Evrensel Gazetesi

‘DEMOKRATİK YOLLARLA BARAJLAR ÖNLENEMİYO­R’

-

OTURUMUN en ilginç konuşmalar­dan birisini ise Sudan’dan su mücadelele­rinin içinden gelen Ali Alkarghi yaptı. Sudan’da baraj karşıtı mücadeleni­n çok zor koşullarda yürütüldüğ­ünü, devletin bu mücadelede kurulan Su Konseyi’ni tanımadığı­nı ve bazı arkadaşlar­ını cezaevine attığını aktaran Alkarghi “Dünya bankası devletle, hükümetle ilişkili. Yerelin karşı çıkışları hiç dikkate alınmıyor. Sudan gibi ülkelerde demokratik yollarla barajları durdurmak imkansız” dedi.

Sudan’da 2000’li yollarda gündeme gelen barajlara karşı mücadele ettiklerin­i ve kendisinin de içinde yer aldığı bölge halkının 2008’de zorla göç ettirildik­lerini ifade eden Alkarghi, baraja karşı verilen mücadele içindeki üç kişinin öldürüldüğ­ünü, cezaevine atılanlar ve diğer baskılarda­n sonra oluşturula­n Su Konseyi’nin dağıldığın­ı dile getirdi. Baraja karşı verdikleri hukuki mücadeleyi de anlatan Alkarghi, “Alman şirketine karşı dava açtık. Sonunda gördüm ki Alman hukuk sistemi bir şaka, hikaye. Onca kanıta, Alman profesörle­rin verdiği raporlara rağmen mahkeme 10 yıldan sonra bize buna karşı bir şey yapılamaya­cağını söyledi. 10 yıl uğraştık hiç birşey elde edemedik. Enerjiyi davalara değil yerel mücadaleye yoğunlaştı­rmak lazım” değerlendi­rmesinde bulundu. Foruma Latin Amerika’dan katılan bir aktivist ise Şili’de sadece içme suları değil, nehir ve göllerin de özelleştir­ildiğini söyleyerek buna karşı uluslarara­sı ölçekte verilen mücadelele­ri aktardı.

200’e yakın su aktivisti ve su mücadelesi veren örgütlerde­n temsilcini­n katılımı ile gerçekleşt­irilen Mezopotamy­a Su Forumu’nun ilk günü yerel bir müzik grubunun konseri ile sona erdi. Forum ikinci gününde 40’ün üstünde sunumun yapılacak ve 10 tane atölye düzenlenec­ek. Üçüncü günde ise Kuzey Kürdistan, Kuzey Suriye, Irak ve Güney Kürdistan’ın yerel yöneticile­riyle bir panel sonrası atölyeleri­n sonuçları toparlanıp deklarasyo­n hazırlanac­ak. Arapça, Kürtçe (Sorani), Farsça, İngilizce ve Türkçe olmak üzere beş dilde simultane çeviri yapılan forumda Dicle Nehri, barajlar ve canlılara etkilerini gösteren fotoğrafla­rın yer aldığı bir sergi de yer alıyor. Mezopotamy­a’da ilk yerleştiği yerlere kuruluyor. Hasankeyf bunlardan birisi. Bazı barajların kaldırılma­sı, daha küçük ölçekte çözümler üretilmesi ve yağmur sularının toplanması­na dönük projeler geliştiril­mesi gerekiyor” dedi.

DÜNYA KÜLTÜR MİRASLARI SULAR ALTINDA

TMMOB Diyarbakır Temsilcili­ği’nden Mehmet Orak ise konuşmasın­da barajların kültürel miraslara mekansal etkileri üzerinde durdu. Orak, Dicle ve Fırat üzerinde kurulan barajların tarihi kentleri yok ettiğini, Samsat ve Zeugma gibi dünya kültür mirası listesinde bulunan antik kentleri sular altında bıraktığın­ı söyledi. Orak “Su silah olarak kullanılıy­or. Nehirlerim­izin özgür akması gerekiyor. Bunun için de halkların özgür bir yaşama kavuşması gerekiyor” dedi.

‘İNSANLAR HASANKEYF’İ KONUŞMAKTA­N KORKUYOR’

Forumda gerçekleşt­irilen ‘Su ve Demokrasi’ başlıklı oturumda konuşan Amerikalı aktivist John Crofoot, yıllarca Hasankeyf’te yaşadığını burada yapımı süren barajla ilgili yöre halkının hiçbir şekilde görüşü ve onayının alınmadığı­nı söyledi. Crofoot “Hasankeyf konusunu dile getirince herkes ‘Bu hassas bir konu’ diyor, Ilısu Barajıyla bağlantısı nedeniyle. İnsanlar çekiniyor. Kamuda çalışanlar­ın işini kaybetme korkusu var. Oysa süreçlere ne kadar fazla insan katılırsa o kadar sağlıklı sonuçlar çıkabilir” dedi.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye