ZMO: ÜRETİCİLERİN BÜYÜK KISMI ÜRETİMDEN KOPARILDI
ŞEKER fabrikalarının özelleştirilmesiyle durumdan en fazla etkilenen kesimlerden biri de üreticiler oldu.
Ziraat Mühendisleri Odasının (ZMO) 2018’de hazırladığı rapora göre Türkiye’de 1950’li yıllara kadar Uşak, Alpullu, Eskişehir ve Turhal şeker fabrikalarında şeker üretimi gerçekleşti. Gerek şeker pancarının hasat edildikten sonra kısa sürede işlenmesi, gerekse uzun mesafeden yapılan taşımanın maliyeti nedeniyle ekim alanları şeker fabrikalarının yakın çevresinde yer aldı.
Ülke nüfusunun ve ihtiyacın yerli üretimle karşılanması amacıyla şeker fabrikalarına 1950’li yıllarda 11, 1960’lı yıllarda 12, 1977 yılında 1, 1980’li yıllarda 6, 1990’lı yıllarda 3, 2001 yılında 1 fabrika daha eklendi. Fabrika sayısının artmasına paralel olarak şeker pancarı tarımı yaygınlaşarak şeker üretimi arttı. 1926 yılında 542 hektar alanda 4 bin ton olan şeker pancarı üretimi, 1961 yılında 130 bin hektar alanda 2.9 milyon tona, 2017 yılında ise 340 bin hektar alanda, 21 milyon tona ulaştı.
Ancak kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, doğal afetler ve şeker pancarı hastalıkları nedeniyle Türkiye’de hem ekim alanı hem de üretim çok düştü. Şeker pancarı üreticilerinin büyük bir kısmı da üretimden koparıldı.
ZMO hazırladığı raporda, “Kamu tarafından kurulan şeker fabrikalarının bazıları kârlılık amacı gözetilmeden, yörenin sosyal ve ekonomik gelişmişliğine katkı sağlamak için kurulmuştur. Bu fabrikaların zararları kamunun tüm fabrikaları ile birlikte ele alındığında, devlete ek bir maliyeti yoktur. Yaratılan istihdam, yan sektörler ve ekonomik hareketlilik göz önüne alındığında, kamu açısından kârlı bir yatırım olduğu söylenebilir. Ancak bu fabrikalar, bütüncül bir yaklaşımla genel ekonomik yararları göz önüne alınmadan zarar ediyor gerekçesi ile özelleştirmelerin bahanesi yapılmış, sonrasında ise tüm fabrikalar aynı kapsama alınmıştır. Arazisi kıymetli arsalar haline gelmiş fabrikaların, farklı kullanımlarla üretim süreçlerinin dışında kalması, şeker pancarı tarımına ve ülke ekonomisine telafisi güç zararlar verecektir” ifadeleri yer almıştı.
ZMO özelleştirmeyle ilgili şu önerilerde bulunmuştu:
“Q Ülkemizin şeker politikası; gıda güvenliğini, kendi kendine yeterliği sağlama ve dünya piyasalarında önemli bir üretici olma amacı taşımalıdır.
Q Sağlık ile ilgili her geçen gün yapılan araştırmalarla ortaya çıkan NBŞ kotalarının artırılması durdurulmalı, AB kota seviyelerine uygun olarak yeniden düzenlenmeli, NBŞ kotalarının takibi etkin olarak yapılmalıdır.
Q Şeker üretim maliyetlerini düşürmek için şeker pancarı tarımı desteklenmelidir.
Q Kamuya ait şeker fabrikaları sadece ekonomik yönüyle değil, sosyal yönüyle dikkate alınmalıdır. Özelleştirme süreçlerinin şeker pancarı tarımına yapacağı olumsuz etki göz önünde tutulmalıdır.”