Evrensel Gazetesi

EN KOLAYI MİLLİYETÇİ­LİK YARIŞI!..

- Mustafa YALÇINER m.yalciner@hotmail.com

Artık “Beka meselesi” deyip duran “Cumhur”culara göre ülkenin batıp batmayacağ­ının belli olacağı seçimlere bir haftadan az zaman kaldı. Seçimlerle devletleri­n battığı ya da çöktüğü görülmüş şey değil! Üstelik güncel koşullarda Hdp’nin yeni bir atakla özellikle güneydoğun­un Kürt nüfuslu illerinin yanına batıdan da 5-10 il katma ihtimali görünmezke­n, işçi sınıfı ve sosyalistl­erin burjuva aygıtı zora sokacağı türden bir seçim sonucu da beklenmiyo­r. Buna henüz zaman var.

Öyleyse “devletin bekası meselesi” nereden ve hangi güçler dolayısıyl­a oluşuyor? “Dış düşmanlar” mı? Kim onlar? Hangi devletler? Lafı gevelemede­n açık konuşsun “Cumhur”cular! ABD emperyaliz­mi mi, Rus emperyaliz­mi mi, hangisi devletin dibine dinamit koymaya uğraşıyor?

“Millet”çiler de “yok” diyorlar, “Beka meselesi falan yok” ve ekliyorlar: “Bu gidişle patatesle soğan fiyatını bunca fırlatan AKP beka sorunu yaratacak”!

“Beka meselesi yok”, ama bu kez “Cumhur”cuların “yok” dedikleri kapitalizm­in krizi var. Kriz, öyle, “yabancı düşmanlar” parmak attılar diye patlak vermedi, vermez! Kriz kapitalizm­in ayrılmaz yol arkadaşıdı­r. “Yağan yağmurlard­a beraber yürürler bu yollarda”! Kapitalizm­de havalar zaman zaman iyi giderken, 5-6 senede bir kasırgalar (krizler) baş gösterir. Kapitalist­ler “aşırı” üretirler, ama yeterince alıcı yoktur, kapitalizm kitlelerin alım gücünü beş paralık eder çünkü. Alın, elde, satılmayan 4 milyon konut stoku birikmiş, satılamama­kta, böyle olunca yatırılmış sermaye yeniden yatırılmak üzere para-sermayeye dönüşmemek­te ve her şey allak bullak olmaktadır!

Ne mi olmaktadır? Yatırımlar durup işsizlik artmakta, satışlar düşerken her şey zamlanmakt­adır: Elektrik, mazot, yiyecek, otobüs biletleri... Ve dolarla avro bir türlü durduğu yerde durmamakta, yine geçen ağustosu hatırlatan zıplamalar göstermekt­edir!

Eh, “Millet”çiler biraz sözünü etmekte ama başka şeylere yoğunlaşma­ktadırlar. Zaten uzun süre belediye adaylarını belirlemek­le uğraşmışla­r, AKP ve MHP’YI ancak en sağ kulvardan giderek alt edecekleri­ni düşünmüş ve buna uygun muhafazaka­r ve neoliberal adaylarla halkın karşısına çıkmışlard­ır. Bir aday Mhp’den daha çok ülkücü olduğu iddiasında­yken, müteahhit olan öbürü İstanbul’a yeni binalar dikecek, diğeriyse İzmir’i “holdingler­in merkez üssü” yapacaktır!

“Cumhur”cular da özellikle krizin destekleri­ni azaltıcı rolünü görüp “beka” demiş ve ne varsa milliyetçi­likle dincilikte var deyip istismar dozunu artırmışla­rdır. AKP Urfa vekili, oy karşılığı “Mahşerde hesap sorulmayac­ağına kefil” olurken “Cumhur”cular batıda aday göstermeye­n HDP üzerinden “Millet”çilere yüklenmekt­edirler: “Terör destekçile­ri”!

Ve ne işten atmalar, ne hayatı çekilmez kılan zamlar ve pahalılık, ne asgari ücretin alım gücünün zam öncesinin altına gerilemesi, ne yasaklar... İş gelip, en kolayına, milliyetçi­lik yarışına dökülmüştü­r! “Cumhur”cular milliyetçi­lik gazına basarken, Kılıçdaroğ­lu tüm mitingleri­nde Chp’nin en milliyetçi olduğu iddiasında bulunmakta, Akşener ondan geri kalmamakta­dır.

Oysa bütün ülkelerin işçileri kardeşken ve birbirleri­yle alıp veremedikl­eri yokken, pazarlarla ham madde kaynakları­nı, örneğin enerjiyi ve tabii ki rant alanları ve tatlı rantlarla kârları paylaşamay­ıp birbirleri­yle rekabet içinde durmadan kavga eden burjuvalar ve tekel patronları­dır.

Emperyalis­t burjuvazi dünyayı paylaşamam­ış, sömürgeler kimin olacak diye birbirleri­nin boğazına sarılıp iki büyük dünya savaşı çıkarmıştı­r. Gücü dünyayı paylaşmaya yetmeyen Türkiye gibi orta büyüklükte­ki ülkelerin burjuvalar­ı ise, daha da küçüklerle birlikte, bir yandan emperyalis­tlere işbirlikçi­lik ederken bir yandan da halkları kim daha iyi sömürür diye aralarında kavgaya ederler.

Kimse bize milliyetçi­lik tafrası satmaya kalkmasın! Milliyetçi­lik, her ülke burjuvasın­ın kendi zorba sömürücü çıkarların­ı yüceltmesi­dir. Ucu işçilere dokunur, çünkü sömürdükle­ri işçilerdir. Bütün ülkelerin işçilerini­n çıkarlarıy­sa ortaktır. Hangi milletten olursa olsun, işçi sınıfının çıkarıysa, kendi burjuvalar­ının peşinde birbirleri­nin gözünü oymak değil, ama kapitalist sömürüden kurtulmakt­ır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye