Adliyenin kapısını kilitlediler
ESKİŞEHİR’DE 23 şikayeti görmezden gelinen ve boşandığı Yalçın Özalpay tarafından sokak ortasında öldürülen Ayşe Tuba Arslan davasında kadınların duruşmayı takip etmesine izin verilmedi. Savcının talimatıyla adliyenin kapıları kadınlara kapatıldı. Duruşmada konuşan Yalçın Özalpay ise kadın cinayeti davalarında sanıkların yaygın olarak kullandığı ‘namus’ savunması yaparak Ayşe Tuba Arslan’ı suçladı.
Dava öncesi kadınlar, adliye önünde yaptıkları eylemle “Ölmeden önce duymadığınız Ayşe Tuba’nın sesiyiz” diyerek duruşma salonuna girmek istedi. Ancak adliyede önce kadınların önüne bariyer kondu, ardından savcının talimatıyla Eskişehir Adliyesinin kapıları kilitlendi. Kadınların ısrarı sonucu kapı yeniden açılabildi.
Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan duruşmaya salonun yetersizliği nedeniyle kadınların çoğu giremedi.
YİNE ‘NAMUS’ SAVUNMASI
Yalçın Özalpay savunmasında eşinin kendisini aldattığını savunarak “Başkalarıyla görüştüğünü öğrendim, benden onu affetmemi istedi, sonra bana boşanma davası açtı. 15 kez uzaklaştırma aldım ve 2 kez cezayı ihlal ettiğim gerekçesiyle para cezasına çarptırıldım. Olay günü kendisiyle yolda karşılaştık. Bir anlık cinnet haliyle kendisine saldırdım” diyerek eşini suçlayıp kendisini savundu.
Ayşe Tuba Arslan ve ailesinin tehditlerine maruz kaldığını da iddia eden sanık, avukatların “Bu tehditler karşısında savcılıktan koruma talep ettiniz mi?” sorusuna ise “Hayır, ama Ayşe Tuba beni şikayet ettiği için ifade vermeye gittiğimde tehdit edildiğimi belirttim” cevabı verdi. Emniyetteki ilk ifadesiyle oldukça çelişkili konuşan Özalpay, ilk ifadesinden önce darba uğradığını iddia ederek “Her şeyi çok sağlıklı hatırlayamayabilirim” dedi. İlk ifadesinde yanında demir satır ve bıçak taşıdığını itiraf eden Özalpay, mahkemede ise yanında sadece bıçak taşıdığını savundu.
BABASI ŞİDDETİ ANLATTI
Ayşe Tuba Arslan’ın babası ise kızı boşanmadan önce ailenin ekonomik sorunlar yaşadığını, faturaları ve çocukların okul taksitlerini ödeyemediklerini bu nedenle kızı ve torunlarına kendilerinin yardımda bulunduğunu söyledi. Kızının çalışmak istediğini ama Özalpay’ın izin vermediğini söyleyen baba "Tehditler boşandıktan sonra da sürdü, kızımı işine ben götürüp getiriyordum. Benim yanımda da kızımı tüfekle öldürmekle tehdit etti. Cinayetten bir gün önce sanık kızımın karşısına çıkarak kızımı tehdit etmiş o akşam kızım bana anlattı” diye konuştu. Gazetemiz baskıya girdiği sırada duruşma devam ediyordu.
‘BAKANLIK DA SORUMLU’
Müşteki avukatları baroların ve kadın örgütlerinin müdahillik taleplerinin kabul edilmesini talep ederken Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının cinayette ihmali olduğunu savundu. Aile Bakanlığının bu davanın takibini yapmasının adil bir karar olduğunu düşünmediklerini belirten müşteki avukatları “Çünkü koruma altındaki bir kadının cinayetinden o cinayeti işleyen kadar, Ayşe Tuba’nın hayatını koruyamayan bakanlık ve diğer kurumlar da sorumludur. Bu kurumlara karşı da dava açacağız, bu sebeple davanın takibini yapmaları uygun değildir” ifadelerini kullandı. Dava 17 Nisan'a ertelenerek sanığın tutukluluğuna devam kararı verildi.(ekmek VE GÜL)