Kardeşçe yaşamak istiyoruz

Suriye’ye yönelik operasyon sınır kentlerini ve bölgede yaşayanları olumsuz etkilemeye devam ediyor. 12 sivilin yaşamını yitirdiği ve 70’i aşkın kişinin yaralandığı Nusaybin başta olmak üzere sınır hattında yurttaşlar göç etmek zorunda kalıyor. Diğer yandan ise sınır hattında bulunan okullarda eğitime 3 gün ara verildi. Ekonominin kötü olduğunu ve kendilerinin de aç olduğunu belirten yurttaşlar, paranın halka harcanmasını isteyerek, kardeşçe yaşamak istediklerini söyledi. Operasyonu değerlendiren EMEP Dersim İl Başkanı Ergin Tekin ise, “Güvenli bölgeyi sağlamanın tek yolu, ülkenin içinde ve dışında barış sesini yükseltmektir” dedi.

Türkiye’nin Suriye’ye dönük 9 Ekim günü başlattığı askeri operasyonun ardından yaşanan çatışmalardan en fazla etkilenen kentlerin başında Mardin’in Nusaybin ve Kızıltepe ilçesi geliyor. Nusaybin’de 12 sivil yaşamını yitirirken, 70’i aşkın kişi de yaralandı. Günlerdir top atışları, havan ve silah seslerinin susmadığı kentin sınıra yakın mahallelerindeki evlerin neredeyse tümü boşaltıldı. Yurttaşlar, ya farklı mahallelerdeki akrabalarının yanına ya da Kızıltepe, Midyat ve Artuklu ilçelerine yerleşti.

‘OLAN HALKA OLUYOR’

Ma’dan yer alan habere göre; Bu süreçte yurttaşların karşılaştıkları sorunlara çare olmak için Nusaybin Belediyesi tarafından oluşturulan Kriz Masası’nda yer alan Saniye Demir, şimdiye kadar çok sayıda ailenin farklı noktalara yerleşmek zorunda kaldığını aktardı. Operasyonun devam etmesi durumunda sokağa çıkma yasakları döneminde yaşanan yıkımdan daha büyük bir yıkım yaşanmasından endişe duyan Demir, operasyonun durdurulması için yetkili kurumlarla birlikte siyasi partilere seslenerek, “Olan halka oluyor. Silahlar sussun, müzakereler başlasın” diye konuştu.

İKİ TARAFTAKİ İNSANLARIN İÇİ YANIYOR

HDP Nusaybin İlçe Eş başkanı Nezir Saraç da, savaşın bir an önce son bulması çağrısında bulundu. Nusaybin ile Kamışlı halkının akrabalık bağları ile birbirlerine bağlı olduklarına değinen Saraç, “Arada sınır olması karşıdaki halkın başka bir halk olduğu anlamına gelmiyor. Arada sadece sınırlar var. Her bomba iki taraftaki insanların içini yakıyor. Bu savaşın durmasını istiyoruz” çağrısında bulundu.

‘TEHLİKEYE İLİŞKİN UYARI YAPILMADI’

Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı sınır hattındaki Şenyurt (Dirbêsiyê) Mahallesinde yaşayanlar, yaşanan çatışmalardan kaynaklı ilçe merkezindeki akrabalarının yanına yerleşti. Bin 500 kişinin yaşadığı mahalleden ailesi ile birlikte ilçe merkezine yerleşenlerden birisi de Kadriye Ağaoğlu. 4 aile ile birlikte 3 odalı bir evde kalan Ağaoğlu, “Karşı taraftan askerlerin bulunduğu yere ateş edilmesiyle köyümüzde panik havası yaşandı. Askerlerin bulunduğu yer, evlere yakın olmasından dolayı kurşunlar evlere de isabet etmeye başladı. Ancak tehlikeye ilişkin kimse bizi uyarmadı. Köyümüzden ayrılmak zorunda kaldık” dedi.

‘NEREYE GİDELİM?’

Kimliğini açıklamak istemeyen Nusaybin’de yaşayan kadın ise, ne yapacaklarını bilemez bir durumda olduklarını belirterek, “Nereye gidelim?” diye sorarken, bir başka yurttaş da, “Nusaybin halkı kaç defa göç etmek zorunda kalacak?” diye sordu. Fırat Mahallesi’nde hayvanlarını sınır duvarı önünde otlatan bir yurttaş da, “Bizler bu savaşın olmamasını ve kardeşçe yaşamayı istiyoruz” diye konuştu.

‘KENDİ ÜLKEMİZDE MÜLTECİ OLDUK’

Çatışmaların en yoğun hissedildiği ilçelerden birisi olan Akçakale’de ise, sınıra yakın tüm köy ve mezraları boşaltılırken ilçe merkezinde çok az sayıda sivil kaldı. Ma’da yer alan habere göre; İlçeyi terk eden yurttaşların bir kısmının Harran ilçesinde bulunan mülteci kampına yerleştikleri öğrenilirken, mülteci kampına giden bazı yurttaşlar, “Kendi ülkemizde mülteci olduk” diyerek yaşananlara tepki gösterdi. (HABER MERKEZİ)