İzmir’de bir ayda 4 taşeron belediye işçisi yaşamını yitirdi
İZMİR’DE son bir ay içinde 4 taşeron belediye işçisi, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle yaşamını yitirdi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği İzmir Meclisi, yeni seçilen yerel yönetimleri işçilerin can güvenliğini sağlamak için sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
İktidarın “Kamuda kaldırdık” diye iddia ettiği taşeron çalışma sistemi, işçilerin canını almaya devam ediyor. 13 Mart ve 6 Nisan tarihleri arasında yaşanan 3 farklı iş cinayetinde İzmir Büyükşehir Belediyesinin ve Konak Belediyesinin işlerini yapan taşeron şirket bünyesinde çalışan 4 belediye işçisi yaşamını yitirdi.
DRENAJ SİSTEMİ YOKTU
13 Mart’ta Konak Halkapınar’daki metro inşaatında yaşanan göçükte şantiyede bekçi olarak çalışan Mehmet Çiftçi ile Mehmet Ali Yalçın yaşamını yitirdi. Beton ve demir yığınının altında kalan işçilerin cansız bedenlerine ancak 3 gün sonra ulaşılabilmişti. Göçüğün, diyafram duvarının standardına uygun yapılmaması ve drenaj sisteminin olmamasından kaynaklı yaşandığı belirtiliyor. İşçiler ayrıca şantiye alanının karanlık olması nedeniyle şikayetlerini daha önce ailelerine anlatmışlardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise göçüğü aşırı yağan yağışlara bağlamıştı. Metro garajı Barankaya İnşaat tarafından yapılıyordu. Göçükle ilgili sadece soruşturma başlatılırken, ölümlerle ilgili gözaltına alınan dahi yok.
VİNÇ ESKİ VE YAŞAM HATLARI YOKTU
İkinci iş cinayeti ise 25 Mart’ta Karabağlar Uzundere’deki kentsel dönüşüm alanında yaşandı ve vinç operatörü olarak çalışan Ali Ekber Dinçer isimli işçi 30 metreden düşerek yaşamını yitirdi. Kule vincin şaryo (kanca arabası) halatının değiştiği sırada meydana gelen iş cinayetinin, şaryoyu durdurmaya yarayan fren sisteminin çalışmaması, işçinin emniyet kemerinin yanlış yere bağlanmış olması ve vincin yaşam hatlarının olmamasından kaynaklandığı üzerinde duruluyor. Kentsel dönüşüm inşaatı, Folkart tarafından yapılıyor.
STANDARTLARA UYGUN LEVHA YOKTU
Son iş cinayeti ise 6 Nisan tarihinde Konak’ta yaya geçidi çalışmaları sırasında gerçekleşti. Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda yola trafik konisi koyan Konak Belediyesinin Taşeron İşçisi Mehmet Olçun, otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Yolda, “Şehiriçi Yolların Yapım Bakım ve Onarımlarında Trafik İşaretleme Standartları”na uygun olarak ışıklı ikazlar ve trafik uyarı levhaları bulunmuyordu. İş cinayetinin yaşandığı yerde saatler öncesinde benzer sebeplerden ötürü trafik kazası yaşandı.
BELEDİYELER DE SORUMLUDUR
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği İzmir Meclis Girişimi üyesi ve Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi İSİG Komisyonu Başkanı Tarık Karayel ile konuştuk. Yeni seçilen yerel yönetimlere sorumluluklarını hatırlatan Karayel “Belediyelerde çalışırken ölen arkadaşlarımızın çoğu taşeron şirketlerde, belediyenin şirketlerinde çalışırken yaşamını kaybediyor. İşçinin çalışma biçimi ne olursa olsun bu iş cinayetlerinde belediye, “asıl işveren” olarak yaşanan iş cinayetlerinde taşeron şirketle birlikte doğrudan sorumludur. Belediyeler asli sorumluluğunu yerine getirmediği için bu iş cinayetleri yaşanmıştır. Taşeron şirketlere sorumluluğu atamaz”
Belediyelerin, belediye işçisinin sağlığını ve güvenliğini korumakla yükümlü olduğunu hatırlatan Karayel şunları söyledi: “İşyerlerinde işveren sıfatıyla çalıştırdıkları işçilerin sağlık ve güvenlik içinde çalışması için tüm kurallara uymak ve tedbiri almak belediyenin görevidir. Belediyeler, belediye bünyesindeki tüm işyerlerinde ve eklentilerinde risk değerlendirmesi yapılarak iş sağlığı ve güvenliği açısından alınması gereken önlemleri yaşama geçirmek, acil durumlarda yapılması gerekenleri planlamak, işçi sağlığı ve güvenliği eğitimlerini vermek, iş sağlığı ve güvenliği kurullarının işletilmesini sağlamakla yükümlüdür. İşçilerin canını ve sağlığını tehlikeye atan özelleştirme, taşeronlaştırma uygulamalarına tümden son verilmelidir. Yeni seçilen bütün belediye başkanlarına belediyenin işçi sağlığı ve iş güvenliği görev ve sorumluluklarını tekrar hatırlatıyor, bu görev ve sorumluluğu yerine getirmeyerek işçilerin sağlığı ve güvenliği ile oynayan yöneticilere, belediyelere ve politikalara karşı mücadele edeceğimizi bir kez daha söylüyoruz.”