SAVAŞ POLITIKALARıNıN KAZANANı VARDıR AMA BU KESINLIKLE BIZ IŞÇILER DEĞILIZ
Merhaba, Yakın zamanda Imf’nin Türkiye ziyareti sonrası, “O mu davet etti bu mu davet etti”nin gölgesinde kalan bir perdelemeden sonra bir program açıklandı.
Açıklanan YEP’IN (Yeni Ekonomi Programı) içeriğine bakıldığında tamamının işçilere, yani emeğinden başka satacak bir şeyi olmayanlara karşı bir program olduğunu görüyoruz. Bu programın asıl hedefi nedir? İşçilerin ve sendikalarının öteden beri bedel ödeyerek elde ettikleri kazanımları ortadan kaldırma ve uzun vadede bizleri patronlara mecbur ve mahkum bırakma!
Tıpkı IMF gibi hükümet de vergiyi, tabanın ödenmesini istiyor. Emeklilik hakkımızı özel şirketlere devretmenin adımı olarak BES (bireysel emeklilik sistemi) gibi yeni bir zorunlu fonun kurulmasını istiyorlar. Var olan Sgk’nin birçok sağlık giderimizi karşılamadığı için yeni bir fon TSS (tamamlayıcı sağlık sistemi) adı ile kaynak yaratmayı hayal ediyorlar.
Artık bundan sonra gerçekleştirmek istedikleri ise, “enflasyon üzerinden zam değil, hedeflenen enflasyon üzerinden ücretlere zam” yapılmasıdır. Resmen herkesin gözünün içine baka baka utanmadan sıkılmadan açıkladılar ve kıdem tazminatının da fon sistemine aktarılmasını için çabaları devam ediyor. Sendikalardan da her ne hikmetse hiç ses çıkmıyor, çıkmadı.
İşçilere yönelik bu kadar saldırı gerçekleşirken çok büyük bir yaygara koparılarak başka bir ülkenin topraklarına da girme emri verildi. Açıklanan sömürü yağma programını gölgelemek için de kullanılan bir savaşla karşı karşıyayız.
Bazı sendikalar ise bu savaşın faturasının işçilere nasıl kesileceğinin hesabını yapmadan, savaşa alkış çalıyorlar. Ve işçileri de savaşın bir parçası olmaya zorluyorlar.
Bu savaştan sonra burada bir bedel olduğunu ve bu bedelin en çokta biz işçilere ve ülke halklarına vuracağını hepimiz biliyoruz. Ölüm, sakatlanma, yoksulluk ve yolsuzlukların artması, yeni vergiler gibi bir sonucu da bu sendikacılar bilerek bu propagandanın parçası haline geliyorlar. Çok zor koşullarda okumalarına rağmen, mesleğinde iş bulamadığı için savaş bölgesine asker olarak gitmekten başka seçeneği olmayanlar da işçi ve emekçilerin çocukları! Bu savaşın, halka yeni zamlar yeni dolaylı veya doğrudan yansıtılacak vergilendirmeler ile döneceğini, savaşın patronlar için ise kazanımla sonuçlanacağını çok iyi biliyoruz.
Savaşın ve savaş politikalarının bir kazananı vardır ama bu kesinlikle biz işçiler değiliz. Patronlar ve onların hükümetidir. Bizler biliyoruz ki hükümet ve patronlar bütün pisliklerini savaşla ortadan kaldırmak istiyor. Peki, bunca şey açık bir biçimde ortadayken bu sendikacılar bunları bile bile neye, kime yaranmaya çalışıyor dersiniz?