MİMAR HAUSSMAN VE KENTLER
FRANSIZ devriminden burjuvazinin çeşitli sonuçlar çıkararak kentleri yeniden inşa ettiklerini biliyoruz. O dönemin egemenleri Mimar Baron Haussman’ı yardıma çağırmışlardı. Özellikle Paris için. İşçi ve emekçilerin isyanında barikat kuramayacakları geniş caddeler, işçilerin kentlerin dışına taşınması için alt yapı inşasına kadar bir dizi plan hayata geçirilmişti. Öyle ki; sanayi devrimiyle birleşen bu zaman diliminde, fabrika yerlerinin seçimi, işçilere konutların yapımı, kente su sağlanması ve çöplerin toplanmasının hepsi özel girişimlere devredilmelidir denilmişti. Baron Haussman hiç kuşkusuz egemenlere hizmet ederken o dönemi esas almıştır, ama bugünün baronları ve düzenleri işçi ve emekçilere verecek bir şey bulamadıkça, onların mücadelelerinden elbette korkarak sömürü çarkını döndürmek için birçok yola başvurmakta, kitlelerin yanlış yönelimi için ‘kutsal bilinen’ ne varsa üstünde tepinmekten geri durmamaktadırlar.
Baronları ve arkasındaki güçleri gören işçi emekçi sayısındaki artışın devam ettiğini bu seçimde daha iyi gördük desek yeridir. Kendi bağımsız çalışmasının da önünü açtığınızda işçi ve emekçilerin politik bir tutum alarak ilerlediği daha açık görüldü*. Elbette yerel seçim her şey değildir. Ama bazı şeylerin yansıtıcısı olmuştur. Sınıf çelişkilerinin görünmesinde rol üstlenmiştir. Bizlere düşen bu rolde onlara yardımı
*Buradaki politik tutum kısmen seçimde alınan tutum ile oy vermekle sınırlı kalmaktadır elbette. Kendi sınıf partisinde örgütlenme, onun etrafında direkt bir çalışmadan bahsedemiyoruz. Bu tartışma yazının ana teması dışında kalmaktadır.