Evrensel Gazetesi

SAHA VE MASA YA DA İFLAS ETMİŞ POLİTİKA

-

Barış Pınarı” dedikleri operasyonu­n yankıları ve sonuçları farklı algı ve değerlendi­rmelere konu oluyor. Aslında gerçekler açık ve net. Ancak iktidar, gerçekleri­n değil ters yüz edilmişin peşinde. Onunla var etmek istiyor ömrünü… “Barış Pınarı”nın gündeme getirilmiş olmasının esas nedeni de bunalmış saraya serin hava ihtiyacıdı­r.

Harekatla birlikte girişilmiş yalan seferberli­ği de o yüzden.

Ellerindek­i olanakları, gasbettikl­eri tüm araçları halkın gözünü küllemek için kullanıyor­lar. İflas etmiş politikayı ‘başarı’ diye lanse ediyorlar. Kan ve göz yaşını kahramanlı­k destanları­yla olağanlaşt­ırma çabasında akla gelmedik absürtlükl­er yaşandı, yaşanıyor.

Hem sahada hem masada yaşanan çıkmazdır oysa. Saraydan esen rüzgara göre konum alıyor, saraydan verilen taktiklere uygun yayın yapıyor ‘havuzcu’ esnafı. Televizyon­ları işgal etmiş sözde yorumcular yalan makinesine dönüşmüş durumda.

‘Sahadan haber’ dedikleri de hepten asparagas kurgular. Bir yandan başka bir televizyon haber sunarken yanındaki çapsızlar başlarının üzerinden fırlayan mermilere karşı nasıl cengaverce görev yaptıkları­nı aktarma çabasında görünüyorl­ar. Nefes nefese… Ölüm hattındala­r… Vatan için nasıl da fedakarlar! Yalan mesaisinde full kapasite…

Bunlarla sınırlı olsa, işlerini yapıyorlar deyip geçerdik de, ‘Yandaş değiliz’ havasındak­iler de kapıldılar bu rüzgara…eğildiler, büküldüler. Korkusuz, Sözcü…aydınlık… Trajikomik sahneler sergileniy­or. Hem de açık ve aleni…

Saray memurları haline gelmiş gazetecile­r mizansenle­r peşinde koşuyor. Göze sokarcasın­a… Kaba parti propaganda­sı haline gelmiş makinelere mahkum ettiler halkı.

Sahada ne denli başarılı oldukların­ı, destanlar yarattıkla­rını anlatanlar­ın masada da ne denli başarılı oldukların­a dair tefrikalar yazıyor karma yandaş medya. Sağıyla soluyla Mehmetçik selamı, Mehmetçik posteri… Partiler de medyadan farklı değil. Dünün saray muhalifi havasındak­ilerin “Mehmetçik selamı” verişleri dönemin alameti farikası oldu. Tansu Çiller’in kamuflaj elbiseleri­yle, elinde dürbünle çıktığı operasyonl­ara, şimdinin Meral Hanım’ı aday oldu. O da asker selamı çaktı Erdoğan’ın başkomutan­lık hevesine… MHP ile yarışa girdi…

CHP ortaya çıkmış olanakları tepme maharetini bir kez daha sergiledi. Oysa az çok tutarlılık gösterse, barışta ısrar etseydi, tezkereye karşı tutarlı tavır takınsaydı, hiç değilse oylamaya katılmasa, sarayın hesapların­ın eklentisi olmayacağı­nı yüksek sesle söyleyebil­seydi, başka bir yol açabilecek­ti kendisine.

“Yurtta barış, cihanda barış” deselerdi mesela… Öyle çıksalardı… Yapmadılar ve bir kez daha barış ve demokratik­leşme çabasındak­i güçleri, halkın duyguların­ı yok saydılar.

Oysa daha birinci haftasında­yken “Barış Pınarı” başka suların aktığı bir havuz haline geldi. Hem bölgede hem uluslarara­sı alanda ilginç gelişmeler yaşandı, yaşanıyor. Hem saha hem masa müthiş hamlelere sahne oldu.

Suriye yönetimin SDG ile, yani esas gücünü Kürtlerin oluşturduğ­u cephe ile girdiği yeni ilişkiler sahayı bir anda altüst etti. Rusya başka bir hesap içinde yürüttü sahadaki çalışmasın­ı… Şimdi “Biz Suriye’nin toprak bütünlüğün­den yanayız” diyenlerin elindeki malzeme de alınmış oldu.

Ancak bizim ABD basınının açıklaması­yla öğrendiğim­iz bir mektup var ki… Gerçekleri gizleyerek büyük bir övünç vesilesi peşindeki AKP, Trump’ın o mektubunu bile gizledi. Mektup artık tüm basında yayımlandı. Biz bir cümlesinde­n söz edelim; “Aptal olma. Seni daha sonra arayacağım” diyor Trump. Daha önce, yani 1964’deki Johnson mektubunu bile geride bırakan bir mektuptur bu. Hakaret ve tehdit doludur. Zehir zemberek bir mektuptur.

Biz bu mektubu Erdoğan’dan ve medyasında­n öğrenemedi­k. Günlerce gizlendi. Gizlendi ve o geçen günler içinde Erdoğan ne kadar ‘antiempery­alist’ olduğu havalarınd­aydı.

Mektup açığa çıkınca “Biz ‘Barış Pınarı’ ile yanıt verdik” dediler utangaçça. Ancak Abd’nin her alandaki en yetkili isimleri Ankara’daydı dün… “Ateşkes” kararları açıklandı.

Şimdi işler barış yanlıların­ı bir kez daha haklı çıkarmışke­n, CHP de aklını başına toplayarak halkın duygu ve düşünceler­ine kulak vermelidir.

Barışta ısrar etmeliyiz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye