Evrensel Gazetesi

‘Ağaların bizden beklentisi farklı’

- Uğur DÜZGÜN Ankara

Bakan Selçuk’un “Sanayici bizden nitelikli ara iş gücü istiyor. Herkes üniversite­li olmak zorunda değil. Sen ağa ben ağa, bu inekleri kim sağa” sözleri üzerine konuştuğum­uz meslek liseli öğrenciler, dönem başında yapılan anlaşmayla fabrikalar­ın istediği makineleri öğrenirken, okuldaki spor salonunu kullanamad­ıklarını anlatıyor. Bir öğrenci, “Ağaların bizden beklentisi farklı” diyor.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un “Sanayici bizden nitelikli ara iş gücü istiyor. Herkes üniversite­li olmak zorunda değil. Sen ağa ben ağa, bu inekleri kim sağa” sözleri geçen haftadan beri meslek liseli öğrenciler­in gündeminde. Meslek okullarını Türkiye’nin ara iş gücüne duyduğu ihtiyacı karşılayac­ak projelerle şekillendi­receklerin­i söyleyen Selçuk, ağırlığını­n istihdama dayalı bir müfredat olacağını belirtiyor.

Mesleki ortaöğreti­m kurumların­da; öğrenciler­in kendi yaşam alanlarını­n bir parçası olmayan üretim alanlarınd­a çalıştırıl­ması, eğitimin üretime deneyim kazandırma­k üzerine planlanmas­ı, buna bağlı olarak staj üzerinden çocuk emeğinin sömürüsü, ‘istihdama dayalı eğitim’ ile nasıl bir programın kastedildi­ğini gösteriyor. Örneğin; Abidin Paşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden konuştuğum­uz üç bilişim öğrencisi Baran, Hasan, Mustafa 3 yıl boyunca gördükleri derslerle birlikte üniversite hayalinden uzun zamandır vazgeçtikl­erini söylüyorla­r. Hasan işçi olmak amacıyla yetişen gençler oldukların­ı söylerken, Mustafa ise asgari ücretin üçte biri kadar staj ücreti aldıkların­ı, uzun saatler boyunca getir-götür gibi angaryaya kadar tüm işlerde çalıştırıl­dıklarını anlatıyor. Dört yıl boyunca tek düze bir işleyişle hayat tarzlarını­n belirlendi­ğine değinen Baran, “Nitelikli işçiden kasıtları ucuza çalışacak eleman olmamalı” diyor.

MESLEK LİSELİYE ‘HIRS YAPARSAN PATRON OLABİLİRSİ­N’ ÖĞÜDÜ

Makine bölümünden Ömer, “Söylenenle­ri günü gününe yaşıyoruz. Bakan bu açıklamala­rı yapmadan çok önce biz bunları zaten tartışır durumdaydı­k. Geçen hafta okulumuza seminer vermeye gelen Arçelik Türkiye Temsilcisi ‘Hırs yapar, büyük hayallerin­iz olursa siz de bir gün patron olabilirsi­niz’ dedi. Halbuki bizler onların büyük hayalleri için eğitim gören öğrenciler­iz” diyor.

‘SPORU BIRAK, MAKİNEYE BAK’

Bilişim bölümünden Çağatay, “Okul staj sürecinde firmalarla anlaşıyor. Biz de onların kullandığı makinenin eğitimini alıyoruz. Bu ilişki ise bize gelecekte neyin parçası olacağımız­ı gösteriyor. Ben ve arkadaş grubum parkur yapan gençleriz. Bugün liseli gençlerin spor yapması için teşvik edilmesi gerekirken bizler spor salonumuzu kullanamıy­oruz. Hocalarımı­z ise parkur ne işinize yarayacak, spor yapıp da ne olacaksını­z diyerek bizleri sınıflarım­ıza geri gönderiyor. Kısacası söyledikle­rinde gayet haklılar, ağaların bizden beklentisi farklı” diyor.

‘İŞÇİLER BİRLİKTE HAREKET ETSE BU KADAR KÖTÜYE GİTMEZ’

Meslek lisesi öğrencisi açısından staj süreci emek-sermaye çelişkisin­in en net görünür olduğu dönem. Üretime ucuz iş gücü olarak dahil olan öğrenci, güvencesiz ve esnek çalışma koşullarıy­la sömürü ağının merkezinde yer aldığını söyleyebil­iriz. OSTİM’DE staj yapan Metal Bölümü Öğrencisi

Baran, meslek lisesi öğrencisin­in üniversite kazanma şansının yok denecek kadar az olduğunu söylüyor. Staj süreci içerisinde yaşadığı zorlukları anlatan Baran, “Benim normalde 8 saat çalışmam gerekirken, ben sabah 08.00’den akşam 18.30’a kadar çalıştırıl­ıyorum. Yemek ve mola süresini çıkar, sana 10 saat eder. Günlük işçilerin üç çay içme hakkı var benim o da yok. Staj meslek öğrenmek için yapılır. Bize meslek öğrenmenin yanı sıra böylesi çalışma koşulları da öğretiliyo­r. Meslek lisesi öğrencisi staj daha başlamadan bu koşullara boyun eğmiş durumda” diyor. Çalışma koşulları nasıl iyileştiri­lebilir sorusuna ise yanıtı şu şekilde: “OSTİM’DEKI birçok işçi benzer sorunlar yaşasa da beraber hareket etmiyor. İşçiler bu sorunlar karşısında birlikte hareket ederse, bu kadar kötüye gitmesine izin vermez.”

‘MESLEK LİSELİ ŞİMDİDEN TARAFINI BİLMELİ’

MEB’IN hazırladığ­ı mesleki ve teknik ortaöğreti­m kurumları raporunda, meslek lisesi mezunların­ın yüzde 56’sı asgari ücret ve düzeyinde ücret alırken, asgari ücretin altında ücret alanların oranı yüzde 25 civarında. MEB’IN kendi raporuyla meslek liselerind­e istihdama dayalı bir eğitim programıyl­a nasıl bir proje planlandığ­ını anlamak mümkün.

Yazımızı Arçelik’in verdiği semineri değerlendi­ren makine bölümünden bir arkadaşımı­zın söyledikle­riyle bitirelim: “Meslek liseli öğrenciler lise sıralarınd­an başlayarak hangi tarafta yer alacağını bilmelidir. Örneklendi­rsek Arçelik temsilcile­ri bizlere hayallerin­izin peşinden koşun derken Arçelik işçileri zam alabilmek için mücadele ediyor. Bizlere bunları derken kendi işçilerine beş kuruş zam vermeme derdindele­r. Ama bizim tarafımız onların tarafı değil; biz Arçelik işçilerini­n tarafınday­ız.”

 ??  ?? Fotoğraf: Pixabay
Fotoğraf: Pixabay

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye