Kayseri’de bir eşik aşıldı
BARON HAUSSMAN VE YEREL SEÇİMDEN FAZLASI...
Hemen her seçim dönemi, “Bu seçim diğerlerine benzemiyor çok kritik ve önemli bir seçim olacak” denilir. Genel siyasi gelişmeler ve ekonominin durumu da göz önüne alındığında bizlerin de katılmadan edemeyeceği bir tespittir bu. Belki bundan böyle de bu tespitler devam edecek. Aslında her seçimi bir diğerinden önemli ve farklı kılan, egemen sınıfların politik yaklaşımları/kararlarıyla, karşısında henüz örgütlülüğü zayıf olsa da ezilen toplumsal sınıfların konumudur.
Bu seçimlerde de böyle bir süreç yaşandı. Yerel yönetimlerin seçilmesi, merkezi iktidarın/egemenlerin bu seçimi bir var olma yok olma noktasına getirmesi de hiç kuşkusuz ki egemenliklerinin devamını sağlamak üzere planlarının bir parçası olmasıyla ilgiliydi. Alt yapı sorunları, projeler vs. hemen hepsi rantın bölüşümü, sermayeye yeni olanaklar açmak üzere propaganda edildi. Tabii cilalanarak ve tüm kent yaşayanlarının yararınaymış gibi gösterilerek. İkna edici olamadıklarını düşünmüş olacaklar ki; “Ülkenin beka sorunu var aman ha yerelleri kaptırırsak mahvoluruz” diyerek inandırıcılıklarını siyasal olarak perçinlemek istediler.
GEL KAYSERİ’YE…
Ama Kayseri de dahil tüm memlekette bu inandırıcılığın silikleşmeye başladığını gördük. Sadece ekonomik kriz vs. nedeniyle değil ama yıllardır mücadelesinden deneyim kazanarak ilerleyen, ağır aksak olsa da bilincini ilerleten bir emekçi sınıflar gerçeğiyle de yüz yüze kalan egemenlerin inandırıcılığı bu dolayımla da azalmaya devam etti. Yazımızı da esasta bu noktadan ilerletmek istiyoruz. Zira birçok ilimiz için de söylenebilecek ama özelde Kayseri için bazı saptamalar yapabiliriz diye düşünüyoruz. Birçok ilgili makalede kısmen yerel seçim süreci ve kısmen sonrasına dair yazılar yazıldı. Hepsi oldukça yerindeydi. Ama birçok sanayi kentinde olduğu gibi Kayseri’de de işçi sınıfının mücadele ettikçe biriktirdiklerinin, bu birikim çeşitli eksiklikler (kendiliğindenlik gibi) barındırsa da, kendisine kılavuzluk ettiğine tanıklık ediyoruz. Hakim siyaset anlayışından kopma eğilimleri bu birikimler yoluyla hızlanıyor diyebiliriz. Bunlara kısmen değinildi.
MÜCADELELERDE İLERİ ÇIKAN İŞÇİLER
Bu seçimde de örneğin; Kayseri’de Bağımsız Belediye Başkan Adayı Eylem Sarıoğlu etrafında sürdürülen çalışmanın belli aşamalarında yıllardır mücadele eden, sayıları henüz az da olsa fabrika işçileri ile sürmesi tesadüf değildi. 10-15 yıldır (öncesi bir tarafa) süren işçi mücadeleleri ve onun ileri çıkan kesimleri yerel seçimde kendilerini temsil ettiklerine inandıkları aday etrafında özgün bağımsız bir çalışma sürdürmekten geri durmadılar. En kalabalık ev toplantılarını organize edenler, çevrelerinden en çok oyu -sandıklarını da kontrol altında
tutarak- alanlar bu arkadaşlarımız oldu. Yıllardır emek ve işçi mücadelesinin içinde yer alan bir adayla seçime girmenin verdiği rahatlık, bu ileri çıkan işçilerin işyerinde/mahallesinde kendisine olan güvenle de birleşince, işyerlerinde toplantılar evlerinde buluşmalar ayarlamaya kadar ilerledi.
Yıllardır Kayseri’de de işçi mücadeleleri, kadın hakları ile ilgili mücadeleler çalışmaları yürüten kuşağı da az çok biriktirmiştir. Ceha işçilerinin sendikalaşma ve aylar süren direniş ve mücadelelerinden öne çıkmış az sayıda olsa da bir grup işçinin adayımıza oy toplamasından
tutalım, ODS döküm işçilerinin DİSK’I örgütleyen “milliyetçi/muhafazakar” gelenekten gelen işçilerinin fabrika önünde adayı alkışlamaları ve bildirilerini dağıtmalarına kadar, Boytaş işçilerinin direnişini örgütleyenlerden; yıllardır politikaya uzak dursa da kadın hakları için mücadele eden bir adayın el ilanlarını dağıtan, kendisinin de söz sahibi olacağına inanarak adayla birlikte koşturan emekçi kadınlara kadar; ailesi Kayseri’nin yerlisi olan ama ikna olarak kendisi bağımsız adaya oy isteyen gencine kadar; saya direnişinde önderlik edenlerin atölye atölye dolaşarak oy istemesine kadar
aslında bir eşik aşıldı Kayseri’de. Bu anlatılanlar elbette yapılan rutin çalışmaları ve işleri gölgede bırakmamalı, zira çalışmanın birçok aşamasında ve yerinde yer alan birçok emekçinin de bulunduğunu belirtmeliyiz.
Esasen burada ifade edilmeye çalışılan; yıllardır biriken sınıf çelişkilerinin ve onun sonucu ortaya çıkan mücadelelerin bir şekilde içinde yer tutmuş işçilerin, kadın hakları mücadelesinde yer almış kadın emekçilerin seçimlerde de kendilerini ifade eden adaylar etrafında bir çalışmanın içinde yer alabildiklerini anlatmaktı.