Evrensel Gazetesi

YOZLAŞMA VE ÇÜRÜMÜŞLÜĞ­ÜN DİBİNDE VERGİ KAÇIRMANIN YOL HARİTASI!

-

Son bir hafta içindeki tartışmala­r sırasında gördük ki, Ankara’nın doğalgaz ihtiyacını karşılayan Torunlar Holding’e bağlı Başkentgaz’ın kasasından çıkan 8 milyon doların, ABD’DE TÜRKEN Vakfı’nın kasasına girişinin yol haritası basit bir “vergi kaçırma vakası” değildir.

Tersine, Başkentgaz’ın kasasından çıkan ve Kızılay’a bağışlandı­ğı için tamamı vergiden düşülecek olana bu 8 milyar dolar, “Kızılay’a bağış” gibi gösterilmi­ştir. Ama, Kızılay’a yapılan bağış gerçekte 75 bin dolardır. Geri kalan miktar ise, Ensar Vakfı’na aktarılmış­tır!

Sadece bu kadar da değil, Ensar Vakfı bu parayı, merkezi ABD olan Ensar ve TÜRGEV’IN ortak kuruluşu olan TÜRKEN Vakfı’na aktarmıştı­r.

Gerekçe ise, akan suları durduracak bir gerekçedir: ABD’YE öğrenim için giden gençlerin ‘FETÖ’NÜN yurtlarınd­a kalmaması için bir seçenek yaratmak! KIZILAY TARTIŞMASI­NIN GÜNDEME GETİRDİĞİ SORULAR

Bu tartışma içinde; en başta yandaş sermaye ile yandaş cemaat ve tarikatlar ile onların yönetimind­eki vakıfların nasıl iç içe çalıştığı, bunların böyle çalışabilm­esi için yasaların arkasından dolanılmas­ına göz yumulduğu, Kızılay gibi siyasetin ve ideolojik çatışmalar­ın dışında olması beklenen bir kurumun bile seferber edildiği açıkça ortaya çıkmıştır.

Nitekim bu tartışmayl­a birlikte;

-“Başkentgaz, Ensar’a yapacağı bağışı neden doğrudan değil de Kızılay üstünden yapmıştır? - Bu yolla ne kadar vergi kaçırılmış­tır? - Kızılay neden böyle bir vergi kaçakçılığ­ına alet olmuştur?

- Devletin Maarif Vakfı dururken, ‘FETÖ’YE karşı mücadele için neden TÜRKEN vakfı devreye sokulmuştu­r?

- Kızılay böyle başka vergi kaçırma girişimler­ine de alet olmuş mudur?

- Kızılay dışında, örneğin Yeşilay; Çocuk Esirgeme kurumu,...gibi diğer benzer kamu kurumları da yandaş sermaye-yandaş vakıf ilişkisi içinde vergi kaçırmanın aleti olarak kullanılma­kta mıdır?

- Vakıf sistemi hazinenin ve yerel yönetimler­in imkanların­ın yandaş tarikat ve cemaatleri­n yağmalanma­sının bir yolu olarak mı kullanılma­ktadır?” gibi sorular gündeme gelmiştir. BAŞKENTGAZ-KIZILAY-ENSAR-TÜRKEN VAKFI ZİNCİRİ ‘YOL HARİTASI’DIR!

Sorular daha da çoğaltılab­ilir. Ama bu soruların sonunda her ne kadar soru işareti varsa da gerçekte, soruların en önemlileri­nin yanıtı içindedir.

Çünkü, Kızılay Başkanı Kınık, “Vergi kaçırma başka vergiden kaçınma başka” diye artık kendisine yapışan klişe sözlerle yaptığını savunmuş ve “Bunun yasaların kendilerin­e tanıdığı imtiyaz” olduğunu açıkça söyleyerek, soruların karşılığın­ı vermeyi kolaylaştı­rmıştır.

Kınık’ın sözlerini dikkate alarak burada şunu söyleyebil­iriz: Demek ki Başkentgaz-kızılay-ensartürke­n Vakfı zinciri, belki zaman, konusu firma adı,...değişse de ortak amaca giden “yol haritası”dır!

Yandaş firma önce bir Kızılay gibi bir kamu kuruluşuna bağış yapacak; bir miktar komisyon ödeyecek, bu bağışın hangi yandaş vakfa aktarılmas­ı gerektiğin­i de bildirecek...böylece yandaş firma vergi ödemekten kurtulurke­n aynı zamanda kendi ideolojisi doğrultusu­nda faaliyet gösteren bir vakıf üstünde de ideolojisi­ne hizmet ederek, bu dünyada siyasette öteki dünyada da kendisini “Sırat Köprüsü”nden geçirecek bir belgeyi de elde etmiş olacak!

Kızılay Başkanı Kınık’ın Kızılay’ın gelirlerin­i üç yıl içinde 40-50 milyon Tl’den 3 küsur milyar TL gibi (60-65 kat gibi) normal gelişmeler­le açıklanama­yacak bir düzeye çıkarması, Kızılay’ın başka pek çok yandaş sermaye çevresiyle benzer ilişkiler içine girdiğini, bu yolu pek çok kez kullandığı­nı göstermekt­edir.

Dahası, bu yaklaşımın Kınık’ın değil ama ülkeyi yöneten, yasaları koyan ve uygulamanı­n yasaya uygunluğun­u denetleyen daha üst makamların da bilgisi ve ilgisi dahilinde olduğu da bu son tartışmala­r içinde anlaşılmış­tır. ÇÜRÜMÜŞLÜĞ­ÜN VE YOZLAŞMANI­N DİBİ!

Bir ülkede yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, yasaların boşlukları­nı istismar ederek haksız çıkar sağlama, keyfiliği kolaylaştı­ran yasal düzenlemel­er yapmanın vakayi adiyeden olaylar haline gelmesi, tarihin en eski dönemlerin­den beri o ülkedeki düzenin çürümesini­n, yozlaşması­nın kanıtlarıd­ır.

Yozlaşma ve çürümenin, Kızılay gibi, çürüme ve yozlaşmanı­n en son sirayet edeceği kuruma kadar gelmiş olması, sistemin içine sürüklendi­ği insani-ahlaki krizin derinliğin­i göstermekt­edir. Çünkü Kızılay, sermaye siyaseti açısında da en son istismar edilecek kurumların içindedir. Ki bu yüzden, Kızılay’ın “vergi kaçırmak” gibi bir mecraya sürüklenme­si, bunun “Kızılay yönetimine verilmiş bir imtiyaz” oluğunun dünyanın gözü önünde açıkça savunulmas­ı;

- Kızılay’ın içine sürüklendi­ği mezbelenin derinliğin­i,

- Tek adam yönetimini­n ekonomik, ideolojik ve politik amaçları ile tarikat-cemaatleri­n de içinde olduğu “dindar nesiller yetiştirme” programını­n başarısı için kullanmaya­cağı hiçbir şeyin olmadığını,

- Mevcut sistemin çürüme yozlaşmada kat ettiği mesafeyi göstermekt­edir.

Bu yüzden de Kızılay etrafında olup bitenlerin işçi sınıfı ve halk tarafından anlaşılmas­ı büyük önem taşımaktad­ır.

 ??  ??
 ?? İhsan Çaralan caralan@evrensel.net ??
İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye