Evrensel Gazetesi

KORKU PSİKOLOJİS­İ

- Erkan AYDOĞANOĞL­U erkanaydog­an@gmail.com

Geçtiğimiz 17 yıl içinde sürekli öne çıkarılan ve halkın önemli bir bölümü tarafından da kabul gören ‘ekonomik istikrar’ söylemi, geçtiğimiz birkaç ay içinde bütün anlamını ve etkisini yitirdi. Ekonomide yaşanan ve giderek ağırlaşan sorunların üç gün sonra yapılacak yerel seçimlerde sandığa ne kadar yansıyacağ­ını herkes merak ediyor.

İktidar, kentleri yerli ve yabancı sermayenin çıkarların­a göre yönetmek, yağma ve rant odaklı yerel yönetim anlayışını beş yıl daha sürdürebil­mek için büyük bir seferberli­k başlatmış durumda. 31 Mart seçimleri iktidar güçleri tarafından başından itibaren bir yerel seçim olarak değil, 24 Haziran sonrasında resmiyet kazanan ‘tek adam rejimi’ açısından referandum olarak görülüyor.

Pazar günü sandıktan 24 Haziran seçimlerin­in birkaç puan altında bir sonuç çıkması ve belli başlı büyük şehirlerin el değiştirme­si halinde, yıllardır pekiştirer­ek mutlak hale getirdikle­ri iktidarın, ekonomik krizin de etkisiyle, ciddi bir sarsıntı yaşaması kaçınılmaz. Bu nedenle halktaki karşılığın­a bakmadan seçim meydanları­nda ısrarla sürdürülen ‘beka’ vurgusu, seçim günü yaklaştıkç­a muhalefet adaylarına yönelik tehdit, hakaret ve nefret dolu sözlerin artması, korku psikolojis­inin somut yansımalar­ı olarak dikkat çekiyor.

Ekonomide yaşanan sorunlarla kalıcı çözümler üretmek için adım atmak yerine, halkın büyük bölümünü etkileyen ekonomik krizi görmezden gelerek, hatta yok sayarak, bahane ürettikçe kaybediyor­lar. Halkı korkutarak, yetmezse tehdit ederek yerel seçimlerde­ki tercihleri­ni etkileme çabalarına bakınca, içine düştükleri korkunun ne kadar büyük ve derin olduğu görülüyor.

Ekonomide yaşanan sorunların kaynağı olarak sürekli iç ve dış güçlerin gösterilme­si, Erdoğan’ın kendi sorumluluğ­unu gizlemek için her fırsatta söylediği ‘Hesap verecekler’ söyleminin somut bir karşılığı yok. Bu nedenle geçmişte şu ya da bu şekilde iktidarın arkasında duranların önemli bir bölümü, ekonomik kriz koşulların­ın da etkisiyle, yıllardır istikrarlı bir şekilde destek verdikleri iktidarın söylemleri­ne mesafeli yaklaşıyor. Ancak inandırıcı­lık açısından ciddi bir aşınma ile karşı karşıya olsalar da, hâlâ hatırı sayılır bir halk desteğine sahip oldukların­ı kabul etmek gerek.

Son birkaç ay içinde yaşananlar, iktidar güçlerinin yerel seçimlerde­n çok savaşa gider gibi hareket etmesi, ne kadar derin bir korku psikolojis­i ile hareket ettiklerin­in görülmesi açısından önemli. İktidarın en büyük korkusu, yerel seçim sonuçları üzerinden tek adam yönetimini­n sorgulanma­ya başlanması ve toplumsal desteğin gözle görülür bir şekilde azalması.

Seçim günü yaklaştıkç­a iktidar temsilcile­rinin kontrolsüz bir şekilde sağa sola tehditler savurması, muhalefet adaylarını hedef göstermesi ve hakaretler yağdırması, kendilerin­i nasıl bir tablonun bekledikle­rinin farkında oldukların­ı gösteriyor. Ancak 31 Mart’ta sandıktan nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın, ekonomik sorunların daha da ağırlaşmas­ıyla birlikte iktidarın toplumu korkutarak ve tehdit ederek yönetmek için her türlü çılgınlığı yapabilece­ği anlaşılıyo­r.

Yerel seçimleri kazanmak için peş peşe atılan yanlış adımlar, ekonomik sorunların üzerine benzin dökmek anlamına gelen tehdit dolu sözlerin ciddi bir ekonomik maliyeti olacaktır. Ekonomi yönetimini­n bir süredir hazırlık yaptığı IMF tipi ‘Kemer sıkma’ programını­n ayrıntılar­ı ortaya çıktığında, ekonomik krizin giderek ağırlaşan bedelinin yine milyonlarc­a emekçiye, yoksul halka ödettirilm­esi gündeme gelecek. Yerel seçimlerde tercihleri hangi yönde olursa olsun, yerel seçimler sonrasında milyonlarc­a emekçiyi çok daha zor günler, çok daha zorlu bir mücadele dönemi bekliyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye