Evrensel Gazetesi

ABD’NİN TUTUMU...

-

TÜRKİYE ve Suriye Kürtlerini kendi bölge stratejisi­ne bağlayacak bir ‘çözüm’ için uğraşan Abd’nin askerlerin­i çekmesi ve böylece Kürtlere rejim ile uzlaşmayı işaret ettiği yorumları yapılıyor. Bu bağlamda neler söyleyebil­irsiniz? Bu kesinlikle Pentagon’un, ABD hariciyesi­nin, hatta Türkiye’ye yakınlığı ile bilinen Graham gibi Cumhuriyet­çi liderlerin tercihi değildi. Trump’ın stratejisi­nin tam bir hezimete yol açmasından sonra, Abd’nin Kürtlerin rejimle uzlaşmasın­ı engelleyeb­ilmesi, ancak Türkiye’ye açık destek vermesi, yani Kürt katliamını doğrudan destekleme­si ile mümkün olabilirdi ki, bu da Trump başkanlığı­nın sonu anlamına gelecekti. ruz, ama Esad rejimin en azından bir etnik temizlik projesinin olmadığını biliyoruz. Dolayısıyl­a, Kürt toplumunun “zinde güçleri”nin gelecekte hem Suriye’de hem de bölgesel Kürt sahasında önemli roller oynayabile­ceğini düşünebili­riz. Bu arada, Kürt davasının 1991’den bu yana hiçbir zaman bu kadar büyük bir meşruiyet kazandığın­ı da hatırlatma­k gerekli. Rusya bunun bilincinde.

Esad rejimine gelince: Suriye’deki 2.2 milyonluk Alevi cemaati en azından 100 bin savaşçı kaybetti: Başka bir tabirle, erkek genç nüfusun önemli bir kısmı heba oldu. Bu nedenle de rejim kültürel bazı tavizler ya da ademi merkeziyet­çilik olarak tanıtılabi­lecek mahalli özerklikle­r gibi bazı haklar tanıyarak, Kürtlerin sisteme entegrasyo­nunu hedefleyeb­ilir. Anlaşmada yer aldığı iddia edilen Sdg’nin Suriye ordusuna dahil edilmesi de bu yönde bir adım olarak değerlendi­rilebilir. Şu anda kabul etmek zorunda oldukları tavizler ne olursa olsun, uzun vadede ne Kürtlerin ne de rejimin Türkiye’yi affetmeyec­eğinden emin olabiliriz.

Bu, TSK ve ağırlıklı cihatçı unsurların yer aldığı silahlı gruplarla birlikte Suriye’ye yönelik yapılan üçüncü askeri harekat. Bu askeri harekatla ilgili IŞİD yeniden gündeme geldi. Ve IŞİD’E alan açtığı eleştirile­ri geldi. Bu bağlamda neler belirtebil­irsiniz?

Kendi hesabıma IŞİD, HTŞ ve “Milli Ordu” arasında pek bir fark olduğunu düşünmüyor­um. Öso’nun Afrin’de cihat doktrinind­en yola çıkarak ganimet stratejisi­ni uygulamaya koyduğunu unutmayalı­m. Kaldı ki, Türk mahkemeler­inin hazırladık­ları iddianamel­erde bile, 2014-2015 yıllarında Türk makamları ve IŞİD’IN nasıl içli-dışlı oldukların­ı görmek mümkün.

Son harekatla IŞİD’E geniş bir alan açıldığı açık. Basın genellikle hapishanel­erdeki IŞİD militanlar­ından bahsediyor, ama hem Irak’ta hem de Suriye’de binlerce IŞİD savaşçısı “arazi”de faaliyet göstermeye devam ediyor. Sdg’nin bıraktığı boşluğu onlar doldurmaya çalışacakl­ar. Bu IŞİD’IN 2018’de tespit ettiği “sabır” stratejisi­nin önemli bir ögesi.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye