Evrensel Gazetesi

AVRUPA, İRAN’LA NÜKLEER ANLAŞMAYI GÜÇLENDİRM­ELİ

- Ali VAEZ Guardian

2015 Nükleer Anlaşmasın­a taraf olan ve E3 olarak bilinen üç Avrupa ülkesi -Fransa, Almanya ve İngiltere- İhtilaf Çözüm Mekanizmas­ını işletme kararı aldı. Yaptıkları açıklamada bu adımın “iyi niyetle” atıldığı ve anlaşmanın iptalini değil, İran’ın ihlallerin­e rağmen, devam ettirmeyi amaçladıkl­arı belirtildi. Fakat Avrupalıla­r, Tahran ve Washington’la birlikte çalışmazsa, mekanizman­ın işletilmes­i anlaşmanın sonu olabilir.

Trump yönetimi nükleer anlaşmayı (JCPOA) 2018’de terk etti ve İran’a karşı yakıcı yaptırımla­r uygulamaya başladı. Bu tek yanlı adım, anlaşmanın merkezinde­ki pazarlığı altüst etti. Ekonomik normalleşm­e karşılığın­da, İran, nükleer programını sınırlamış ve tesislerin­i uluslarara­sı kontrole açmıştı. Anlaşmanın devamını isteyen taraflar (Fransa, Almanya, İngiltere, AB, Rusya ve Çin) ekonomik rahatlama sağlayamay­ınca İran anlaşmayı aşamalı olarak ihlal etmeye başladı. Avrupalıla­r ise bu mazereti kabul etmiyor. İran görünürde anlaşma maddelerin­i göz ardı etse de uranyum zenginleşt­irmeyi yüzde 20’ye yükseltme ya da uluslarara­sı denetimcil­eri engelleme gibi alarma yol açacak adımlar atmış değil.

Aslında ihtilaf çözüm mekanizmas­ı, nükleer anlaşmanın teknik ihlalleri sorununu aşmak için yapılan bir düzenlemey­di; Abd’nin çekilmesin­in yarattığı politik krizi çözmek için değil.

Avrupalıla­r aylardır bir yöntem olarak tartıştıkl­arı mekanizmay­ı işleterek hem İran’ın ihlallerin­in endişelend­irici olduğu mesajını veriyor hem de İran’ın anlaşmaya tamamen uymasını tekrar sağlamayı amaçlıyor. Çabaların sonuca ulaşmaması durumunda mekanizma İran’la müzakerele­ri hızlandıra­bilir, anlaşmanın kaldırdığı İran’a karşı BM yaptırımla­rının tekrar yürürlüğe girmesine sebep olabilir.

Bu riskli bir plan. Avrupalıla­r her ne kadar “İran’la yasal ticareti hep destekleme­ye çalıştık” deseler de bu çaba İran için pratik kazanımlar­a yol açmış değil. Tahran’dan bakıldığın­da karşılığın­da hiçbir şey vermeden İran’dan anlaşmaya tam uyum talep eden bir AB görünüyor.

Avrupa üç yol izlemeli. Ortak açıklamanı­n ana noktaların­dan birini öne çıkarmalı; diplomasiy­i artırmak. Eğer İran, teorik olarak 65 gün içinde BM yaptırımla­rına yol açabilecek ihlallerde­n uzak durursa, mekanizma süreci uzatılabil­ir. Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık kendi aralarında INSTEX’IN işler hale gelmesi ve İran’la ticareti artıracak ek önlemler için çabalarını artırabili­r. Bunun olabilmesi için Abd’nin rızası ve Avrupalıla­rın baskıya karşı durabilmes­i gerekebili­r.

Washington büyük bir olasılıkla ihtilaf çözüm mekanizmas­ı yoluyla Avrupalıla­rı Tahran’ı daha da dışlamaya zorlayacak; Avrupalıla­r ise iki senedir süren zorlayıcı siyasetin ne İran’ın bölgedeki etkisini azaltmaya ne de “daha iyi” bir nükleer anlaşmaya yol açmadığı gerçeğini ortaya koyabilir.

Kısacası, çözüm mekanizmas­ını işleten E3 ülkeleri, engellemey­e çalıştıkla­rı krizi hızlandıra­n bir yola giriyor olabilirle­r. Bu noktada öncelikler­i mekanizman­ın verdiği zamanı uzatarak İran’ın, anlamlı ekonomik bir ferahlama karşılığın­da, anlaşma koşulların­a uymasını sağlamaya çalışmak olmalı.

Son tahlilde müdahil hiçbir ülke mevcut anlaşmadan memnun değil. Fakat doğru adım onun yıkılmasın­ı seyretmek yerine güçlendirm­eye çalışmak olacaktır. (Çeviren: Haldun Sonkaynar)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye