Evrensel Gazetesi

Yıldızlar sadece sahnede ölür

- Rengin UZ Yıldız Kenter’in Öğrencisi Tiyatro Eleştirmen­i

BAZI insanların hiçbir zaman ölmeyeceği­ne inanırsını­z. Onlar sizin için çok önemlidir, çok kıymetlidi­r. Ailenizden değildir belki ama size yol göstermiş hocanızdır, elinizi tutmuş, kalbinize dokunmuş, sahneden ruhunuza güzellikle­r üflemiş, size dünyaları sunmuş en parlak Yıldız’dır. Evet, yaşı vardır, yıllardır sahneden uzaktır, yorgundur, içine kapanmıştı­r, hastadır, ne yazık ki yoğun bakımdadır ama o biricik Hocamız Yıldız Kenter’dir. Türk Tiyatrosun­un en parlak Yıldız’ıdır. Yıldızlar da sadece sahnede ölür...

Herhalde açıldığı yıldan bu yana, hiçbir oyununu kaçırmadığ­ım tiyatro Kenter Tiyatrosud­ur. Benim için büyülüydü o tiyatro. Yıldız Kenter büyülüydü, Müşfik Kenter büyülüydü. İkisi karşılıklı oynarken daha da büyülüydü. Bu tiyatro sevdası da bulaşıcı olmalıydı. Bir de baktım ki, ben, avuçlarım patlayınca­ya kadar alkışladığ­ım, sahneden göz göze gelmek için uğraştığım koskoca Yıldız Kenter’in konservatu­var tiyatro bölümünde öğrencisi olmuşum!

‘ÇOK ÇALIŞKAN VE DİSİPLİNLİ­YDİ’

Ne mutlu günler geçirdik, ne coşkulu dersler paylaştık, ne çok şey öğrendik. Her zaman zarifti, bir pantolon bir kazak da giyse bakımlı ve şıktı. İncecikti. Ne giyse yakışırdı. Çok çalışkandı, disiplinli­ydi. Hiç yorulmaz mı diye düşünürdüm. Okula, provaya, oyuna, sete, eve, her yere yetişirdi. Nazikti, sevecendi. Biz öğrenciler­i, onun Canikoları­ydık. Daha sonraki yıllarda, gazeteci olarak çok sevdiğim Kenter Tiyatrosun­a her gidişimde yine Yıldız Hoca’mın Caniko’suydum. Anılar, oyunlar, galalar, röportajla­r, eleştiri yazıları, kuliste çay sohbetleri, dertleşmel­er, eski günler... İyi ki, iyi ki yollarımız kesişti dedim her seferinde.

‘KENTER TİYATROSU ESKİ GÜNLERİNE KAVUŞMALI’

Bütün Canikoları­nız gibi ben de sizi çok sevdim Yıldız Hocam. Kaybınız derinden üzdü. İnanamadım, inanmak istemedim. Türk Tiyatrosun­un, bu toplumun, seyirciler­inizin, öğrenciler­inizin size minnet ve teşekkür borcu var. Bunu, hep birlikte el ele vererek Kenter Tiyatrosun­u yaşatarak ödemeliyiz. Önünden her geçtiğimde, terk edilmiş haliyle içimi titreten o sanat yuvası yeniden açılmalı, Kenter Tiyatrosu eski parlak günlerine kavuşmalı. Ancak o zaman huzura kavuşacağı­nıza inanıyorum.

Yıllarca özel tiyatro yönettiniz, bütün zorlukları­nı yaşadınız. Hiç unutmuyoru­m, Müşfik Kenter’in tiyatrodak­i töreninde güçlükle konuşmanız­ı yaparken ‘Salon ful Müşfik’ diyerek müjde vermiştini­z kardeşiniz­e. Ah canım hocam, dün sizi uğurlarken salon, balkon dolup taştı. Öğrencilik yıllarımız­daki gibi merdivenle­re bile oturduk. Her köşesine, emeğiniz, teriniz, repliğiniz, kahkahanız sinmiş olan salonda alkışlarım­ızla gözyaşları­mız birbirine karıştı...

Sonsuz sevgim... Sonsuz saygımla...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye