‘Korku ülkesi’nde umut arayışı
SIRBİSTAN’DA HÜKÜMETE KARŞI PROTESTOLAR SÜRÜYOR
Sırbistan 3 ayı aşkın süredir her cumartesi, başta başkent Belgrad olmak üzere 90’ın üzerinde merkezde on binlerce kişinin sokaklarda olduğu eylemlere ev sahipliği yapıyor. Böylesi bir atmosferde her şeyden önce “umut” ve “iyimserlik” görmeyi beklersiniz ama Belgrad’da tablo hiç de öyle değil. Benim de Belgrad’da olduğum 23 Mart Cumartesi günü bir kez daha on binler, kentin kalbindeki Knez Mihaylova Caddesi’nde toplandı, hükümete tepkilerini dile getirdi, taleplerini haykırdı. Öyleyse nasıl olur da bu kent bu kadar umutsuz olabilir? Haftalardır meydanlardan sesini duyurmaya çalışan kalabalıkların talepleri neler? Muhalif partiler onların isyanının sözcüsü olabiliyor mu? Medya, protestoların neresinde ve tabii ki en önemlisi Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic… O ne diyor, ne yapıyor da hem bu kadar geniş bir kesimi kızdırıp hem de ülkenin neredeyse yarısının oyunu toplayabiliyor?
Tüm bu soruların yanıtları için özel haber dosyalarıyla dünya genelinde önemli bir başarı ve ün elde eden Vice News’ün Sırbistan Sorumlusu Daniel Bukumirovic’le konuştuk.
İKTİDARIN MEDYAYI ELE GEÇİRMESİ BARDAĞI TAŞIRDI
Muhalif siyasi liderlerin sürekli hedef gösterildiği bir atmosferde 23 Kasım’da Krusevac kentinde Sırbistan Solu Partisi Lideri Borko Stefanovic, “Ne idüğü belirsiz” bir grubun saldırısına uğradı. Vucic saldırıya ilişkin sorumluluk kabul etmese de bu olay, muhalefetin üzerindeki baskının bir göstergesi oldu ve 2017’deki protestoların yeniden başlaması yönünde çağrılar güçlendi.
Ancak Bukumirovic, protestoların esas tetikleyicisinin iktidar mensubu bir patronun iki ulusal televizyonu satın alması olduğunu söylüyor. Kasım 2018’de devlet şirketi Telekom Srbija, Kopernikus Technology adlı kablolu televizyon şirketini 190 milyon avroya satın aldı. Piyasa değerinin bundan çok daha az olduğu belirtilen şirketin bu kadar pahalıya alınması ve firmanın ana hissedarlarından birinin iktidardaki Sırp İlerleme Partisi mensubu olması kamuoyunda tepki yarattı. Srdjan Milovanovic adlı medya patronu, aralık ayının başında buradan gelen parayla, Yunan Antenna Grubuna bağlı B92 ve Sırp 1. Kanalı adlı televizyon kanallarını satın aldı. İşte bu bardağı taşıran son damla oldu. Bukumirovic, medyadaki bu son satın almaların basın özgürlüğüne büyük darbe vuracağı, halkın sesini asla duyuramayacağı endişelerinin protestoların başlamasının ardındaki esas neden olduğunu söylüyor.
Bukumirovic şu anda medyada iktidar hakimiyetinin yüzde 95 oranında olduğunu söylüyor.
MUHALEFETİN DURUMU
Sırbistan her hafta kitlesel eylemlere sahne olsa da her renkten muhalefet partisinin buradaki rolü sınırlı. Milosevic’in devrilmesi sonrası 12 yıllık süredeki iktidarlarıyla halkı büyük hayal kırıklığına uğratan
Ancak Vucic’in seçimleri kazanması için sandıkların yüzde 30’unda hile yapmasına gerek yok. Bukumirovic, tüm bu protestolara karşın bugün seçime gidilse, Vucic’in yine yüzde 40’ın üzerinde oyla kazanacağını söylüyor. Araştırma şirketi IPSOS’A göre Vucic karşıtlarının sayısı hiç olmadığı kadar artmış durumda ancak Vucic’in popülaritesinde bir azalma yok. Peki bu nasıl oluyor? 2008’de aşırı sağcı Sırp Radikal Partisindeki ayrışmanın ardından kurulan AB yanlısı, aşırı sağcı Sırp İlerleme Partisi, 2012’de hükümete geldikten 2 yıl sonra oyların yüzde 48’ini elde etti ve o günden bu yana gücünü koruyor.
ÜLKENİN ÜÇTE BİRİ PARTİYE BAĞIMLI!
Vucic ve partisi, 7 yıldır iktidarda olan bir hareket için muazzam bir organizasyona
VUCIC gücünü korusa da tablodan hoşnut değil. Bu yüzden sokakları dolduranlarla olmasa da onları temsil edemeyen muhalefetle küçük ödünler karşılığında anlaşma taraftarı. Seçimler 2020’de düzenlenecek bu yüzden bir “erken seçim”in gündemde olduğu söylenemez. Vucic de anketlerdeki üstünlüğüne rağmen muhalefetle anlaşmadan seçime gitmek istemiyor. Çünkü siyasi partilerin öncülüğündeki olası bir boykotta, oyların yüzde 80’ini alabileceği belirtiliyor. Böylesi bir tablonun uluslararası medyada nasıl yansıtılacağını tahmin ediyor ve 2020 yılında yüzde 80 oyla seçilen bir cumhurbaşkanı olarak anılmak istemiyor. Onun için 750 bin parti üyesiyle yüzde 50’lik bir seçim zaferi yeterli!
sahip.
Partinin üye sayısı tam 750 bin! Yani ülkenin 10’da birinden fazlası, sadece 7 yıldır iktidarda olan bu partiye mensup ve bu bağlılığın sırrı kesinlikle “ideolojik” değil.
Vucic’in ülkesinde iş sahibi olmaktan kamu hizmetlerinden doğru dürüst faydalanabilmeye kadar her şey parti üyesi olmanıza bağlı. 750 bin parti üyesi, aileleriyle birlikte yaklaşık 2 buçuk milyonluk bir nüfusa tekabül ediyor ve bu, ülkenin üçte birinin yaşamının partinin iktidarına bağlı olduğu anlamına geliyor. Bu yüzden sokaktaki protestocuların sayısı artsa da bu, Vucic’in oyunun azaldığı anlamına gelmiyor.
Peki Vucic, 750 bin parti üyesini nasıl elinde tutuyor? Bukumirovic, hükümetin ülkeye belli bir ekonomik istikrar getirdiğinin doğru olduğunu söylüyor. Ona göre bugün iş bulmak isteyenler için iş olanakları mevcut. 2014’te yüzde 21 olan resmi işsizlik oranı yüzde 11’lere gerilemiş durumda. Bukumirovic, Sırbistan’ı “yatırımların değil ama yatırımcıların ülkesi”; Vucic’i ise “zenginlerin sevgilisi” olarak tanımlıyor. Bu ekonomik düzen emekçilerin bir bölümünü “ehvenişer” diyerek itaat etmeye, sokaktaki protestolara yüz çevirmeye itiyor. Haberin tamamını evrensel.net’ten
okuyabilirsiniz.