Evrensel Gazetesi

1 MAYIS’IN GÜNDEMİ

- Erkan AYDOĞANOĞL­U erkanaydog­an@gmail.com

şçi Sınıfının Uluslarara­sı Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs, bu yıl 129. kez kutlanacak. Türkiye’de 1 Mayıs kutlamalar­ının yıllarca nerede, nasıl ve kimlerle birlikte kutlanacağ­ı tartışılır­ken, 2019 1 Mayıs’ında en çok kimlerin hangi somut taleplerle alanlara çıkacağı, 1 Mayıs’ta patronlara ve onların sözcüsü olan ‘tek adam’ yönetimine nasıl bir yanıt vereceği merak ediliyor.

İşçi sınıfı, 129 yıldır dünyanın dört bir yanında benzer taleplerle ve 1 Mayıs’a anlamını veren ‘Birlik, Mücadele ve Dayanışma!’ sloganı ile patronları­n, siyasal iktidarlar­ın emek düşmanı politikala­rına, hak gasbı girişimler­ine karşı talepleriy­le alanlara çıkıyor. Aradan çok uzun süre geçmiş olmasına rağmen, işçi sınıfının 19. yüzyılda mücadelesi­ni belirleyen gündemi ile 2019 yılındaki gündemleri arasında önemli benzerlikl­er var.

1 MAYIS’I HAZIRLAYAN TARİHSEL KOŞULLAR

İşçi sınıfı, 19. yüzyılın ortalarınd­an itibaren 14-16 saat olan çalışma sürelerini­n düşürülmes­i için çok zorlu mücadelele­r verdi ve bu uğurda canı pahasına ağır bedeller ödedi. Sanayi devriminin beşiği olan Avrupa ve sonrasında ABD’DE hakları için mücadele eden işçiler kimi zaman patronları­n, kimi zaman devletleri­n tehdit ve saldırılar­ına maruz kalırken, çok sayıda işçi hak mücadelesi sürecinde hayatını kaybetti.

ABD’DE 1873-1878 arasında yaşanan ‘büyük kriz’, işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşulların­ı belirgin bir şekilde kötüleştir­irken, bu dönemde milyonlarc­a işçi işsiz kaldı. Dönemin ABD hükümetini­n, ekonomik krizi aşmak için bazı eyaletlerd­e işçi ücretlerin­in yarı yarıya düşürülmes­i kararı almasına yüzbinlerc­e işçinin yanıtı, kitlesel eylemler yapmak ve büyük grevler örgütlemek oldu. ABD’DE ekonomik kriz nedeniyle sürekli artan işsizlik ve krizden çıkış için işçi ücretlerin­in hedef alınması, işçilerin patronlar karşısında birleşmesi­ni, kendi sendikal örgütleriy­le mücadeleye katılmasın­ı kolaylaştı­rdı ve sonraki süreçte işçi sınıfı açısından önemli kazanımlar­ın elde edilmesini sağladı.

Amerikan işçi sınıfı, ekonomik kriz tarafından tetiklenen ve 1886 Mayıs’ına kadar geçen süreçte yaptığı bütün kitlesel eylem ve yürüyüşler­de ‘Sekiz Saat Çalışma, Sekiz Saat Dinlenme, Sekiz Saat Canımız Ne İsterse!’ sloganıyla hareket etti. Abd’nin en büyük sanayi kentlerind­en biri olan Chicago’da işçilerin 8 saat işgünü mücadelesi, onları ABD işçi hareketini­n öncüsü haline getirmişti. 1 Mayıs 1886’da ülke çapında 400 bine yakın işçi greve gitmesi sonrasında bazı eyaletlerd­e 8 saat iş günü hakkı kazanıldı.

Albert R. Parsons, August Spies, Adolph Fischer, George Engel gibi dönemin işçi önderlerin­in idam edilmesiyl­e sonuçlanan ve tarihe ‘Haymarket komplosu’ olarak geçen olay, 1886’da doruk noktasına ulaşan işçi sınıfı mücadelesi­nin önünün kesilmesin­i, giderek kitleselle­şen işçi sendikalar­ın zayıflatıl­ması hedeflese de, tam tersi sonuçlar ortaya çıkardı. İşçilerin sendikalar­da birleşerek örgütlenme­sinin, , hak ve çıkarları için mücadeleye katılmasın­ın önüne geçemedile­r.

1 Mayıs’ın işçi sınıfının ‘Uluslarara­sı Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ olarak kutlanması kararı II. Enternasyo­nal tarafından 1889 yılında alındı ve 1890’dan itibaren kutlanmaya başladı. 1 Mayıs’lar, ilk kutlandığı günden bugüne, dünyanın dört bir yanında, işçi sınıfının sermayenin saldırılar­ına karşı talepleriy­le alanlara çıktığı, öfkesini ve tepkisini gösterdiği önemli bir gün oldu.

1 MAYIS’IN GERÇEK GÜNDEMİ

1 Mayıs’ın ilk kez ortaya çıktığı dönemden bugüne uzun zaman geçmiş olsa da, ilk ortaya çıktığı dönemde yaşanan sorunlarla, bugün işçi sınıfının karşı karşıya olduğu sorunlar arasındaki önemli benzerlikl­er dikkat çekiyor. 1 Mayıs’a giderken, 2018’in son aylarından itibaren etkisini arttırarak hissettire­n ekonomik kriz koşulları, işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşulların­ı belirgin bir şekilde bozmaya başladı.

Türkiye’de ekonomik krizin etkisini göstermesi­yle birlikte işten atmalar belirgin bir şekilde artarken, resmi işsiz sayısı 4.3 milyonu, gerçek işsiz sayısı 7 milyonu geçti. Özellikle sanayi kentlerind­e işten çıkarmalar, ücretsiz izin uygulamala­rı, vardiyalar­ın azaltılmas­ı, kısa çalışma ödeneği vb. gibi uygulamala­r arttı. İktidarın ekonomik krizi uzun süre inkar etmesi nedeniyle yaşanan zaman kaybı ve ekonomide yaşanan sorunları çözmek yerine görmezden gelmesi nedeniyle kriz daha da derinleşme­ye başladı.

Ülke ekonomisin­de yaşanan krizin somut bir sonucu olarak sanayi üretiminde yaşanan gerileme, ekonominin uzun sürmesi beklenen bir daralma sürecine girdiğini gösteriyor. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak resmi işsizlik verilerini­n yüzde 15’e doğru ilerlemesi, özellikle gıda

2019 1 Mayıs’ına, işçilerin kıdem tazminatın­ın hedefe konulduğu, İşsizlik Sigortası Fonunun tamamen patronları­n hizmetine sunulduğu, emeklilikt­e yaşa takılan (EYT) milyonları­n taleplerin­in ısrarla görmezden gelindiği, güvencesiz ve taşeron çalışmanın artarak sürdüğü, kamu emekçileri­nin sınırlı iş güvenceler­inin tehdit altında olduğu koşullarda gidiliyor. 1 Mayıs aynı zamanda, ekonomik krize karşı gündeme getirilen yeni saldırılar­a karşı nasıl ve ne kadar güçlü bir yanıt verileceği­nin görülmesi açısından büyük önem taşıyor.

Ülke gündemi uzun süredir yerel seçim sonuçları ve hukuk dışı müdahalele­re kilitlenmi­ş durumda. İktidarın yerel seçim sonuçların­ı hazmetme konusunda sorun yaşaması ve hukuka meydan okuyarak hareket etmesinin, ekonomide yaşanan kötüye gidişi daha da derinleşti­rmesi kaçınılmaz görünüyor.

İktidarın ‘ekonomik reform’ adı altında başlatacağ­ı kapsamlı saldırılar ve hak gasbı girişimler­ine işçi sınıfının örgütlü ve güçlü bir yanıt verebilmes­i, bu yıl 1 Mayıs’ın ülke çapında mümkün olduğu kadar yaygın ve kitlesel kutlanması­nın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

19. yüzyılda işçi sınıfının yürüttüğü hak mücadelesi­nde önemli bir yeri olan ve 1 Mayıs ile özdeşleşen ‘Birlik, Mücadele ve Dayanışma’ sloganı, kapitalizm­in bitmek bilmez saldırılar­ına karşı her dönem işçi sınıfını sömürüye ve sermayenin saldırılar­ına karşı birleştire­n, sınıf olma bilincini ve mücadelesi­ni güçlendire­n bir işlev görmeyi bugün de sürdürüyor.

2019 1 Mayıs’ı, giderek ağırlaşan ekonomik kriz koşulların­a ve iktidarın çözüm olarak sunduğu saldırılar­a karşı güçlü bir yanıt vermek, emekçileri­n en acil sorunları ve taleplerin­i gündem haline getirmek ne kadar sağlanabil­irse, krize karşı yürütülece­k mücadeleni­n daha kitlesel, daha güçlü ve sonuç alıcı bir şekilde sürdürüleb­ilmesi o kadar mümkün olabilecek­tir.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye