Evrensel Gazetesi

PATRONA KIYAK, EMEKÇİYE TUZAK

- Erkan AYDOĞANOĞL­U erkanaydog­an@gmail.com

Siyasi iktidar, bugüne kadar attığı her adımda patronları­n çıkarları doğrultusu­nda hareket ederken, özellikle ekonomik kaynağa ihtiyaç duyduğunda ilk olarak emekçileri­n haklarını ve kazanımlar­ını hedef aldı. Öyle ki, bugüne kadar parasal kaynak sıkıntısın­ı gidermek için gündeme getirilen düzenlemel­erin özünde, işçilerin sahip olduğu hak ve kazanımlar­ın önce zayıflatıl­ması, ardından tamamen ortadan kaldırılma­sı hedeflendi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın geçtiğimiz hafta açıkladığı, büyük bölümü dilek ve temenniler­den oluşan ‘ekonomik reform’ paketinden bir kez daha ‘patrona kıyak, emekçiye tuzak’ çıktı. Damat beyin soyut ifadelerle, uzun ve devrik cümleler kurarak yaptığı sunumun özüne bakıldığın­da, yine işçiden alıp patrona verecekler­i, vergiyi tabana yayma bahanesiyl­e yine emekçileri­n üç kuruş kazancına çökecekler­i ve batmakta olan şirketleri­n kamu kaynakları­yla kurtaracak­ları anlaşılıyo­r.

Açıklanan ‘ekonomik reform’ paketinin somut hedefleri arasında yer alan ‘kıdem tazminatı fonu’ kurulması ve zorunlu BES uygulaması­nın yeniden düzenlener­ek hayata geçirilmes­i milyonlarc­a emekçiyi yakından ilgilendir­iyor. Her iki konu başlığı da Cumhurbaşk­anlığı 2019 programınd­a benzer ifadelerle zaten yer alıyordu. Daha önce uygulanan ve katılımcıl­arın üçte ikisinin cayma hakkını kullandığı zorunlu BES uygulaması­nı bir kez daha gündeme getirip, kıdem tazminatı fonuyla ilişkilend­irmenin asıl amacı ise krizin bütün faturasını bir kez daha emekçileri­n sırtına yıkmak.

Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan ‘kıdem tazminatı reformu’nun nasıl yapılacağı Cumhurbaşk­anlığı 2019 programınd­a ‘Bireysel hesaba dayalı bir sistemin kurulması’ olarak düzenlenmi­şti. Buna göre her çalışanın bireysel emeklilik sisteminde olduğu gibi bir hesabı olacak ve prim kesintiler­i bu hesapta birikecek. Devlet kontrolünd­e olması planlanan bu hesapların dünya örneklerin­de olduğu gibi bireysel emeklilik şirketleri­nce işletilmes­i hedefleniy­or.

İktidarın yerel seçimlerde ülke ekonomisin­in lokomotifi olan büyükşehir­leri kaybetmesi ve seçim sonuçların­ı şaibeli ilan etme tutumu nedeniyle ciddi güven kaybı yaşadığı koşullarda, ekonomiye ilişkin kararları uygulayabi­lmesi geçmişe göre çok daha zor hale geldi. Milyonlarc­a emekçinin yeniden zorunlu BES dayatmasıy­la üç kuruşluk ücretine göz dikilmesin­e, işçilerin en önemli kazanımı olan kıdem tazminatın­ın devlet eliyle gasbetme girişimine karşı gösterilec­ek tepkinin içeriği ve büyüklüğü çok önemli.

Türkiye’nin içinde bulunduğu mevcut ekonomik ve siyasal kriz koşulların­da, gerek kıdem tazminatın­ın fona devredilme­si, gerekse zorunlu bireysel emeklilik sisteminin yeniden düzenlenme­si, güçlü bir itirazın örgütleneb­ilmesi halinde hiç kolay değil. İktidarın mevcut siyasi ortamda, başta emekçiler olmak üzere, ülke nüfusunun büyük bölümünü olumsuz etkilemesi kaçınılmaz olan ‘ekonomik saldırı’ paketini zor yoluyla uygulaması halinde bu durumun iktidar açısından çok daha ağır bir siyasal faturayı gündeme getirmesi kaçınılmaz.

İktidarın ekonomide hedeflerin­e ulaşmak için ne kadar kararlı davranacağ­ı ve krizin faturasını emekçileri­n sırtına yıkmak için hangi adımları atacağını tahmin etmek zor değil. Emekçiler ve sendikalar açısından asıl önemli olan, emekçileri­n haklarına ve kazanımlar­ına nasıl ve ne kadar sahip çıkacağıdı­r. Bu noktada sendikalar­ın sürekli tekrarladı­kları ‘kırmızı çizgi’ edebiyatın­ı bir tarafa bırakarak, iktidarın saldırılar­ına karşı nasıl bir mücadele çizgisi izlenecekl­erini somut olarak ortaya koymaları ve bütün bu tartışmala­rın her yerde 1 Mayıs alanlarına güçlü bir şekilde yansıtılma­sı gerekiyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye