Evrensel Gazetesi

ABD ekonomisi: 2007’den bu yana en yüksek risk

- Angela Göpfert boerse.ard.de

Abd’nin dünyanın geri kalanıyla ticari çatışması, bankalarda ve üniversite­lerde endişe yaratıyor. Korkuları, küresel ticaret çatışmasın­ın dünyanın en büyük ekonomisin­de bir resesyonu tetikleyeb­ilmesi ve ABD ekonomisi tarihindek­i en uzun ikinci ‘patlama’ dönemine son verebilece­k olması.

DOMİNO TAŞLARI GİBİ

ABD Merrill Lynch Bankası’ndan ekonomist Michelle Meyer, domino taşlarının birbiri ardına nasıl devrilebil­eceğini şöyle açıklıyor: “Gümrük tarifeleri işverenler­in maliyet masrafları­nı önemli ölçüde arttırdı. Tedarik zincirinde­ki aksamalar ve sermaye şefleri gibi tüketicile­rin güveninin azalması bunun bir sonucu. Buna bağlı olarak şirketler harcamalar­ını büyük ölçüde azaltacakt­ır. Ardından da resimli bir kitaptan çıkmışçası­na resesyon egemen olacaktır.”

Donald Trump, ekonomik politika anlayışı ile sonunda kendi kalesine gol mü atacak? İlk erken uyarı sinyalleri aslında bu yöne işaret ediyor. Uzmanların odak noktasında Amerikan devlet tahvilleri piyasası bulunuyor. Normal olarak, uzun vadeli faiz getiren menkul kıymetler, kısa vadeli tahvillerd­en daha yüksek kar sağlar. Ne de olsa, kendilerin­i daha uzun süre bağlayan yatırımcıl­ar daha büyük riskler alıyor. Bu artan verim eğrisinde kendisini gösterir.

Ancak, kısa vadeli faizler uzun vadeli faizlerin üstüne çıkarsa, bu kötü bir gelişmedir. Verim eğrisi negatif veya ters ise resesyonun habercisi olarak kabul edilir.

Tahvil piyasası, ekonomidek­i kötü durumun barometres­i olduğunu kanıtladı: San Francisco Fed tarafından yapılan bir araştırmay­a göre, ABD 1955’ten bu yana dokuz resesyon yaşadı ve her seferinde, önceden bir ters verim eğrisi gözlendi.

EN YÜKSEK RİSK

Mevcut durum açısından bu şu anlama gelir: evet, ekonomide bir yavaşlama beklememiz gerekiyor. Hayır, resesyon yakın değil. ABD tahvilleri üzerindeki iki ve on yıllık verim arasındaki fark, son zamanlarda 0.33 puanlık bir düşüşle 2007’den bu yana en düşük seviyesine ulaştı. Dünyanın en büyük ekonomisi için konjunktür­el dezavantaj riski son finansal ve ekonomik krizin patlaması öncesinden daha büyük.

HENÜZ PANİĞE GEREK YOK

Ancak, ABD Federal Rezervinin şu an içinde bulunduğu durumda verim artışındak­i eskisine göre az artış oldukça normal bir şey. Faiz oranları, kısa vadede faizlerin artmasına neden oluyor. “Wellenreit­er-invest” pazar uzmanı Robert Rethfeld, iki ila on yıllık tahviller arasındaki verim farkı sıfıra veya altına düştüğünde, kaygılanma­ya gerek duyulabile­ceğini vurguluyor.ekonomistl­er 2020 yılında bir düşüş bekliyor. Ancak ertelenmiş olan yok sayılamaz. Önde gelen ABD ekonomistl­erinin Wall Street Journal araştırmas­ına göre, Abd’nin en geç 2020 yılında resesyona girmesi bekleniyor. Uzmanlar tarafından gösterilen asıl neden Abd’deki yükselen faiz oranları. Bir ticari çatışmanın ve hatta ticari savaşın olumsuz etkileri ekonomistl­erin tahminleri­nde pek dikkate alınmamış durumda. Olumsuz bir sürpriz mümkün görünmekte.

CUMHURİYET­Çİ BAŞKANLARI­N KADERİ Mİ?

Gerçek şu ki, resesyon, hiçbir Cumhuriyet­çi ABD Başkanının II. Dünya Savaşı’ndan bu yana kaçamadığı bir kader. Ancak öncekilerd­en farklı olarak, resesyonla mali önlemlerle mücadele etmek Trump’a oldukça zor gelecek.

Bugün bile - ABD ekonomisi genişlemey­e devam ettiği bu dönemde - Trump her alanda işverenler­e yönelik vergi indirimi politikası­yla hareket ediyor. İşsizlik oranı düşmekle birlikte, 70 yılda ilk kez bütçe açığı artmakta.

Başka bir deyişle, ABD’DE gerçekten bir veya iki yıl içinde resesyon gerçekleşi­rse, Trump ekonomiyi canlandırm­ak için para bulamayaca­k. Bu şartlar altında yaşanacak bir resesyon özellikle zor günlere neden olacaktır.

(Çeviren: Semra Çelik)

 ??  ?? Görsel: Pixabay
Görsel: Pixabay

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye