‘İLGİMİZ SOKAK HAYVANLARI İLE SINIRLI DEĞİL’
Koruma ya da tedavi altına aldığınız hayvanlar için nasıl ödenek sağlıyorsunuz?
Üyelerimizden ve gönüllülerimizden destek alıyoruz. Kimi zaman kişisel eşyalarımızı hayvanlar için sattığımız bile oluyor. Maalesef bizim arkamızda bir sanatçı veya iş insanı yok. Buna rağmen çok büyük işler başarıyoruz.
GENEL olarak siz de hayvan hakları konusunda mücadele veren derneklerin sadece evcil hayvanlar ya da sokak hayvanlarıyla sınırlı bir bakışa sahip olduğunu düşünüyor musunuz yoksa daha kapsayıcı bir bakış mı var?
Bizim derneğimizin tam adı “Sokaktaki Patili Canları Yaşatma Derneği”. Ancak, adımız bu diye diğer canlılara sırt çevirmiyoruz. Bazen elimizden geleni, bazen ise fazlasını yapıyoruz. Sokak hayvanları için kurulmuş hiçbir dernek sadece sokak hayvanları için uğraşmaz. Önüne düşen her olay ile ilgilenir. Mesela derneğimizin İstanbul Temsilcisi Ayşem Özleyiş bir vegan ve bu konuda duruşu çok nettir.
Hayvanat bahçeleri, yunus parkları, sirkler ya da benzer şekilde hayvanları tecrit edip üzerlerinden para kazanan yerlerle ilgili neler söylemek istersiniz?
Buraların bazılarına çocukluğumuzda biz de götürüldük. Şimdi düşünüyorum da, bize kimse neden yanlış olduğunu anlatmamış. Bu tür yerlere itiraz ettiğimizde ilgili yetkililer “Ama doğadan almadık ki. Bunlar üretimden gelenler” cevabını alıyoruz. Ama sonuçta bunun bir de en başı var. Yani doğadan alınanlar ve alınmaya devam edilenler. Sirkler ve parklar vb. esaret kamplarıdır.
Hayvanları Koruma Kanunu ne zaman değişecek? Bu yönde bir beklentiniz var mı? Hali hazırda yürürlükte olan Hayvanları Koruma Kanunu eksiklerine rağmen gerçekten uygulanıyor mu?
Hayvan Koruma Kanunu değişecek ancak kimin lehine değişeceği yönünde emin değiliz. Mesela kanuna “Okul, camii, hastane gibi yerlerin etrafında sokak hayvanı bulunamaz” ibaresi eklenmek isteniyor. Bu tam bir tuzak madde, çünkü bu ülkenin her yeri okul, camii ve hastane. Mevcut kanun eksikliklerine rağmen uygulanıyor ama tam uygulanıyor demek yalan söylemek olur. Mevcut kanun tam uygulansa idi, bugün Türkiye’de sokak hayvanları ile ilgili sorun kalmazdı.
Türkiye’de hayvan hakları konusunda çalışma yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK), derneklerin, federasyonların kanunlar hazırlanırken söz sahibi olduğunu düşünüyor musunuz? Evet, söz sahibiler ama en sonunda kanunu değiştirecek olanlar ne derse o olur. Eğer Stk’lere kulak verilse sorunlar çözülür. Mesela; kanun 2004’de çıkmış, 2019 yılındayız ve hâlâ kısırlaştırma yapmayan belediyeler var ve bu suç.