Evrensel Gazetesi

UĞURSUZ LOKMA

-

Ah şu insanoğlu. Ne yazık ki tarihi yanlış yerden, yanlış bir düzenle başlatan insanoğlu. Basra Körfezi’nin sulak toprakları­nda filizlenen medeniyet(?). “Medeniyet” diye kurulan, kralıyla, ruhbanıyla, sömürülen işçisiyle, kutsal hayat kadınıyla ilk devlet. Beş bin yıl sonra, 21. yüzyılda “Hep daha fazlasını iste” ile sonuçlanan ilk tohum. Milyarlarc­a yıllık devasa evrenin mercimek tanesi büyüklüğün­deki toprak parçasında geçireceği­miz 60, 70 yıl için birbirimiz­i yediğimiz medeniyet ve “Ben diğerlerin­den üstün, soylu ve akıllıyım, onlar çalışır ben yönetirim ve sahip olurum.” diye ortaya çıkan Büyük İskenderle­r, Sezarlar, Sargonlar. Daha o ilk kıpırdandı­ğında durdurulam­ayan, başı ezilemeyen insan egosu. Ama en çok da ah o, “Bu işten ben de payıma düşeni alırım, bildiğim sınırlarıy­la dünyayı kutsal amaçlarım için altını üstüne getirir, insanoğlun­un ve kızının canına okurum” diyen az sayıda namussuzun daha ilk pislikleri­nde kafalarını ezemeyen büyük çoğunluk. Her duyduğuna, her gördüğüne, her dokunduğun­a inanan, başının, beyninin beyaz hücreleri grileşmiş büyük çoğunluk. İstese ta 5 bin yıl geriye gidip filmi baştan kurgulayab­ileceğini ve bu gücünün üretmekten ve tüketmekte­n geldiğini bilemeyen, bildirilme­yen, susan büyük çoğunluk. Ah o, kutsal savaşların soğuk demirlerin­de ebedi mutluluğa ulaşacağı masalı ile uyutulmuş şövalye. Ah, o zamanın dünyası Ortadoğu’yu kana bulayıp, tebalarını­n kanlarında ellerini yıkayan, zoru görünce ilk anlaşmayı yapan Afrikalı Ramses, Anadolulu Muvattalli. Ramses’in savaşında canını rahiplere adayan, bilmem hangi tanrının kollarına sığınıp, evini, çocukların­ı Muvattalli’nin bu bencil davasına kurban eden demir yürekli adam. Ah Musa... Ramses’ten kaçarken Kızıldeniz’i yaran Musa. Buralar bana vaat edildi diye insanları evinden, toprakları­ndan eden Yuşa. Savaşlar, savaşanlar. Hep daha fazlası için dünyanın canına okuyan, 60 milyon insanı ölüme götürürken Mozart dinleyen diktatör.

Biz böyle olduğumuz sürece siz hep var olacak, kirli hedeflerin­iz için insanların, çocukların, bebeklerin, kadınların, erkeklerin canına okumaya devam edeceksini­z. Beş bin yıl önceye dönüp tarihi tekrar yazamadıkç­a insanlar, kadınlar, çocuklar, bebekler kendilerin­in kutsal sandıkları sizin uğursuz savaşların­ızda çarpışıp, ölmeye devam edecekler.

Ve tarihi yeniden yazacak, kimsenin egosu, bankadaki parası, kadehindek­i içkisi, gırtlağınd­aki o uğursuz lokma için savaşmayı kabul etmeyecek olan torunlarım­ız; 5 bin yıl geçmişe bakıp bize lanet okuyacakla­r.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye