SURİYE’DE AMERİKAN KARIŞIKLIĞI
SURİYE’DEKI (ve Irak’taki) Türk projesinin asıl amacı; 1920’deki Misakı Milli haritasına dahil olan sınır şeridinin kontrolünü yeniden ele geçirmektir. ABD Başkanı Donald Trump, Fırat’ın doğusunda Türk askeri operasyonu için işareti verdi. Trump’ın tutumu önceki söylemlerinin tam tersi olduğundan, oldukça şaşırtıcıydı. 7 Ağustos’ta Trump’la Erdoğan arasındaki güvenli bölge anlaşması uygulanmadı. Daha sonra Trump, Birleşmiş Milletler toplantıları esnasında Erdoğan’la New York’ta görüşmeyi reddetti. Geçen pazar, Beyaz Saray’da rüzgarların yönü tam tersiydi. Beyaz Saray’dan, Türkiye’nin Doğu Fırat’ta askeri bir operasyon gerçekleştireceği ve Abd’nin bu operasyonu desteklemeyeceği ve ortak olmayacağını belirten bir açıklama geldi. Türkiye, IŞİD’DEN sorumlu olacak. Sonrasında Trump’tan Doğu Fırat’taki Amerikan birliklerini geri çekeceğini açıklayan bir tweet geldi. Çünkü ABD, başkaları için savaşmak istemiyordu. IŞİD’LE mücadele Türkiye, Rusya, Suriye, İran ve Kürtlere bırakıldı. ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Washington’un Türk askeri operasyonuna herhangi bir destek sağlayamayacağı belirtildi.
İlk pozisyonlar ile ikinci pozisyonlar arasındaki çelişki için şunu söylemek mümkün: “Trump dönemindeki ABD politikalarında net bir karışıklığın sonucudur”. Trump, en önemli uçaklarından birini vurmuş olmasına rağmen İran’a müdahale etmedi. Suudi Aramco’nun bombalanmasına cevap vermedi. Aynı gün Suriye’den çekileceğini ve Türk askeri operasyonunun rotasını yürütmesine izin vereceğini söyledi.
Trump’ın aldığı bu pozisyon, ABD’DE başkanlık kampanyası yılında geliyor. Amerikalılara, “Amerikan askerlerini başkalarının savaşlarında feda etmeyeceği” mesajını veriyor. Demek ki İran’ı Suriye’den çıkarmak için çalışmak yerine Suriye’de İran’ın rolünü bile kabul etmeye istekliydi.
Türkiye’nin müdahalesi ve Kürtleri vurması, Amerika’nın Ankara ile ilişkilerini normalleştirmesi için bir engel ve belki de bir yük. ABD, bölgenin denklemlerinde ağırlık temsil etmeyen ikinci dereceden Kürt gruplarla ittifak yerine Nato’daki doğal ve büyük müttefikinin yanında hizalandı.
Türkiye, ABD politikalarındaki karışıklıktan yararlanıyor. Fırat’ın doğusundaki askeri olarak karşı karşıya gelmemek için Washington’a baskı yaptı ve bunda başarılı oldu. Peki Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki askeri operasyonunun amaçları nelerdir?
1. Ankara, nerede olursa olsunlar sahip olduğu Kürtler konusundaki yüksek fobisi bağlamında, Ulusal güvenlik için terör tehdidi olarak gördüğü Doğu Fırat’taki silahlı Kürtleri vuruyor. Bu nedenle süreç bununla sınırlı kalmayacak, o bölgedeki “Kürt özerkliğin” her izini ortadan kaldırmaya çalışacak. Burada Kürtler, dost veya müttefik tanımayan Amerikan desteğine bahis oynayarak bir kez daha hata yaptılar.
2. Ankara, Suriye krizinin çözümünü görüşme zamanı geldiğinde müzakere masasına baskı yapmak için Suriye’de daha fazla toprağa girmek istiyor.
3. Türk kuvvetleri, Fırat’ın tüm doğu bölgesini veya sınır boyunca sınırlı bir şeridi ele geçirerek, müttefikleriyle, özellikle de Rusya ve İran ile müzakere pozisyonlarını güçlendiriyor.
4. Erdoğan belediye seçimlerinden ve parti içi bölünmelerden sonra zayıflayan iç durumunu iyileştirmek istiyor. Bu noktada milli duygulara oynamak ve dış maceralara atılmaktan iyisi yok.
5. Suriye’deki (ve Irak’taki) Türk projesinin asıl amacı; 1920’deki Misakı Milli haritasına dahil olan sınır şeridinin kontrolünü yeniden ele geçirmektir. Doğrudan girerek (Cerablus ve Afrin’de pratik olarak yaptığı budur) demografik, güvenlik ve sosyal yapıyı değiştirmektedir. Bu çerçevede, Türkiye’nin Doğu Fırat bölgesindeki iki milyon Suriyeli mülteciyi yerleştirme çağrısı, doğrudan elinde tutamadığı bir durumda bile Türkiye hegemonyasında bir şerit oluşturma amaçlıdır.
Türk askeri operasyonu Kuzey Suriye’de ve genel olarak Suriye’de yeni bir durumun oluşmasına kapıyı açtı. Umarım bu aşamanın dayanağı; toprak bütünlüğü ve devlet egemenliğini daha da azaltma pahasına Suriye topraklarında daha fazla dış hırs olmaz.