‘Mahallemdeki binaların temizliğine de gidiyorum’
KHK ile taşerondan kadroya geçen hastane işçileri sorunları çözülmedi. Özellikle doğal gaz, elektrik ve su faturaları işçileri bir hayli mağdur etmiş durumda. Bu kış daha fazla zorlandıklarını anlatan işçiler, ek işlerle geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Hastanede çalışan bir temizlik işçisi, “Aldığım maaş yetmiyor. Mahallemdeki binaların temizliğine de gidiyorum. Gitgide hayat zorlaşıyor, özellikle faturalara gücümüz artık yetmiyor” diyor.
‘ŞEHİR HASTANESİ UZAK DİYE İÇİN BURAYA GELİYORLAR’
Yaklaşık 20 yıldır hastanede çalıştığını belirten bir işçi, “Hastalar 182’den randevu alıyor. Ancak bu yeterli olmuyor. Sabah çok erken saatlerde, daha mesai saati bile gelmeden hasta kuyrukları oluşuyor. Doktorlar da sınırlı sayıda kişiyi muayene edebiliyor. Biz de az kişiyle çok işi yapmaya çalışıyoruz. Çok yoruluyoruz, iş yükümüz çok arttı. Şehir hastanelerine ulaşım çok zor olduğu için hastalar merkezdeki kalan hastanelere geliyor. Bizim başımızdaki amirler de sürekli tepemizde baskı yapıyorlar. Yorulup iki dakika dinlenmek için oturduğumuzda bile başımıza dikilip hesap soruyorlar. Ayrıca hastalarla ilgilenirken, bir yandan da kendimizi amirlerin ayak işlerini yaparken de buluyoruz” ifadelerini kullandı. Geçen ay bir ev kirası kadar doğal gaz faturasının geldiğini belirten işçi, “Kira, faturalar, okuyan çocukların masrafı... Evde iki kişi çalışmamıza rağmen yetmiyor” dedi.
‘MİGRENİM TEKRAR ETTİĞİ İÇİN ACİLLİK OLUYORUM’
Başka bir işçi ise sürekli masa başında olması gerektiği için ve hastalarla yakın temas içinde olduğundan sağlık sorunları yaşadığını ifade ederken, “Migrenim sürekli tekrar ediyor ve çalışırken çok zorlanıyorum. İşi yapamaz hale geliyorum. Kendimi bir anda acillik bir halde buluyorum, ağrı kesici iğnelerle çalışmak zorunda kalıyorum. Bu kadar yoğun tempo yüzünden bunlar yaşanıyor. Sağlık sistemi giderek kötüleşiyor” dedi.
Emekli olmasına birkaç yıl kalan temizlik işçisi bir kadın ise gece vardiyasında çalıştığını, az bir uykunun ardından mahallede bina temizliğine gitmek zorunda kaldığını söyledi. İşçi, “Geçim sıkıntısı çok zor. Aldığım maaş yetmiyor. Mahallemdeki binaların temizliğine de gidiyorum. Çocuklarımı okutmak zorundayım, babaları hayatta değil. Bütün yük benim omuzlarımda. Gitgide hayat zorlaşıyor, özellikle faturalara gücümüz artık yetmiyor” ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUĞUMA HARÇLIK VEREMİYORUM’
Yaklaşık on yıldır çalışan bir kadın işçi ise “Kadroya geçmemizin hiçbir faydası olmadığını iki yıldır yaşayarak öğrendik. Çalışma koşulları daha da kötüye gidiyor. Kazanılmış haklarımızı kaybediyoruz. Önümüzdeki dönem imzalanacak sözleşmede de yine ileriyi göremiyoruz. Geçim sıkıntısı en büyük sorunumuz. Ben bu kadar yıldır tüm kazandığımı çocuğum için harcamaya çalıştım. Onun geleceğini hep düşündüm. Ama eğitim de paralı olduğu için masrafımız çok artıyor. İyi bir üniversite kazanması için özel kurslara göndermemiz gerekiyor ama gönderemiyoruz. Çocuğuma harçlık veremiyorum, verdiğim zaman ise neredeyse önceden verdiğimin yarısı kadar verebiliyorum. Bunun sebebi faturaların sürekli artarak gelmesi ve iğneden ipliğe gelen zamlar. Ayrıca eşimden bugüne kadar para istemezdim ama şimdi onun eline bakar hale geldim” dedi.