KADROLU, SÖZLEŞMELİ ÇALIŞAN VE İHRAÇ EDİLEN ÖĞRETMENLER: Hiçbir güvencemiz yok

24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle resmi makamlar öğretmenlere övgüler dizerken, ülkemizde öğretmenlerin durumu hiç de iç açıcı değil. Türkiye’de öğretmenler sözleşmeli, güvencesiz çalışmayla, ihraçlarla ve güvenlik soruşturmaları nedeniyle mesleklerini yapamaz durumda. Öğretmenler günü dolayısıyla öğretmenlerin yaşadıklarını konuştuk.

‘SÜREKLİ MOBBİNGE UĞRUYORUZ’

Bu yıl ataması yapılan sözleşmeli öğretmen E.A. okul idaresi tarafından sürekli mobbinge uğradıklarını dile getirerek, “Mesela ‘neden bahçe nöbetim çok’ dediğinizde okul idarecileri tarafından ‘hakkında soruşturma açarız’ sözleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Hakkını savunduğun ya da bir şey talep edildiğinde tehdit dili var. Her talebimizde bununla yüzleşiyoruz. Bankada kredi çekecektim ‘sözleşmeliye veremiyoruz’ diyorlar. Hiçbir güvencemiz yok. ‘Ya sözleşmemiz iptal edilirse’ korkusu yaşıyoruz. Sırf bu yüzden evlenmeyi bile düşünmüyorum. Çünkü bir garantim yok. Sözleşmenin mantığı zaten şu değil midir ‘işime gelmezsen atarım seni.’ Böyle bir durumda insan hayal bile kuramıyor. Herkeste korku var tereddüt var ondan dolayı verimli olamıyoruz. Öğretmenlerin bu kadar çok sorunu varken, bugünün kutlanması komik geliyor” diyor.

‘ÖDEMELERDEN SONRA EKSİ 200 LİRAM KALIYOR’

Kadrolu olarak bir devlet okulunda çalışan Mehmet Öğretmen ise özellikle ihraçlar nedeniyle iş güvencesinin fiili olarak ortadan kalktığını, gelecek kaygısının artık öğretmenlerin yüzlerinden okunduğunu anlatıyor. “Öğretmenlik mesleği artık itibarsızlaştırıldı” diyen Mehmet öğretmen yaşadıklarını şu sözlerle özetliyor: “Ayın 15’i gelip maaş yattığında kredi kartları, kredi ve faturalarımı ödedikten sonra eksi iki yüz liram kalıyor. Beraber sohbet ettiğimiz öğretmenler benim durumumun çok iyi olduğunu söylediler! Çoğu öğretmen borçları döndürebilmek için çaba sarf ediyor. Evli olan öğretmenler kadrolu da olsa geçim sıkıntısı çektiğini açıkça ifade ediyor. Hafta sonu sınav görevi çıksa da 3-5 kuruş cebimize girsin diye sınav görevi bekliyoruz.”

‘KHK’LERLE AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİK’

7 Şubat 2017’de yayımlanan KHK ile ihraç edilen 14 yıllık resim öğretmeni Seher Darılmaz ise ihraç olduktan sonra maddi ve manevi sıkıntılar yaşadığını belirterek; “İtibarsızlaştırılmak ve terörist yaftası ile toplumun gözünde öteki olmuştum bir gecede! Benim gibi binlerce insan bu süreçte sıkıntı yaşadı. İntihar eden, çeşitli hastalıklara yakalanıp ölen çok sayıda ihraç meslektaşlarımız var. Ben bu süreçte 6-7 ay anketörlük yaptım. Çok zordu benim için. Tabi ki bu süreçte kredi borçlarım vardı. Onları ödeyemedim. Kızımın geleceği için aldığım evi satmak ve kredi borçlarımı kapatmak zorunda kaldım” şeklinde yaşadığı sıkıntıları anlatıyor.

İhraç edilerek açlığa mahkum edildiklerini ifade eden Darılmaz şunları dile getirdi; “Şu an çalışmıyorum. Sendikadan ve kızımın babasından maddi destek alıyorum. Tabi ki yaşam standartım çok düştü. Açlığa mahkum edildik. Ama dedikleri ağaç kökünü yemedik çok şükür. Onurlu bir şekilde, bu sürecin bitmesini ve işimize başımız dik bir şekilde döneceğimizi biliyorum. Bizleri açlığa mahkum edenler, bu hukuksuzluklara destek olanlar, elbet hukuk yeniden tesis edildiğinde hukuk önünde hesap verecekler.”

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, öğretmenlerin ek göstergesinin 3600’e yükseltilmesi için TBMM Başkanlığına kanun teklifi verdi. Tanrıkulu, öğretmenlerin emeklilikte maaşlarında büyük oranda azalma meydana geldiğini belirterek, yaşanan mağduriyetin giderilmesi amacıyla öğretmenlerin ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi gerektiğini vurguladı.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin gerekçesinde; öğretmenlerin ek göstergelerinin 3600’e çıkartılmasının emekliliklerinde büyük oranda fayda sağlayacağına dikkat çekti. 3600 ile 3000 ek gösterge üzerinden emekli olanlar arasında ciddi emekli maaş farkı bulunduğunu belirten Tanrıkulu verdiği teklifin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Yıllarca çalıştıktan sonra emekli olan öğretmenlerin maaşlarında büyük oranda azalma meydana gelmektedir. Fiilen görev yapılan süre içerisinde verilen ek ders ücretleri ve ek ödemeler, emekli keseneklerine yansıtılmadığı ve emeklilikte ek ders ücreti de alınmadığı için emekli olan bir öğretmenin aldığı maaş ile görev yapan öğretmenin aldığı maaş arasındaki fark büyüktür. Bu ücret farkı sebebi ile pek çok öğretmen emekliliği hak etmiş olmalarına rağmen emekli olamamaktadır”. (ANKARA/EVRENSEL)