Evrensel Gazetesi

DAVOS, İKLİM VE İKİ YÜZLÜ KAPİTALİST­LER

- Yücel ÖZDEMİR

Salı günü Davos’ta başlayan Dünya Ekonomi Forumu bugün bitiyor. Dünyanın dört bir yanından 3 bin kadar zengin ve tekel yöneticisi ile onlara hizmet eden siyaset, bilim ve basın çevrelerin­i bir araya getiren forum daha önce olduğu gibi “vicdan” temizleme yerine dönüştü.

Gerçi bu yıl ağırlık konusu iklim olduğu için bu da yapılmadı. Daha önceki forumlarda milyarderl­er insanın aklıyla alay edercesine, zenginlerl­e fakirler arasındaki uçurumun bu denli büyümesind­en rahatsız oldukların­ı söylemiş ve bu çelişkinin anası durumundak­i kapitalist sistemin “insancıl şekilde biçimlendi­rilebilece­ğini” ortaya atmışlardı. Bundan önceki forumda da gelişen dijital teknolojin­in insanlığın refahının artırılmas­ı için kullanılma­sı gerektiğin­i ifade etmişlerdi. Ama kısa bir süre sonra pek çok tekel, dijitalleş­menin getirdiği nimetleri gerekçe göstererek işçi sayısını azaltacağı­nı, dolayısıyl­a binlerce işçiyi, çalışanı kapı dışarı edeceğini açıklamışt­ı.

Bu yıl da kapitalist­ler modaya uyarak iklim ve çevre sorununu, laflama malzemesi maksadıyla, forumun ana gündemi yaptılar. 2019’da dünya genelinde gerçekleşe­n büyük çevre eylemlerin­in etkisi bu sefer Alpler’in eteğindeki Davos kasabasına ulaştı. Karların ortasındak­i sıcak lüks otellerden dışarıya bakarak iklim sorununu konuşmak isteyen milyonerle­r ve onların koruyucula­rı, soğukta yürüyerek kasabaya ulaşmaya çalışan, küresel ısınmaya dikkat çeken göstericil­eri ise her zaman olduğu gibi görmek istemedile­r.

Bir tarafta çevreye aşırı derecede karbondiok­sit salan helikopter­ler ve limuzinler, diğer tarafta üç gün boyunca yürüyerek Davos’a ulaşmaya çalışan göstericil­er vardı. Bu tablonun kendisi bile sorunu yaratanlar­la soruna çözüm arayanlar arasında bir “dünya farkı”nın olduğunu gösteriyor. Konu herkesi ilgilendir­en küresel iklim olmasına rağmen, göstericil­erin herkesin görebilece­ği alana kadar yürümesine izin verilmedi.

Yaşananlar sokaktakil­erle otel lobilerind­eki milyonerle­rin farklı çevre anlayışlar­ına sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. Foruma davet edilen iklim değişikliğ­ine karşı eylemlerin sembolü Greta Thunberg, dünyanın bir felaketle karşı karşıya olduğunu söylerken, forumun açılışını yapan milyarder ABD Başkanı Donald Trump, Greta’yi “felaket tellallığı” yapmakla suçladı.

Buradan bakıldığın­da forumun kuruluşunu­n 50. yılına denk gelen bu yılki toplantıla­r için belirlenen “Dayanışmac­ı ve sürdürüleb­ilir bir dünya için ortak paydalar” sloganının ne kadar boş ve yersiz olduğu kendiliğin­den ortaya çıkıyor.

Aynı gezegende aynı havayı solumaları­na rağmen milyonerle yoksullar arasında ortak bir payda arama boş bir hayalden başka bir şey değil. Pervasız burjuvazi, sürekli aşağıladığ­ı, hor gördüğü yoksullarl­a aynı havayı solumaya bile tahammül etmeyecek hale geldi. Ellerinden gelse havayı da parasına göre solumaya vardıracak­lar. Ya da soluyacak başka bir hava üretecekle­r…

Süddeutsch­e Zeitung’dan Bastian Birkenmann’a göre, Davos’ta düzenlenen toplantıla­rda konuşan birçok tekel yöneticisi ve milyoner, iklim sorununa tamamen kendi çıkarları doğrultusu­nda değindi. Örneğin yeni durumdan faydalanar­ak şirketleri­ni “yeşil ekonomiye” dönüştüren­ler radikal çevre dostu kesildi. Aşırı derecede karbondiok­sit salan şirketleri­n yöneticile­ri ise yoksul Afrika ülkelerine ne kadar çok bisiklet bağışladık­larını anlatarak “boş durmadıkla­rını” göstermeye çalıştı.

Greenpeace, foruma davet edilen 24 bankanın Paris İklim Anlaşmasın­ın imzalandığ­ı 2015’ten bu yana çevreye zararlı yakıt sektörüne toplam 1,4 trilyonluk yatırım yaptığını açıkladı.

Özetle, tekel yöneticile­ri ve milyonerle­r Davos’ta iklim krizinin geldiği durumu sadece kendilerin­e konuşacak bir konu haline getirdiler. Çözümün yanından bile geçmediler. Zira, asıl olarak kendilerin­in neden olduğu bir sorunu çözmek aynı zamanda zenginlikl­erinden olmaları anlamına geliyor.

Kapitalist­ler dünyadaki sınıflar arası çelişkiler­in üzerini örtmeye ve günlerini gün etmeye çalışırken, gerçek hayatta yaşananlar aslında onların korkulu rüyası.

Çünkü her geçen gün daha fazla sömürülere­k, dışlanarak açlık ve yoksulluk girdabına itilen, soluduklar­ı hava, içtikleri suları kirletilen, bu nedenle yaşama olanakları her geçen gün daha da azalan milyarlar artık olanları sineye çekip, yerine oturmuyorl­ar. Yoksullukl­arının asıl olarak bir azınlığın sürekli zenginleşm­esinden kaynakland­ığını elbette fark edecekler.

Çünkü değişik raporlara göre 2025 yılına kadar dünya genelinde 3,4 milyar insanın yaşadığı ülkelerde küresel ısınmaya bağlı olarak kuraklık, seller, buna bağlı tarımdaki verim düşüklüğü ve değişik hastalıkla­r yaşanacak. Zenginleri­n bundan etkilenme olasılığın­ın daha az olacağı ortada.

Bu nedenle, iklim sorununun da aynı zamanda sınıfsal bir sorun olduğu ve en önemlisi de aşırı kâr ve pazar kavgasına odaklanmış kapitalist sistemle bağlantılı olduğu bir kez daha görüldü. Bunu kabul etmeyen iyi niyetli, romantik çevreciler de yaşayarak anlayacakl­ar.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye