Milyonları mucize mi kurtaracak?
Manisa Akhisar’dan sonra Elazığ’da yaşanan depremler en çok Marmara’da yaşayan, dahası İstanbul’da yaşayanları tedirgin etti. Son 10 gündür depremle yatıp depremle kalkıyoruz desek yeridir. Ve hemen herkesin aklında Marmara’daki olası büyük deprem var.
Ülkenin kalbi İstanbul, adeta kalbini tutmuş şiddetli depremi bekliyor. Resmi verilere göre depremde yıkılması beklenen en az 50 bin hasarlı bina var. Yaşanan depremlerde enkaz altındakilere müdahale konusunda düne göre mesafe katedildiği aşikar. Bu alandaki becerinin gelişmesi enkaz altından gelen mucize kurtuluş haberleri geleceğe umutlu bakmamızı sağlar mı?
‘İstanbul depreme hazır mı?’ TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna bu soruların yanıtının ‘evet’ olmadığını acı rakamlarla anlattı.
İSTANBUL’DA 50 BİN BİNA YIKILACAK
1999 depreminin Türkiye için bir milat olduğunu söyleyen Suna, depremden sonra Deprem Konseyinin kurulduğunu, bir stratejik plan hazırlandığını ve deprem şurası yapıldığını hatırlatıyor. Suna gelinen aşamayı ise şöyle anlatıyor: “Peki ne oldu? Ulusal Deprem Konseyi 2007’de lağvedildi, Deprem Şurası kararları da raflarda duruyor. Deprem için hazırlanan mastır planın yaprakları bile açılmadı. 2000’lerin başında 496 olan deprem toplanma alanı sayısı 77’ye indi, deprem toplanma alanları AVM, acil kaçış yolları ise İSPARK.”
Peki İstanbul’daki binalar ne durumda? Suna, AFAD ve İBB verileri üzerinden yanıtlıyor sorumuzu. Rakamlar korkutucu: “AFAD 1 milyon 250 bin konut üzerinden 7.5’lik bir deprem senaryosu çıkardı, buna göre -küsuratları atarak söylüyorum- 44 bin bina yıkılacak, 251 bina ağır hasar alacak, 208 bina orta hasar alacak. İBB 1 milyon 166 bin konut üzerinden 7.5’lik bir deprem senaryosu çıkardı, yıkılacak bina sayısı 51 bin. Bu de demek, İstanbul’da 48-50 bin bina yıkılacak.”
750 BİN KAÇAK YAPI VAR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kartal’daki Yeşilyurt Apartmanı çöktükten sonra konuşmuş, ‘Türkiye’de 7 milyona yakın bina riskli’ demişti. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ise Türkiye’de bulunan 20 milyon binanın yüzde 60’ı ruhsatsız ya da iskansız olduğunu açıklamıştı. İstanbul’da 1 buçuk milyon bina olduğunu varsayarsak en iyimser rakamla 750 bin bina kaçak-ruhsatsız-iskansız.
“Kaçak-iskansız yapı; mühendislik hizmeti almamış, denetimsiz ve gözetimden uzak yapılmış, her türlü riske açık bina” demek diyen Suna, Kartal’da çöken Yeşilyurt Apartmanı’nı örnek gösteriyor: “5 kat izni vardı, 8 kat yapılmıştı, kolonlarına müdahale edilmişti, Elazığ’daki Mavi Göl Apartmanı’nın kolonlarına müdahale edildiği gibi.”
2018’de çıkarılan imar barışı uygulaması denetimsizliği artırdı. Yeşilyurt Apartmanı’nın imar barışı için başvurduğunu hatırlatan Nusret Suna, “İmar barışı mal sahibinin beyanına göre yapılıyor. Yani mal sahibi ‘Benim binam deprem güvenliklidir’ dediğinde yapı kayıt belgesini alabiliyor. Bu mantıkla Yeşilyurt Apartmanı çökmeseydi yapı kayıt belgesi (iskan) alacaktı” diyor.