeylerin değişmeyeceğini, adil bir seçim olmayacağını düşünse de sandığa gideceğini anlatarak şunları söyledi: “Ateşe su taşıyan karınca misali safım belli olsun diye sandığa gideceğim” dedi. Kime oy vereceğini sorduğumuzda ise “Ekrem İmamoğlu” diye cevap veren öğrenci 16 senedir ülkeyi ve İstanbul’u yöneten Akp’nin televizyonlarda , meydanlarda ‘Şunu yapacağız bunu yapacağız’ vaatlerini “16 senedir yapamadığınızı bu sene mi yapacaksınız” diye eleştirdi. Gaziosmanpaşa’da oturduğunu, ilçesine kaç senedir bir tane park yapılmadığını, sosyal kültürel etkinliklerin hiç olmadığını anlatan öğrenci “Ulaşımın ücretsiz olmasını istiyorum. En büyük belediye bütçesi İstanbul’a geliyor” dedi. Aynı bölümden bir başka öğrenci ise seçimlerin bir yerel seçim değil de genel seçim havasında geçtiğini söyleyerek “Ben insanların rahatça nefes aldığı, mahallerimizin beton yığını haline gelmediği daha özgür ve demokratik yönetilen bir kentte yaşamak istiyorum”

diye konuştu. Kendisini CHP’LI ve küskün bir seçmen olarak tanımlayan bir öğrenci de belediye başkan adaylarının yerine parti liderlerinin öne çıkmasını eleştirerek sandığa gitmeyeceğini söylüyor.

‘KULLANILAN DİL RAHATSIZ EDİCİ’

Sınıfta konuştuğumuz 3 kadın öğrenci, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkeyi genel seçim havasına sokmaya çalıştığını düşünüyor. Hiçbir tarafa karşı güven duymadıklarını, hepsinin samimiyetsiz bulduklarını anlatan kadın öğrencilerden biri, siyasetçilerin sadece vaat verdiğini seçimden sonra kimsenin ortada görünmediğinden yakınıyor. Bir diğer kadın öğrenci ise, toplumun inanç ve değerlerinin seçim malzemesi olarak istismar edildiğine dikkat çekerek “Bence meydanlarda siyasilerin kullandıkları

dil çok rahatsız edici. Birbirleriyle sokak ağzıyla tartışıyorlar” dedi.

UMUT DA GÜVEN DE YOK

İstanbul’un dengesiz nüfus sorunu olduğunu ve buna karşı politika geliştirilmediğini düşünen İletişim Fakültesi Öğrencisi Arif ise hiç kimseye güveni olmadığını ama yine de bir partiye oy vereceğini söylüyor. Seçimlerden sonra büyük ekonomik krizini yaşanacağını dile getiren Ahmet de “Seçimlerde oy kullanmayacağım” dedi. Gazetecilik öğrencisi olan Fatma ise sırf burs sıkıntısı yüzünden düşüncelerini özgürce dile getiremediğini, kadınların kendini savunamadığını ve protesto haklarının ellerinden alındığını belirtiyor. Edebiyat Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi Elif de seçimlere ve sonrasına dair umudu olmadığını dile getiriyor. (İSTANBUL/EVRENSEL)