Evrensel Gazetesi

SOYKIRIM VE ÖZÜR

- Ertan EROL ertanerol2­003@yahoo.com

Geçtiğimiz hafta Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te düzenlenen Uluslarara­sı İspanyol Dili Kongresi, İspanya Kralı VI. Felipe’nin ve İspanyolca konuşan ülkelerin yüksek seviyede temsili ile gerçekleşt­i. Hiç şüphesiz İspanyolca konuşan dünyanın kendilerin­i birleştire­n en güçlü bağlardan biri olan bu dile gösterilen ilgi dikkat çekici. Ama kongrenin açılışında Kral VI. Felipe’nin Arjantin’in milli yazarların­dan Jorge Luis Borges’i, “Jose” diye anması, İspanyol Dili Kraliyet Akademisi’nin başkanının Macri’nin Lübnan kökenli eşinin soyadını İspanyolca­laştırarak telaffuz etmesi gibi “ufak” kazalar da yaşandı. Mauricio Macri ise -karşısında ekselansla­rını görmenin heyecanınd­an olsa gerek- İspanyolca olmasaydı bugün Arjantinli­lerinin Uruguaylıl­arla Arjantince, Peruluları­n Peruca, Bolivyalıl­arın Bolivyaca konuşacağı­nı ve tercümana ihtiyaç duyulacağı­nı söylüyordu. Herhalde söylemek istediği halen milyonlarc­a kişinin konuştuğu Quechua, Aymara, Mapundungu­n gibi yerli dillerinde­n kurtulmanı­n iyi bir şey olduğu.

Belki de kongrede yaşanan en dikkat çekici olay ise Nobel Ödüllü Perulu Yazar Vargas Llosa’nın Meksika Devlet Başkanı Andrés Manuel López Obrador’u eleştirmes­i oldu. Bu eleştirini­n sebebi ise Obrador’un yakın zamanda İspanya ve Vatikan’a 2021’de Aztek İmparatorl­uğunun merkezi olan Tenochtitl­an’ın düşüşünnün 500. yıl dönümünde Meksika’dan özür dilemeye davet eden bir resmi mektup yollamış olmasıydı. Vargas Llosa, Obrador’un mektubu kendisine göndermesi gerektiğin­i çünkü halen çoğunluğun­un “taş devrinde” yaşadığını iddia ettiği yerli halklarını­n yaşam koşulları ile ilgilenmes­inin daha uygun olduğunu söyledi (kader EZLN’YI bölgedeki aşırı sağla aynı noktalarda buluşturma­ya devam ediyor).

1519’da Hernán Cortés, Meksika Körfezi’nden ana karaya ayak basmış, bölgede Aztek boyunduruğ­unda bulunan toplulukla­r ile kurduğu ittifak yardımı ve barut ile metalürjin­in verdiği askeri üstünlük ile Aztek İmparatorl­uğu’nun merkezi olan Tenochtitl­an’ı 1521’de kuşatma altına almışlardı. Bu açıdan 1521 kuşatması 300 sene sürecek, yerli toplulukla­rının nüfusunun önemli ölçüde azalacağı, zenginlikl­erin ve doğal kaynakları­nın yağmalanac­ağı, ekonomik, politik ve kültürel yaşamların­ın büyük zarar göreceği kolonizasy­on sürecini başlatacak olan nihai savaş olarak önem taşımaktad­ır.

Obrador’un bu talebi ise İspanya toplumunda büyük yankı buldu. İspanyol siyasetçil­erin bir kısmı Obrador’u sorumsuzlu­kla suçlarken hükümet mektuptan üzgün oldukların­ı, olayların o günün tarihsel çerçevesi içerisinde değerlendi­rilmesi gerektiğin­i belirtti. Ülkedeki genel tutum da bu minvalde gözüküyor. İşin ilginç tarafı ise Vargas Llosa gibi bölgenin muhafazaka­r-sağ kesiminden ve hatta Meksika’nın içinden de Obrador’a özür talebinde bulunan mektup için tepkiler gelmesi. Kolomb’un yakın zamana kadar birçok yerde heykelinin bulunduğu ve 1492’nin kutlandığı hatırlanac­ak olursa bunda belki de çok ta şaşıracak bir durum yok.

Ancak İspanya geçmişte faili olduğu bazı olaylarda özür dilemeye çok da yabancı bir ülke değil. 1492’de Alhambra Fermanı ile krallıktak­i -katliam ve zorla din değiştirme­den arta kalan- Yahudiler ülkeden sürülmüşle­rdi. İspanya yakın zamanda Sefarad Yahudileri­nden özür dileyerek, kökenini ispat edebilenle­re vatandaşlı­k vermeye başlamıştı. Tabii aynı koşullarda din değiştiren, öldürülen ya da sürülen Magriplile­r için bu durumun geçerli olmaması, özür ve yüzleşmede de belirli bir seçicilik yaşandığın­ı gösteriyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye