SENDİKALAŞMAK BU ÜLKEDE SUÇ MU?
AYDIN’ıN Nazilli ilçesinde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kayyum atanan Uğur Şirketler Grubuna ait Uğur Soğutma ve Uğur Motorlu Araçlar fabrikaları yeniden patrona devredildi. Ancak iki dönemde de işçinin sendikalaşma hakkı tanınmadı. Kayyum döneminde toplu sözleşme yetkisi verilmedi, patron devraldıktan sonra işçilerin e-devlet şifreleri toplandı, zorla istifa ettirildi, baskı arttı. İşçi kıyımı sürerken ilçedeki diğer fabrikalara “Benim attığım işçiyi almayacaksınız” baskısı yapılıyor. Milletvekilleri ve Mecliste bulunan siyasi partiler yaşananları görse de ses çıkartmıyor. “Sendikalaşmak suç mu?” diyen işçiler, gazetemiz aracılığıyla Nazilli halkına dayanışma çağrısı yaptı.
İŞÇİLERİN E-DEVLET ŞİFRELERİ TOPLANDI
Patronların yeniden yönetime gelmesi sonrası sendika üyesi işçiler üzerindeki baskının arttığını belirten bir işçi, işten atılma sürecini anlattı: “Müdürler zorla işçilerin e-devlet şifrelerini alarak işçilerin bilgisi olmadan sendikadan istifa işlemleri yapmaya başladı. Fabrika içinde istifa etmeyenlerin tazminatsız işten atılacağı tehditleri dolaşmaya başladı. 17 yıldır Uğur’da çalışıyorum müdür yanıma gelerek, ‘Sen de sendikaya üye olmuşsun, toplantılara gidiyormuşsun ayağını denk al’ diyerek tehdit etti. 1 hafta sonra da ‘Seni İstanbul’da bulunan depoya temizlik personeli olarak göndereceğiz, kabul etmezsen tazminatsız işten çıkarılacaksın’ dedi, kabul etmediğim için işten atıldım.”
‘AMİRLER ZORLA İSTİFA ETTİRDİ’
4 yıldır fabrikada çalıştığını ve son 15 günde yaklaşık 25 işçinin İstanbul’a gitmedikleri bahanesiyle işten atıldığını belirten bir kadın işçi, “Sendikalaşma sürecinde işten atılan 74 arkadaşımızın işe iade davalarında tanık oldum ve ifade verdim. Arkadaşlarım işe iade davalarını kazandılar. Benim bölümümde genellikle benim gibi kadın işçiler çalışıyor. Amirimiz kadın işçilere baskı kurarak zorla sendikadan istifa ettirdi” diye konuştu. Kendisi istifayı kabul etmediği için her hafta bölümünün değiştirilerek mobbing uygulandığını anlatan işçi, “Savcılığa gidip suç duyurusunda bulundum. İşveren yetkilileri ifade verdikten sonra gece yarısı beni arayarak fabrikaya çağırdılar ve iş akdimi 25/2 madde üzerinden tazminatsız sonlandırdılar. Şimdi sormak istiyorum adalet bunun neresinde” dedi.
‘ARA BULUCU BELGESİNE İMZA ATTIRDILAR’
10 yıldır UMA’DA çalıştığını belirten Ali ise, muhasebeye çağırıldığını ve İstanbul’da depoya gideceksin denildiğini anlatarak, “Ben de İstanbul’u kabul ettim. Sonra bana İstanbul bahane patron sizinle çalışmak istemiyor diyerek önüme ara bulucu evrakı koydular ve imzalattılar. Şu an durumumuz ara bulucu sürecinde” diye konuştu. 9 yıldır UMA’DA çalışan bir başka işçi de patronun yer değişikliğini kabul etmeyen işçilerin işten çıkarıldığını ve imzalatılan ara bulucu belgesi ile dava yolunun kapatıldığını söyledi.
6 yıldır UMA’DA çalıştığını belirten başka bir işçi ise şunları anlattı: “Evrensel gazetesi aracılığıyla sormak istiyorum ocak ayından bu yana işten çıkardığınız işçi sayısı 200’ün üzerindedir. Yıllardır emek vermiş alın teri dökmüş emekçiler haksız bir tek patron mu haklı? Sendikaya üye olmak suç mudur? Yüz kızartıcı bir durum mudur? İşyerinde hasta olan bir kedi için bile, ‘sendika üyesidir ondan uyuz ve hasta olmuştur’ diyecek kadar küçüldünüz mü?”