Dün gazeteciler, bugün gazetecilik öldürülüyor
1997’de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından Hasan Fehmi’nin öldürülmesi olayından hareketle belirlediği 6 Nisan, “Öldürülen Gazeteciler Günü” dolayısıyla konuşan
Basın-meslek örgütü temsilcileri, dün gerçeğin halkla buluşmasını engellemek için, gazetecilerin öldürüldüğünü, bugün ise gazeteciliğin öldürülmeye çalışıldığını söyledi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Güney ve Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) Sözcüsü Hakkı Boltan, “Öldürülen Gazeteciler Günü” dolayısıyla Mezopotamya Ajansına (MA) değerlendirmede bulundu.
GERÇEĞE SET
Türkiye’de gazetecileri öldürmenin geçen yüzyılın başından itibaren başvurulmuş karanlık bir yok etme yöntemi olduğunu ifade eden TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, “Bugün Türkiye’de kayıtlar tutulduğundan bu yana en az 79 gazeteci öldürülmüştür. Üzülerek belirtmek gerekir ki öldürülen gazetecilerin bir çocuğu da yakın dönemde katledilmişlerdir. Uğur Mumcu, Musa Anter, Metin Göktepe, Hrant Dink, Ahmet Taner Kışlalı, Turan Dursun, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Namık Tarancı, Halit Güngen, Hafız Akdemir, Ferhat Tepe, Nazım Babaoğlu ve daha adını anamadığım onlarca basın şehidi, bu ülkenin en karanlık yıllarının ölümsüz isimleri olarak tarihe geçmişlerdir. Gazetecilerin ölümünde kimi zaman bizzat devletin kirli elleri devreye girmiş, kimi zaman iş birlikçi gerici çevreler harekete geçirilmiştir. Ama meramı sadece bu ülke halklarına gerçeği yansıtmak olan gazetecilerin sonu ise sadece katledilmek olmuştur. Amaç bellidir. Kutsal mesleğimiz üzerinde bir korku, baskı örtüsü sermek, yüreğimize zihnimize sokacakları hayat korkusuyla bizleri oto sansüre itmek ve böylece gerçeğin halkla buluşmasını engellemektir” şeklinde konuştu.
“Gerçeğin mutlaka ama mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır” diyen Oral, her şeye rağmen ülkedeki korkusuz gazetecilerin, hayatları pahasına gerçeği yazmaya devam ettiklerini kaydetti.
ÖGİ Sözcüsü Hakkı Boltan, gazetecilerin toplumun belleği olduğunu, yaşananları gündemde tuttuklarını belirterek, “Gazeteci neden öldürülür?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Hakikatin peşinde koşan gazeteciler sürekli saldırıların hedefi olmuştur. Ötelenen, gizli tutulmak istenen kirli ilişkileri, topluma zarar veren tüm kirli hesapları ortaya çıkaran tek gayesi gerçek ve hakikatin bilinmesini kendine dert edinen bu gazeteciler sürekli saldırılara hedef olmuşturlar.”
Boltan, “Gazeteciliği öldüren bir iktidar ile karşı karşıyayız. Gazeteciliğin düşmanları, gazeteciliği tanımlamaya kalkışarak mesleğe sınır biçerek, gazeteciliğin yapılmasını engelleme adına her şeyi yapmaktadırlar” diye konuştu.
‘BUGÜNÜN YÖNTEMİ CEZAEVİ’
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Güney ise, Türkiye’de geçmiş dönemde gerçeğin peşinden koşan gazetecilerin katledildiğini, bugün ise gazetecilerin cezaevlerine konulup seslerinin kısılmak istendiğini söyledi. Güney, “Haber takibi sırasında gözaltına alınan onlarca meslektaşımız adli kontrol şartıyla serbest bırakılarak şehir hapsine alınıyorlar. Fiziksel olarak geçmişte olduğu gibi öldürülmesek de baskı ve iktidarın inşa ettiği yeni medya yapılanmasında yandaş gazeteci karakteri ile mesleğimiz katledilmektedir” dedi. (MEDYA SERVİSİ)