SAVAŞ VAR DIYEREK TAVIZ ISTEYECEKLER, KANMAYALıM
Savaş dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir zaman barış getirmemiştir. Yakın çevremizde yıllardır devam ediyor ve masum analar, çocuklar kısaca insanlar yaşamlarını kaybediyor. Savaş çığırtkanlığı yapanlar tamamen bu işten çıkarı olan silah satan tüccarlardan başkaları değildir. Göçler, ölümler yıkımların hesabını tutmazlar.
Bugün yapılan operasyonun amacınınsa tamamen gündem değiştirme, insanları mevcut durumlarının dışında düşünmeye itmektir diye düşünüyorum. Ekonomi kötü, zamlar rekor kırıyor, yalanlara insanlar inanmıyor eskisi kadar bu nedenle tüm bu olumsuz tepkileri ancak ‘vatan, millet’ şiarıyla, bizim olmayan başka topraklarda savaşa girerek toplumun tüm dikkatini o yöne çekmekle mevcut sorunlar öteleniyor. Hükümetin temel hedefi bu yönde. Yanlış politikalar ve çıkan fatura bedeli kendi toplumuna dönüyor.
Bu Suriye’den göç olayında da böyle oldu. Bundan sonrada böyle olacak. Çünkü bu savaşta kan, ölüm, gözyaşı olacak. Yine sayılarla tarif edilemeyen acılar olacak. Tüm bunlar olurken görmezden mi geleceğiz? Susacak mıyız? Yalanlarla gerçekleri iyi görmek gerekiyor. Tarafsızca bakmak gerekiyor. Madem bu savaşa verecek kadar çok paramız var ise neden durmadan zam üstüne zamlar geliyor? Neden ekonomimiz durmadan kötüye gidiyor? Neden boşanmalar oluyor, cinayetler işleniyor? Neden her şeyi ithalatla dışardan alıyoruz? Üretim yok, sürekli tüketen bir topluma dönüştürüldük. Farkındaysanız ne zaman ekonomik sorunlar oluşsa hep ya savaşa giriyoruz ya da farklı bir dış politika sorunlarıyla karşılaşıyoruz ve gündem anında değişiyor. Bu sebepleri çoğaltabiliriz. Bu nedenle bu savaş neresinden bakarsanız bakın tamamen yanlış ve hatalı. Bu vatan hepimizin.
Fabrikalar kapatmak yerine iş alanları açın, tarıma dayalı yerleşik ürün yelpazelerini üretin. Gençlere daha kaliteli bir eğitim sistemi oluşturun. Yabancı sermaye ile işbirliğini kesin. Biraz da halkınızı dinleyin. Emeklilerin, işçilerin geçim dertlerine çözümler üretin. Bırakın bu kirli savaşı. Bu savaş yeni sorunlar demek. Bu nedenle bizim olmayan topraklardaki savaşın bir parçası olmayın. Hepimizin objektif olarak gerçekleri görmesi gerekiyor. Bunca sorunumuz varken neden halen o topraklardayız?
Aynı zamanda metal işçileri olarak toplu sözleşme sürecindeyiz. Bu savaş ortamı bahane edilerek bizim mevcut taleplerimizden, haklarımızdan asla taviz verilmemelidir. Savaşa girdik, imalat düştü, kriz var, sözleşmeyi üç yıllık yapalım diyecekler. Zam oranını düşük tutacaklar, kazanılmış haklarımızı ortadan kaldırmaya çalışacaklar. Bunun faturası biz işçilere çıkmamalıdır. Bunun için de kararlı ve sorumlu işçi bilinciyle hareket etmeliyiz. Şimdi bunu da savaş malzemesi yaparlar, onun için dikkatli ve takipte olmak zorundayız. Savaşın faturası her şeyiyle bizlere yansıtılmak istenecektir. Onun için diyoruz savaş olmasın. Bunu kullanmalarına asla izin vermemeliyiz. Ayrıştırıcı değil birleştirici olmak zorundayız.