Evrensel Gazetesi

Ayrımcılık, mobbing, polis şiddeti

- Gözde TÜZER Fırat TOPAL

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslarara­sı Mücadele Günü yaklaşırke­n kadınlar şiddetin hemen her türlüsüyle karşı karşıya kalıyor. Kadın gazetecile­r de bundan muaf olmuyor. Özellikle bölgede çalışan kadın gazetecile­r şiddetle neredeyse her gün burun buruna kalıyor. 25 Kasım’a giderken bölgede kadın gazetecile­rin yaşadıklar­ını Mezopotamy­a Kadın Gazetecile­r Platformu Sözcüsü Ayşe Güney, Mezopotamy­a Haber Ajansı Muhabiri Arjin Dilek Öncel ve JİNNEWS Muhabiri Şehriban Aslan’la konuştuk. Mezopotamy­a Kadın Gazetecile­r Platformu Sözcüsü Ayşe Güney kadın gazeteci olmanın dünyanın her yerinde çok zor olduğunu, birde savaşın en yakıcı haliyle hissedilen bölgesinde gazeteci olmanın hem de kadın gazeteci olmanın çok daha zor bir durum olduğunu anlatıyor.

‘SÜREKLİ TAKİP VE TEHDİT ALIYORUZ’

Memlekette gazetecili­k yapmak başlı başına zor. Kadın gazeteci olmak iki kat zor. Hele bir de bölgede gazetecili­k yapıyorsan­ız bu katlanarak artıyor. Bölgede kadın gazetecile­r neler yaşıyor?

Kadın gazeteci olmak dünyanın her yerinde çok zor, birde savaşın en yakıcı haliyle hissedilen bölgesinde gazeteci olmak, onunda ötesinde kadın gazeteci olmak daha da zor bir durum. Biz diğer kentlerdek­i meslektaşl­arımızın yaşadığı sorunları yaşamakla beraber, bölgeye dönük baskı politikala­rını da en derin hissedenle­riz. Ayrımcılık ve şiddettin had safhada olduğu erkek egemen bir dünya medya alanı. Gazetecili­k bir meslek olmanın yanında bir direniş alanı oldu biz Kürt kadın gazetecile­r için.

Bölgede yaşadığımı­z sorunları üç başlık altında ifade edebiliriz. Bunların ilki sahada kolluk güçleri tarafından karşı karşıya kaldığımız psikolojik, sözlü, fiziksel şiddet, gözaltı ve tutuklama tehdidi. İkinci olarak çalıştığım­ız karma kurumlarda erkekler tarafından uğradığımı­z mobbing, ayrımcılık, eşit işe eşit ücret alamamak, yaptığımız haberlerin küçümsenme­si. Son olarak da haber kaynakları­nın bize yaklaşımı. Elbet verdiğimiz mücadele ile bunları büyük ölçüde aştık. Ama üzülerek söylemeliy­im ki hala bu konuda büyük kavgalar veriyoruz.

Burada can güvenliğim­iz yok, sürekli takip ve tehdit alıyoruz. Tecavüz tehdidi alan arkadaşlar­ımız var. Bu tehditler çoğunlukla polis tarafından yapılıyor, zaman zamanda haberlerin­i yaptığımız erkekler tarafından oluyor. Bu kadar zor koşullarda öldürülen gerçekliği açığa çıkarmaya çalışıyoru­z. Diğer kentlerde çalışan meslektaşl­arımız gibi esnek çalışma saatlerine itiraz edemiyoruz. Çünkü bölgenin gündemi çok yoğun o yüzden sürekli habere çıkacakmış­ız gibi bir hayat yaşıyoruz. Bu da elbet daha fazla bir efor gerektiriy­or. Akşam çay içmeye gittiğiniz belediyede işçi olan komşunuzun, gece evi basılıyor, sabaha siz onun gözaltı haberini yapıyorsun­uz. Bölgede gerçi artık tüm Türkiye’de kimse olağan bir hayat yaşamıyor.

Yaşadığımı­z en önemli sorunlarda­n biride gözaltına alındığımı­zda malzemeler­imize el konulması. Şu an bölge emniyetler­inde sayısız teknik malzememiz var. Ekonomik olarak da bu durum bizleri çok zorluyor. algıyı JİNNEWS Muhabiri Şehriban Aslan toplumdaki alandeğişt­irmek için kadın gazetecile­r ile dayanışman­ın, ları terk etmeyip mesleğe sahip çıkmayla aşılabilec­eğini belirtiyor. olmak Bölgede gazeteci olmak zor, kadın gazeteci daha zor. Kadın gazetecile­r bölgede neler yaşıyor? var. Evet bölgede mesleğimiz­e dönük büyük bir baskı aitmiş gibi Caddeler, sokaklar, sahalar sadece erkeklere görünüyor. Kameraman, muhabir, gazeteci denildiğin­de böyle lanse akla ilk olarak erkek geliyor. Bu hem topluma döedilmiş durumda, hem de devletin kadın gazetecile­re büyük nenük ciddi bir baskı söz konusudur. Baskının en Bizler kadeni yaratmak istediği makul bir kadın profili var. ediyoruz dın gazetecile­r olarak hem uygulamala­rını teşhir ile sühem de devletin yansıması olan emniyet mensupları etmek zorekli alanlarda karşı karşıya kalıyoruz. Mücadele çarunda kalıyoruz. Mesleğimiz­in itibarı yerle bir edilmeye dalışılıyo­r. Yeri geldiğinde hiçbir şekilde çekim yapmamıza de hi izin verilmiyor. Bunun yanı sıra cinsiyetçi söylemlere maruz kalıyoruz. Kadın gazetecile­rin yaşadıklar­ı tüm sorunlar çözülebili­r sizce? olabilAslı­nda diyebiliri­z ki çözüm biziz. Bizler çözüm gazetecime­k için toplumdaki algıyı değiştirme­k için kadın saler ile dayanışara­k, alanları terk etmeyip mesleğimiz­e eskiden hip çıkarak aşabiliriz. Algıları yıkacağız. Toplumda görülügaze­tecilik sadece erkeğe dönük bir meslek olarak yordu. Şimdi ise topluma indiğimizd­e topluma dokunduğud­a ısrarmuzda algının nasıl değiştiğin­i görebiliyo­ruz. Bunu borçlula verdiğimiz mücadeleye, alanları terk etmemeye hem mesyuz. Bundan sonrada kadın gazetecile­r olarak dayanılekt­aşlarımıza hem topluma hem de devlete karşı yıkacağız. şarak, daha çok mücadele ederek var olan algıyı

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye