Bugüne kadar neler oldu?
ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim dönemindeki kampanya menajeri Paul Manafort ve onun yardımcısı Rick Gates’e, 30 Ekim 2017’de Mueller tarafından 12 suç isnat edildi.
Aynı gün, Trump’ın dış politika danışmanlarından George Papadopoulos, “Trump’ı korumak amacıyla kendisinin Rusya ile bağlantılarını FBI yetkililerine anlatmadığını” itiraf etti. 1 Aralık’ta Trump’ın Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, “Rusya’nın o günkü Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak ile görüşmelerini Fbi’dan bilerek sakladığını” kabul etti.
2018’DE YAŞANANLAR
Savcı Mueller, 16 Şubat 2018 günü, 13 Rus yetkilisini ve 3 Rus kurumunu “seçimlere müdahale etmeye çalışmak”la suçladı. Günün sonunda Rusların ABD başkanlık seçimlerine müdahale etmeye çalıştığı ancak bu çabanın seçim sonuçlarına herhangi bir etkisinin olmadığı açıklandı.
Mueller, 22 Şubat’ta Manafort ve Gates aleyhinde 32 yeni finansal suçlamada daha bulundu. Suçlamalar arasında bu iki ismin Ukrayna ve başka ülkelerdeki bazı finansal işlemlerindeki yolsuzlukları da vardı. Bir gün sonra Gates, suçlamaların bazılarını kabul ettiğini ve Mueller ile iş birliği yapacağını açıkladı. Manafort ise suçlamaları reddetti.
Gates’le irtibatı hakkında FBI’YA yalan söylemek suçundan 3 Nisan’da 30 gün hapis cezası alan Hollandalı Avukat Alex van der Zwaan, Mueller’in soruşturmasında ceza alan ilk isim oldu.
TRUMP’IN AVUKATININ OFİSİNE BASKIN
Trump’ın Eski Avukatı Michael Cohen’in ev ve ofisi 9 Nisan’da FBI tarafından basıldı. Cohen’i gözaltına alan FBI, birçok belgeye de el koydu.
13 Temmuz’da 12 Rus askeri istihbarat yetkilisi aleyhinde iddianame hazırlayan Savcı Mueller, bu kişilerin, seçim döneminde Demokrat Partinin bilgisayarlarının “hack”lenmesinde rol oynadıklarını iddia etti. O günlerde Helsinki’de Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir araya gelmeye hazırlanan Trump’ın önüne düşen bu iddianame, Abdrusya ilişkilerinde gerilime yol açtı.
Eylül ayındaki iki önemli gelişme, 7 Eylül’de Papadopoulos’un FBI’YA yalan söylemek suçundan 14 gün ceza alması ve Manafort’un Mueller ile “iş birliği anlaşması” yapması oldu.
Rusya soruşturmasından en başından itibaren kendisini ayıran ve bundan dolayı Trump tarafından defalarca kameralar önünde eleştirilen Eski Adalet Bakanı Jeff Sessions’ın 8 Kasım 2018’deki istifası, sadece beklenen bir gelişmenin gerçekleşmesiydi.
TRUMP’TAN YAZILI CEVAP
Trump’ın avukatları, 20 Kasım’da Mueller’in sorularına yazılı yanıt verdiklerini açıkladı. Konuyla ilgili konuşan Trump, sorulara yanıtları bizzat kendisinin yazdığını ifade etti.
Mueller soruşturması bağlamında hakkındaki suçlamaları 29 Kasım’da kabul eden Cohen, Trump’ın Moskova’daki bir iş planıyla ilgili Kongreye yalan söylediğini itiraf etti. Bu itiraf, Rusya soruşturması kapsamında ilk kez Trump’ın bir iş planının mahkeme kayıtlarına girmesine neden oldu.
Cohen’in 12 Aralık’ta “Kongreye yalan söylemek, kampanya finansman kurallarını ihlal etmek ve vergi kaçırmak” suçlarından 3 yıl hapis cezasına çarptırılması önemli bir gelişme oldu. Cohen, suçlamaları kabul ettiği ifadesinde, “Trump’ın daha önce ilişkiye girdiği iki kadına seçimden önce ‘sus payı’ olarak ödeme yapması için kendisine talimat verdiğini” iddia etti.
2019 HAPİSLE BAŞLADI
Trump’ın uzun süre danışmanlığını yapan Roger Stone, Rusya soruşturması bağlamında 25 Ocak 2019’da evinde tutuklandı. Stone’u, seçim döneminde Demokrat Partinin e-postalarının “hack”lenmesi konusunda suçlayan Mueller, Stone’un bu konuda FBI’YA yalan söylediği sonucuna ulaştı.
Manafort, 7 Mart’ta vergi kaçakçılığı ve banka dolandırıcılığından 47 ay hapis cezasına çarptırıldı. Manafort’a, 13 Mart’ta ise Rusya soruşturması ile ilgili suçlardan 43 ay ek hapis cezası verildi. Böylece toplamda yaklaşık 8 yıl hapis cezası alan Manafort, Mueller’in yürüttüğü soruşturmadan en fazla ceza alan isim oldu.
SON KARAR BAKANLIĞIN
Tüm bu sürecin sonunda 22 Mart Cuma günü mesai bitiminde Mueller, Rusya soruşturma dosyasını Adalet Bakanı William Barr’a teslim etti.
Kongreye önceki gün soruşturma sonuçlarıyla ilgili mektup yollayan Barr, mektubunda, “Özel yetkili savcının soruşturmasında, Trump kampanyasının veya onunla ilişkili herhangi bir kişi veya yetkilinin, 2016 başkanlık seçimlerini etkileme çabasında Rusya ile komplo veya iş birliği yaptığı tespit edilmemiştir. Adalet Bakanlığının bulguları ABD Başkanı’nı tam ve kesin olarak aklıyor.” ifadelerini kullandı.
Mektuba göre, Trump’ın adalete müdahale edip etmediğine dair bir sonuca varamayan Mueller, “Bu rapor Başkan’ın bir suç işlediği sonucuna varmazken aynı zamanda onu temize de çıkarmıyor.” yorumunu yaptı.
Mueller ayrıca, raporun bir suç unsuru oluşturup oluşturmadığı konusundaki nihai kararı Adalet Bakanlığına bıraktı.
ABD Kongresi Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elinde tutan Demokratların bazı komite başkanları süreci takip edeceklerini belirtirken, henüz parti liderlerinden net bir istikamet açıklaması yapılmadı.
Tüm bu sürecin sonucunda, yaklaşık 2 yıl süren ve 25 milyon dolara mal olan Rusya soruşturması, Trump’ın aklandığı bir süreç olarak kayıtlara girecek gibi gözüküyor. (DIŞ HABERLER)