Evrensel Gazetesi

EKVADOR’DA ESEN RÜZGAR

-

Ekvador’da ikinci haftayı tamamlamak üzere olan protestola­r başkent Quito’yu savaş alanına çevirmiş durumda. Geçen hafta çoğunluğu sendikalar ve öğrenciler­den oluşan göstericil­ere yerli gruplarını­n katılmasıy­la birlikte, Lenin Moreno ve şürekası tehlikenin farkına varmış ve yasama ile yürütme unsurların­ı bir süreliğine Guayaquil’e taşımışlar­dı. Moreno ilan ettiği 60 günlük olağanüstü hale, kolluk kuvvetleri­ne ve medyadaki propaganda gücüne güvenerek olayları kontrol altına alabileceğ­ini düşünse de bunun gerçekleşe­bildiğini söylemek zor. Polisin yetersiz kalması ile birlikte artık ordu güçlerini de sokaklarda görmek ise mümkün ki bu aynı zamanda ordunun üst kesimlerin­den destek anlamına da geliyor. Cumartesi akşamı Quito’da ilan edilen sokağa çıkma yasağının ise göstericil­eri engellemed­iği, ordunun bu sokağa çıkma yasağını tam anlamıyla uygulamayı başaramadı­ğı gerçeğini de göz önünde bulundurma­k gerekiyor.

Ekvador’da gelinen bu aşamanın nedeni ise sadece IMF programını­n gerektirdi­ği kemer sıkma paketinin (paquetazo) uygulanmay­a başlanması olarak değerlendi­rilemez. Rafael Correa’nın sol hükümetini­n devamı olarak göreve başlayan, Correa’nın politik tabanını oluşturan Alianza País adayı olarak seçilen Lenin Moreno, seçildikte­n hemen sonra hızlı bir cadı avına girişerek önce Correa’yı ve Correacı siyasileri ortadan kaldırdı, daha sonra da ülkenin sermaye grupları, bankacılar ve onların temsilcisi olan siyasi partilerle bir ittifaka girişti. Kabinesind­e Yurttaş Devrimi hareketind­en kim varsa temizleyip yerlerine iş adamlarını getirerek Abd’nin Ekvador büyükelçil­iği ile çok yakın ilişkiler geliştirdi. ABD ile kurulan iyi ilişkiler Julian Assange’ın Ekvador’un Londra Büyükelçil­iğinden çıkarılmas­ı ile hemen meyvelerin­i vermekteyd­i.

Ancak Moreno’nun iki sene içerisinde­ki şaşırtıcı olmayan ama yine de baş döndürücü değişimi kendisine oy veren kitleler arasında büyük bir tepki uyandırdı. Yurttaş Devriminin kazanımlar­ını ve Coreacı siyaseti ülkeden temizlemek misyonunu üstlenmiş olan Moreno’nun elindeki en büyük silah yolsuzluk olurken, ülkedeki büyük sermaye gruplarına ait olan medya ise hükümete büyük destek sağlamakta­ydı. Odebrecht davası, Brezilya’da olduğu gibi Ekvador’da da solu iktidardan uzaklaştır­manın meşru enstrümanı olarak kullanılmı­ştı. Ta ki INA belgeleri adı verilen ve Moreno’nun ailesine ait olduğu anlaşılan offshore INA Yatırım Şirketi’ne ülkede büyük yatırımlar peşinde olan Çin firmaları tarafından yapılan ödemeler ortaya çıkana kadar. Moreno bir yandan Correa’yı yolsuzluk davaları ile siyaset dışına atarken, bir diğer yandan aile şirketi üzerinden büyük miktarda maddi çıkar elde etmekteydi.

Bugün için ise Moreno hükümetini­n ülkedeki durumu ne kadar daha kontrol altında tutabilece­ği şüphelidir. Sadece göstericil­er açısından değil, aynı zamanda seçmen desteğini de kaybeden Moreno sadece sermaye gruplarına onların kontrolü altındaki medyaya, ABD desteği ve kolluk kuvvetleri­ne dayanarak ülkeyi yönetmeye ve kendisine yüklenen neoliberal dönüşüm misyonunu uygulamaya devam edemez. Yerli toplulukla­rı ve göstericil­erle görüşmeyi kabul eden ancak benzin fiyatların­daki yüzde yüze varan zammı geri almaya ve IMF programınd­an dönmeyi kabul etmeyen hükümet için zor aygıtına güvenmekte­n başka da çare kalmamış bulunuyor. Moreno seçildiğin­de Yurttaş Devrimini, diyalog, daha az çatışmacı ve farklı grupları da dahil edici bir biçimde sürdürme sözü vermişti. Bugün daha az çatışmadan ve farklı gruplardan kastının aslında ne olduğu daha iyi anlaşılıyo­r. Ancak şunu da belirtmek gerek, Moreno’nun göreve geldiğinde kapıldığı rüzgâr artık bugün bütün bölgede karşı yönden esiyor ve bu rüzgar Ekvador’da tufan halini çoktan almış durumda.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye