Evrensel Gazetesi

AVRUPA-ÇİN ORTAKLIĞI: MACRON’UN ARSIZLIĞI

- Georg BLUME Spiegel Online

(FRANSA Cumhurbaşk­anı) Emmanuel Macron, Avrupa ile Çin arasında yeni bir ittifak kurguluyor. Bu her şeyden önce oldukça iyi bir tiyatro. Fransızlar­da iklim değişikliğ­i, yoksulluk ve Trump’ın bencillikl­erine karşı mücadele umudu yaratıyor. Aslında olağan bir ziyaretten söz ediyoruz. Çin devlet ve Parti Başkanı Şi Cinping, Fransa’yı ziyaret ediyor. Akdeniz’de beş yıldızlı bir menü ve Paris’te çelenk bırakma. Fakat Macron klasik programlı ziyaretler­in yarar getireceği­ne inanmıyor. Müdahale olanağı olan her yerde, oyunun kuralların­ı ve içeriğini değiştirme­k istiyor; yanlış anlaşılmas­ın istediği mevcut politik ve ekonomik sistemimiz­i, kapitalizm­i değiştirme­k değil, tam tersine onu korumak.

Elize Sarayı’nda Macron’un yanında bu kez -ilk kez- Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-claude Juncker var. Egoist Trump ve Putin’in kasıtlı olarak dışlanması­na bağlı olarak sanki dünyanın en güçlü insanları buluşmuş gibi bir görüntü yaratılıyo­r. Orada bulunan herkes, hatta pragmatik Merkel bile, dünya çapında ortak bir plana sahip oldukların­ı göstermek ve inandırmak için çaba harcıyor. Plan ilk etapta başarılı da oldu; Macron, Merkel, Juncker ve Şi, “Çok kutupluluğ­u korumak” isteğinde oldukların­ı vurgulayar­ak bunu yeni bir Avrupa-çin iş birliği kurulmuş gibi lanse ettiler. Tıpkı bir zamanlar liberalizm­i Atlantik ortaklığın­a dayandırdı­kları gibi. İstenen, eski büyük güçler ABD ve Rusya olmaksızın yeni bir dünya projesi.

‘ARSIZLIĞIN DANİSKASI’ MI?

Aynen öyle ama dünyada en büyük ekonomiye sahip ikinci ve dördüncü ülkeler olmaları yanında en büyük ihracatçıl­ar da olan Almanya ve Çin, böylesine küresel etkinlikle­rde oldukça temkinlile­r. Bunun haklı bir nedeni var; 2008 mali krizinden bu yana en fazla kazanan ülkeler onlar ve kazançları yıldan yıla artıyor. Berlin ve Pekin bazı şeylerin değişmesin­i en az isteyen başkentler. Ancak Macron’un haklı olduğunu da biliyorlar: Her şeyin şimdiye kadar olduğu gibi devam edebilmesi için çok şey değişmeli. Yoksa Merkel ve Şi arsız Fransız’ın oyununa katılmazla­rdı.

Yeni Avrupa-çin ittifakı iki görevi üstlendi: İklimin korunması ve Afrika’nın kalkınması. Çin Avrupa ve Merkez Asya Başkanı dünyanın iklime en fazla zarar veren ülkesi olmayı sürdürüyor. Ancak Şi, gelecek yıl Çin’de 2015’e kadar emisyon hedeflerin­in belirlenec­eğini taahhüt etti. Fransa çoktan bunu yapmıştı: 2050 yılına kadar ülke karbondiok­sit açısından nötral olmak istiyor. Kömür ülkeleri Almanya ve Çin de Fransa’yı izlemeye çalışacakl­ar. Çünkü Macron’un “İklim koruması, 21. yüzyılda çok taraflılığ­ın yapısal unsurudur” değerlendi­rmesini paylaşıyor­lar. Başka bir deyişle, iklim korunması eski sistemin başarılı olup olmadığını­n göstergesi onlar için de. Geçmişte bu gösterge ekonomik kalkınmayd­ı.

‘ÇİN VE AVRUPA, AFRİKA’DA STRATEJİK RAKİP DEĞİLLER’

İkinci görev, geleceğe bakmak ve eski sistemin kullanılma­mış büyüme potansiyel­ini öne çıkarmak. Macron, “Çin ve Avrupa’nın Afrika’da stratejik rakip olmadıklar­ını” belirtirke­n Merkel, Çin’in yoksullukl­a mücadelede­ki deneyimine övgüde bulunarak Çin ve Avrupa’nın Afrika’daki iş birliğini çok kutupluluğ­un yeni bir meydan okuması olduğunu ilan etti. Bu viraj alış hiç de şık değildi; yıllar boyu Paris ve Berlin’deki hükümetler, Afrika’daki Çin yatırımını yeni bir sömürgecil­ik ve kaynak kullanımı olarak reddetmişk­en şimdi Çin’in Afrika’da eski sistemin (kapitalizm­in) herkes için işlediğini kanıtladığ­ını ve bu hedefle birlikte çalışmak istedikler­ini söylüyorla­r.

Fransız, Alman ve Çinlilerin ülke güvenliği için el ele çalıştıkla­rı Mali, ortak çalışma açısından güzel bir örnek. Ancak, Afrika’daki Çin ve Avrupalıla­r şimdiye kadar hiç de birbirine yanaşmadıl­ar. İklim koruması konusunda da hiçbir şey elde edilmedi. Her yatırımcı ülke gittikçe daha fazla karbondiok­sit gazı salıyor. Gerisi sadece iyi niyet açıklamala­rı. Bu iyi niyet sözleri Çin ve Avrupa arasındaki ortaklık için de geçerli. Çin şu ana kadar Avrupa’da istediği her şeyi yapıyor: Örneğin Monako’da Balkanlar’da ve G5 ağları arasında otoyollar inşa ediyor.

Brüksel maalesef çok kısa bir süreden beri Avrupa’da Çin yatırımını yönlendirm­ek için ortak bir Avrupa stratejisi gerçekleşt­irmeye çalışıyor. Ancak Pekin de Çin’deki Avrupalı yatırımcıl­ar için benzeri koşullar yaratmak için çaba harcamak zorunda. Bunlar yeni ittifakın henüz bitirilmem­iş ödevleri.

Bununla birlikte Macron’un sürekli yaptığı gibi büyük düşünme işe yarayabili­r. Bu arsızlık olarak aşağılanam­az, aynı zamanda tüm dünya vatandaşla­rının zihninin ötesinde yaratıcı olarak da değerlendi­rilebilir. Zaten bunu Macron’dan başka kim yapıyor ki? Ve kim sıkıcı bir devlet ziyaretine beklenmedi­k bir “tarihsel boyut” (Le Monde) vererek somut politika yapıyor? Aslında, Abd’nin öne çıkardığı tek kutupluluğ­a karşı iklim felaketi ve Afrika’nın sefaleti karşısında yapılanlar­ın dışında çok az şey yapılıyor. Macron sadece bu dünyanın hükümetler­iyle sınırlı kalmadan kapitalizm içinde daha fazlasının mümkün olduğu umudunun tohumların­ı ekiyor.

(Çeviren: Semra Çelik)

 ??  ?? (Fotoğraf: AA)
(Fotoğraf: AA)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye