HAFTER’İN TRABLUS’A DOĞRU İLERLEYİŞİNİN ARKA PLANI
TÜM Arap iç savaşları eşit ortaya çıkmadı. Libya beş yıldır iç savaş halindeydi, ancak Yemen ve Suriye’deki mezhep savaşları gibi katliamlarla ve kıtlıklarla dolu bir iç savaş olmadı. Libya’nın savaşı oldukça sıra dışı özelliklere sahip: Düşük ölüm oranları, yüksek silah dağılımı, iki hükümet (her ikisi de egemen olduklarını iddia ediyor), savaş güçlerinin aşırı parçalanması ve savaşçıların her iki tarafına ödeme yapan aynı merkez bankası.
SATIN ALINAN SİLAHLI GRUPLAR
Askeri açıdan bakıldığında, Libya’nın savaşının belirleyici özelliği, bölgenin nasıl ele geçirildiği ile ilgilidir. Uzun süren çetin savaşların olduğu yerde, genellikle cihatçılara karşı, bölge değişimi yavaş ve yıkıcı bir şekilde gerçekleşir. Tersine, büyük kazançlar ve toprak kayıplarının olduğu yerlerde, genellikle satın alınan gurupların saf değiştirmesi veya bir taraf saldırırken diğer tarafın ateş etmeden kaçması vuku bulur. Libya’nın iç savaşını askeri olarak çözme umutları için bu ne anlama geliyor?
4 Nisan’da, General Hafter’in Libya Ulusal Ordusu (LNA), Trablus’u nihayet zorla alacağını açıkladı. Bu bir anda olmuyor. Aslında bu, yakın hedefi Bingazi’nin cihatçılarından kurtulmak, uzak hedefi ülke genelini kazanmak için Hafter’ın onur operasyonunu başlatmasından bu yana beş yıllık bir sürecin sonu. Bu duyuru Libya’nın savaşındaki temel bir değişikliği mi yoksa sadece doğal bir sonucu mu yansıtıyor? Hafter zaferin kıyısında mı?
OPERASYON NEDEN ŞİMDİ?
Bu neden şimdi oluyor? BM Genel Sekreteri, Trablus’ta, Libyalıları desteklemek için uzun zamandır beklenen ulusal konferansta bir basın toplantısı yaparken, Libya Ulusal Ordusu lideri Hafter tumturaklı bir açıklama ile Trablus’un Kurtuluşu Operasyonu’nun başladığını ilan etmeyi seçti.
Gerçek şu ki çoğu Libyalı savaşmaktan bıkmış durumda. Ama anlaşmazlığın nasıl sonlandırılacağı konusunda karşıt fikirlere sahipler. Sivillerin yaklaşık yarısı, iç savaşın sona ermesi anlamına gelmesi halinde askerleri başkentte karşılamaktan hoşnut, diğer yarısı ise direnişe katılacak ve Libya Ulusal Ordusu ile kıran kırana mücadele edecek.
Hafter’in yapmaya çalıştığı şey, “Libya’nın kurtarıcısı” olarak kendisine destek veren popüler bir temel oluşturmak ve BM destekli siyasi sürece bir alternatif yaratmak.
HAFTER TRABLUS’U TUTMAZ
Trablus’a yapılan saldırı bir kabuki (Japonya’ya has müzikli ve danslı bir çeşit sahne oyunu) tiyatrosu biçimidir. Hafter, gerçek bir sıcak savaşta başaramayacağını ve çıkarlarına zarar vereceğini bilerek saldırının ortaya çıkmasından faydalanabileceğini zannediyor. Trablus’a saldırmak yerine haber döngüsünü fethetmek için tank ve tweetleri kullanması, anlaşılır bir strateji gibi görünüyor. Askeri bir zafer gerçekten imkansız ve onun tehdidi zaten yerel ve uluslararası güçlerin Hafter’e karşı bir araya gelmesine neden olmakta. Ardından gelen tepki, onu (Bm’nin örgütlediği) Ulusal Konferans’tan dışlayabilir. Dahası Hafter, Trablus’u tutacak ateş gücünden yoksun. Güçleri aşırı gergin olduğunda, yeniden dirilen bir cihadi hareketi de dahil olmak üzere sayısız rakiplerinden bir dizi gerilla mücadelesi ile karşı karşıya kalacaktır.
O zaman Hafter kendi gücüne fazla mı güveniyor? Bu şüphesiz benim ve çoğu yorumcunun ilk eğilimi. Ama belki bir şeyleri kaçırıyoruz. Hafter yetenekli bir kukla ustasıdır.
Ve işte Libya’nın kendine özgü mücadele biçiminin, bir sonraki olayın cevabını verebileceği yer burasıdır. Savaşan taraflar, dikkat çekecek derecede zayiat vermedi.
UZLAŞMA TEK ÇÖZÜM
Hafter’in, “anlayışlı medya anlatımı” ile Trablus’un milis gruplarının birçoğunun taraflarını değiştirip kendisini destekleyeceğini hesaplaması oldukça muhtemel. Bu henüz gerçekleşmiyor gibi görünüyor. Bazı Selefi Tugaylar, BM destekli Ulusal Anlaşma Hükümetinden (GNA) sıyrılabilir. Yine de, Misrata’daki ve GNA’Yİ destekleyen ana güvenlik kuvvetlerindeki en acımasız rakipleri Trablus savunması etrafında toplandı. Libya’da her şey olabilir. Fakat Muammer Kaddafi’nin yıkılmasından ve şiddetli çatışmaların patlak vermesinden bu yana Libya’nın iç savaşında en büyük yükselişe tanık olunmasına rağmen hala bir kan gölünden kaçınılmasını sağlayacak olan güvenli paradır. Bununla birlikte, duman çekildiğinde, hiçbir taraf ülkeyi kontrol etmeyecek ve siyasi uzlaşma hala ileriye dönük tek yol olmaya devam edecektir.