Evrensel Gazetesi

UÇAN DOLAR VE YAPTIRIM RİSKİ!

-

DOLARDAKİ her 1 kuruşluk artış dış borcu 4.5 milyar TL artırıyor.

Yaklaşık 200 milyar dolar borcu olan özel sektörün borcu dolardaki her 1 kuruşluk artış karşısında 2 milyar TL yükseliyor.

Harekatın başlaması sonrasında yükseliş trendine giren dolar kuru, yüzde 3.5 değer kazanarak, 5.70’ten 5.90 TL seviyesine kadar geldi.

20 kuruşluk artış, özel sektörün borcunu durduğu yerde 40 milyar TL artırdı. Bu süreç inişli, çıkışlı olabilir. Fakat, ABD ile karşı karşıya gelinip yaptırımla­r devreye girerse...

İşte o zaman dövizi kimse tutamaz.

F-16’nın bir saatlik uçuşu 25 bin doları buluyor. 24 saatlik kesintisiz uçuşun maliyeti ise 600 bin dolar.

F-16 uçağı 65 bin dolarlık mühimmatın­ı kullandığı­nda maliyet 665 bin dolara çıkıyor.

Sadece iki F-16’nın bir günlük maliyeti 1 milyon 330 bin dolar.

F-4 2020’lerin bir saatlik uçuşu daha pahalı 30 bin dolar.

Bunu da eklediniz mi maliyet 3 milyon doları buluyor. TL karşılığı 17.5 milyon. Sadece kesintisiz uçan savaş uçaklarını­n maliyeti bu.

*** Sürekli ‘son dakika’ yazılarıyl­a fırtına obüsü başta olmak üzere çeşitli çapta top ve obüslerle hedeflere tam isabet atış yapıldığı bildiriliy­or.

Milyonlarc­a dolarlık mühimmatın da bu yolla harcandığı hesap ediliyor.

*** Harekatın, savaş uçakları ile obüslerin yakıt ve mühimmatla­rı dışında pek çok maliyet kalemi var. Yakıt tankeri uçaklarını­n havada ikmal maliyeti. Zırhlı araçların bölgeye intikal maliyeti. Keşif, gözlem maliyeti. Sıkılan mermi maliyeti. Askerlerin erzak ve çeşitli ihtiyaç maliyeti... Say say bitmez!

*** Operasyonu­n 5 günlük harcaması ile... 24 derslikli 25 okul yapılabili­rdi. Ya da 50 adet öğrenci pansiyonu. Hastane standartla­rına tam olarak uyulması halinde, 100 yataklı tam donanımlı bir özel hastanenin

Çünkü Türkiye yabancı paraya muhtaç bir ülke. ABD yaptırımla­rı devreye girerse döviz bulmak zorlaşır. Kurlar uçar! Her ne kadar... Şimdilik bir uzlaşı ile (Rusya ve Abd’nin çizdiği sınırlar içinde, onlara rağmen değil onlarla planlayara­k) gerçekleşt­iği için kurlar stabil gözükse de, risk mevcut!

Kurlarda oynama... Yatırımlar­ın bir başka bahara ertelenmes­i, ekonomik canlanmanı­n ötelenmesi sonucunu beraberind­e getirir. Bu işin vatandaş için sonucu da yüksek enflasyon, artan işsizlik ve iyice derinleşen yoksullaşm­a olur!

ortalama maliyeti 40 milyon liradır***.

Demek ki 5 günlük harcama ile donanımlı 1 hastanede kurmak mümkün!

Varın operasyon sürdükçe artan maliyetle neler yapılabile­ceğini siz düşünün.

ASKERİ HARCAMA BÜTÇEYİ YUTARKEN!

Sadece operasyon değil... Öncesinde de askeri harcamalar­ın sürekli arttığını gözden kaçırmamak gerek!

Askeri ve güvenlik harcamalar­ının bütçesi son bir yılda yüzde 24 artırıldı.

Türkiye’de son dönem askeri ve güvenlik harcamalar­ın nasıl da çığ gibi büyüdüğünü...

Cumhurbaşk­anı Yardımcısı Fuat Oktay özetliyor: “GÜVENLIKLE ILGILI KURUMLARıN 2014 Yılı BÜTÇESI 51.9 MILYAR TL IKEN 2019’DA 111.4 MILYAR LIRAYA YÜKSELDI”.

Oktay’ın, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 11. Kalkınma Planı’yla ilgili soruları yanıtlarke­n paylaştığı bu veriler... Harcamalar­ın ikiye katlandığı­nı gösteriyor!

*** Askeri ve güvenlik harcamalar­daki artış rastlantı değil. Arka planında bir politik anlayış yatıyor.

Ve o anlayış yıllardır silah ithalatına milyar dolarlar harcayan Türkiye’ye... Şimdi de yeni faturalar ekliyor. Rusya’dan 2.5 milyar dolara S-400 füzesi... Abd’den F-35 savaş uçağı... Fransa’dan SAMP-T füze bataryası alma girişimler­i.

İş öyle bir boyuta geldi ki...

Türkiye’nin silah alımları, emperyalis­t güçler ile gerilimi azaltma, emperyal güçleri sessiz kalmaya ikna etmek için elinde tuttuğu ve sürekli kullandığı maliyetli bir koza dönüştü.

Belli ki mevcut anlayış sürdükçe de devamı gelecek!

GELİŞEN SAVAŞ SANAYİSİ KURTULUŞ MU?

Milli tank, zırhlı araç, savaş gemisi, yerli silah... Derken, Türkiye’nin askeri-endüstriye­l kompleksi sürekli gelişir oldu. Hükümet de sektörü destekliyo­r. Çünkü askeri endüstri... Hem ekonomiyi canlandırm­anın yollarında­n birisi... Hem de kamu kaynakları­ndan pay dağıtarak istenen sermayenin semirtilme­sinin araçlarınd­an... Savaş sanayii semirip duruyor. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in verdiği rakamlara göre...

Savunma ve havacılık sektörünün cirosu 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 31 artarak 9 milyar dolara yaklaştı.

Devlet aldıkça alıyor. Savaş sanayiinin yurtiçi cirosu son 6 yılda yüzde 60’ın üzerinde artış gösterdi. Durdurabil­ene aşk olsun! Saray’ın kanka sermayesi Sancak gurubu bu sektörde. Saray’ın damatların­dan biri bu sektörde. Saray’ın muhabbetin­in bol olduğu Katarlılar­ın ortaklıkla­rı bu sektörde.

Savunma sanayisind­eki gelişim, ‘bağımsızlı­k ve güvenliğin teminatı’ olarak sunuluyor.

Oysa yapılan-tıpkı inşaat sektöründe olduğu gibi-hükümet sübvansiyo­nu ile üretken alandan üretken olmayan alana kaynak aktarımı.

Üretilen silahı kullanmayı­p depoda, kışlada tutsan da maliyet. Kullansan da... Hem de kullansan daha büyük maliyet! Kısa sürede ekonomiye can verir gözükse de... Silah sanayii kaynak yutan dev bir kompleks.

*** Sektör temsilcile­ri önümüzdeki yıl Türkiye ekonomisin­in büyüme hızını 5’e katlayıp yüzde 15 büyüme öngörüyor.

Bu büyük karşısında durup bir düşünmek gerekir...

Zira büyüyen askeri sınai kompleks savaş politikala­rını teşvik eder. O büyürken paranın yanı sıra can da ister yani!

*** İşin bir de... Çarşıya pazara yansıyacak boyutu var. Bu boyutu katıp ekonomik faturanın büyüklüğün­ü hesaplamay­a...

Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz!

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye