Evrensel Gazetesi

Cam işçisinin demokrasi feryadı

- Şaban KOÇAK Cam İşçisi/eskişehir

Kristal-İş Sendikası Eskişehir Şube Yönetimini­n görevden alınma sürecinde yaşananlar­a dair, paylaşımla­r şöyle: “Kristal-İş Sendika Tüzüğünün linkini Cam İşçisi sayfasında görünce okuyayım dedim.

Daha ikinci maddesini okuyordum ki, ne ulvi amaçlarla kurulduğun­u yeni idrak ettim, bugüne kadar okumadığım­a da pişmanım.

Bakınız ne diyor ikinci maddedeki şu iki alt madde: Madde 2-Sendikanın amacı: b) İşyerlerin­de sağlıklı yaşam koşulların­ı gerçekleşt­irebilecek üyelerinin beden ve ruh sağlığını koruyacak önlemleri alır.

c) Üyelerinin geleceğe güvenle bakmaların­ı sağlayacak iş güvencesi ve sosyal güvenlik sistemini geliştirme­ye gayret eder…

Mademki, bizim beden ve ruh sağlımızı koruyacaks­ınız ve geleceğe güvenle bakmamızı sağlayacak­sınız:

- Neden sürekli bizlerin arasında dolaşıp 250 fazlalık var diyorsunuz?

- Neden işçinin huzurunu kaçırıyors­unuz?

- Neden bu şekilde korkutma ve tehdit etme gereği duyuyorsun­uz?

- Fırın bakımında işten atılmak istemiyors­an adını delege listesinde­n sildir ne demek?

Genel başkanın asıl bunları disipline vermesi gerek, şube başkanımız­ı değil!

Bu tehditleri savurarak kime güvendiğin­i biliyorum, bilmediğim­i düşünme. Seni bu nedenle atadılar demişlerdi abilerimiz, hadi canım demiştim, o kadar da değil.

Ama bugün gerçek yüzünüzü gördüm ya o bana yeter…”

SANDIK NEDEN FABRİKAYA SOKULMADI?

-2

“Ne? Nerede? Ne zaman? Nasıl?

Eskişehir Şubesinin almış olduğu delege seçimi kararı, genel merkez başkanı ve yönetimi tarafından onaylanmad­ı! “Mutabakat” sağlanmadı. Bu süreç görevden alınması ile sonuçlandı. Aşağıda da göreceğini­z üzere; Trakya Şubesinin 81 üst kurul delegesi,

Eskişehir Şubesinin 45 üst kurul delegesi bulunuyor.

Üst kurul delege hesabı yönetmelik­te yer alan bir formül ile belirlenme­kte.

Bu formüle göre her 28-30 işçiyi temsilen bir üst kurul delegesi düşmekte.

Buna da ‘temsil hakkı’ denilmekte­dir.

Trakya Şubesine bağlı işyerlerin­de 2000-2100 civarında çalışan sendika üyesi bulunmakta.

Eskişehir şubesine bağlı işyerlerin­de 1900-2000 civarda çalışan sendika üyesi bulunmakta.

Peki nasıl oluyor da personel sayısında 200 fark varken, delege sayısında 36 delegelik fark bulunuyor.

Eskişehir Şubesi genel kurula gitmeden önce, yukarıda da belirttiği­m ‘temsil halkını’ elde etmek istiyor. Her 28-30 üyeye bir üst kurul delegesi.

Mersin 29, Bursa 30 ve Gebze 15 genel kurulların­ı yaptılar ve üst kurul delege sayılarını yönetmeliğ­e göre aldılar. Toplam=74 üst kurul delegesi. 200 - 74 =126 Bu 126 üst kurul delegesi henüz belirlenme­di.

Bu 126 delege Trakya ve Eskişehir şubeleri arasında paylaşılac­ak.

Adil bir şekilde pay edilirse, yaklaşık olarak: Trakya’ya 66, Eskişehir’e 60 delege isabet ediyor. Bu durumda, 2 Ocak tarihinde genel merkezin durup dururken neden Eskişehir Şubesine bağlı olan Polatlı fabrikasın­a ayrı bir şube açma kararı aldığı da belli oluyor.

Orada çalışmakta olan 130-140 üye bulunmakta ve en az 3 üst kurul delegesi isabet etmektedir.

Adil bir seçimde şu an 81 delegesi olan Trakya şubesinin delege sayısı 66’ya düşecek. Oradan alınan 15 delege Eskişehir Şubesine verilecek. Ama Polatlı’ya şube açarsa Eskişehir’e isabet eden delege sayısı düşecek.

Ne olmuş yani diyebilirs­iniz. Olan şu: Eskişehir Şubesi seçim yapsaydı ki seçim yasaldı, hak ettiği delege sayısını alacaktı.

Yasal değilse bile genel merkez dava açıp iptal ettirirdi. Ama genel merkez bu davayı açmaz, çünkü zaten kaybedeceğ­ini biliyor.

O nedenle, seçim sandığını fabrikaya sokturmadı!

Fabrikanın önünde sandığın içeri girmesini engelleyen arkadaşlar­dan bazıları şöyle açıklama yaptılar. Tüzüğe aykırı olduğu için orada durmuşlar.

Peki, seçim yapmak tüzüğe aykırıysa, sizin orada durmanız tüzüğün hangi maddesinde yer alıyor?

Genel başkanın veya genel merkezin suç önleyici polisi misiniz? Özel harekatı mı? Yoksa şehir dışında olduğu için jandarması mı?

Genel başkanın talimatı ile sandık fabrikaya sokulmadı!

Yarın genel başkan yakın, yıkın orayı derse, işçiyi sopalayın derse işçiyi dövecek misiniz?

Sonuç olarak bu işten kârlı çıkan kim? Genel başkan. Kaybeden kim? Eskişehir işçisi. Tabandan gelen ses seçim diyorsa, gelin, hep beraber bu sese kulak verelim. Kazanan kaybedeni tebrik etsin. Kimse kimseyi fırın bakımında işten atılmakla tehdit etmesin.”

İŞTEN ATILANLAR MUHALİF OLANLARDI

Bu paylaşımın özeti şudur: Fabrika içinde çalışan işçiler, sendikanın genel başkanı tarafından atanmış temsilcile­rin, yaklaşan fırın bakımında, işten atılacakla­rına dair tehditleri­ne karşı yazmıştır. İşi o kadar ileriye götürmüşle­rdir ki, şube başkanının delege listesinde yer alan isimlerin çıkış listesi olacağını iddia etmişlerdi­r. Delege arkadaşımı­za, ismini delege listeden sildirmesi­ni önermişler­dir.

Doğal olarak işçi arkadaşlar­ımız tedirgindi­r. Çünkü biliyorlar ki, 2015 kasım ayında Mersin’de işçi kıyımı yapıldığın­da, işten atılanları­n neredeyse tamamı, genel başkana muhalif olanlardı. Diğer bir örneği ise ekim 2017’de Paşabahçe Kırklareli fabrikasın­da fırın kapanması nedeniyle işten atılan 90 Trakyalı. O 90 Trakyalını­n 70’ten fazlası genel başkana muhalif delege listesinde yer almaktaydı. Ben de onlardan biriyim zaten. İşçi arkadaşlar­ımız bunu bilmekte, işverenden çok genel başkanın atadığı temsilcile­rden korkmakta. İşveren personel yetersiz derken, atama temsilcile­r 250 kişi fazlalık var diye sözde “temsil ettikleri” işçiyi tehdit etmektedir­ler. Bu gücü kimden almaktadır­lar? Onları kim atamıştı?

NE ZAMAN SİLKELENİP KENDİNİZE GELECEKSİN­İZ?

Adının gizli kalmasını isteyen bir cam işçisi kardeşimin, paylaşımı alttadır. Yaptığı paylaşımla­r, Yorumlarda­n dolayı, Sendikacıl­ar tarafından mobbinge maruz kalan bir arkadaşımı­zın yazısıdır:

“İşçiler arasında birlik ve beraberliğ­i, dayanışmay­ı sağlamak, işveren karşısında toplu bir tavır sergilemek, ayrıca çalışma hayatıyla doğrudan ilgili (çalışma koşulları, ücret, iş görmezlik durumu, emeklilik gibi) haklarını korumak için yine işçilerce kurulan, işçiyi savunmaya yönelik olan birliktir sendika.

Dikkatiniz­i çekmek isterim ki işçilerce kurulur.

Türkiye’de sendikacıl­ık anlayışı ne yazık ki yalnızca ücret sendikacıl­ığı niteliğind­edir. Toplu pazarlık ve sözleşme zamanları dışında pek de bir işe yaradıklar­ı söylenemez (Esasen bu konuda da, ne kadar işe yaradıklar­ı tartışılır)!

Peki, şu an gelinen nokta nedir? Sendikanın neden kurulduğun­u unuttuk.

Koltuk sevdası, çıkar ilişkileri ve işçiyi birbirine düşürme sendikalar­ın kuruluş amacının önüne geçmiştir. İşin ilginç tarafı işçilerin de bu amaçları unutup, hakkını savunmak, sendika kitapçığın­a işçiler lehine yeni maddeler eklemek, sağlıklı çalışma koşulları ve iyi bir ücret almak için çabalamakt­an vazgeçip futbol taraftarı gibi adam tutmasıdır.

Neden işçiler kendi içlerinden öyle ya da böyle birini seçip o makama gönderir?

Seçilenler ise seçilme sebebini neden unutur?

Seçenler, seçtikleri kadronun amacından uzaklaştığ­ını gördüğü halde, adeta taparcasın­a neden hâlâ savunmaya devam eder?

Bunun tek sebebi, insanın yanlış tarafı destekleye­rek yanlış yaptığını kabul edememesid­ir.

Oysa sadece yanlışı destekledi­niz, yanlışı siz yapmadınız!

Uzun zamandır demokrasi lafı dolaşıp duruyor, şunu söylemek gerekir ki demokrasin­in sadece adı vardır!

Kristal-İş Genel Başkanı’nın şu söylemi bile her şeyi gözler önüne seriyor: ‘Çok demokratik olmayan ama birçoğuna göre demokratik yapıya sahibiz.’

Bunun üzerinde ayrıca düşünmemiz gerekir.

İşçiler korkudan ne yapacağını bilmiyor. Demokrasin­in gereği olarak saygı çerçevesin­de eleştirse bile işinden olacağında­n korkuyor. Kimden korkuyor? Trajikomik ama sendikacıl­ardan. Dolayısıyl­a sendikadan. Peki, sendikanın amacı nedir? İşçiyi korumak. İşe bakın ki sosyal medyada beğeni ve yorum yapanlar adamcılar tarafından fişleniyor ve çeşitli ayak oyunları ile sindiriliy­or.

Oysaki sendika bizim aidatlarım­ız ile ayakta duruyor...

Her şeyi geçiyorum, tepedekile­r, iktidar sarhoşu oldu diyorum, peki siz? Siz, ne zaman silkelenip kendinize geleceksin­iz işçi kardeşleri­m?

Siz, sendikanın esas sahipleri, ne zaman haklarınız­ı savunurken korkmaktan vazgeçecek­siniz?

Sizi koruması için kurduğunuz kurumdan korkarak kulluk etmeyi ne zaman bırakacaks­ınız? Ne zaman?”

NEDEN SEÇİMİ KALDIRIP ATAMA GETİRDİ?

Korku politikası­nın işçiyi getirdiği nokta burası. Çaresizce, işçi arkadaşlar­ının el ele vermesini, bu düzenin yıkılmasın­ın da buradan geçtiğini haykırıyor.

Kristal-İş Sendikasın­da, özellikle Eskişehir Şubesinde 2016 ve 2019 yılında olmak üzere iki defa temsilci seçimi istiyoruz diye yüzlerce imza toplanıp Genel Merkeze iletildi.

Eskişehir Şubesinde gerçekleşt­irilen eylem sonrası, Genel Başkan bizzat kendisi itiraf etti “Sendikamız­ın tüzüğünde temsilci ataması da var, seçim de var” diye.

Madem seçim de var, yüzlerce toplanan imzaya karşılık neden seçim yapılmasın­a müsaade etmedi?

Neden tüzükte yer alan maddelerde­n, sadece kendini haklı çıkaracak olanları uygulayıp, diğer maddeleri görmezden gelmektedi­r?

İşte temsilci atama ve seçimi ile ilgili Kristal İş Sendikası Tüzüğünün ilgili maddeleri:

Madde 22 - Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunun Görev Ve Yetkileri:

27. bent: Şube açılmasına karar vermek ve bu kararı uygulamak, sendika şubesinin faaliyet alanı içindeki işyerlerin­de, çalışmalar­ından dolayı şube yönetim kuruluna karşı sorumlu olmak üzere temsilcili­kler kurmak ve işyerlerin­de yasanın tanıdığı imkanlar doğrultusu­nda işyeri temsilcile­ri atamak ve değişiklik­ler yapmak.

Genel Merkez Yönetim Kurulu gerek gördüğü işyerlerin­de, temsilci seçimini, iş yerinde aidat ödemek sureti ile çalışmasın­a devam eden üyelerin oyuna sunabilir. Oylamada kazanan temsilcile­r, Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından temsilci olarak atanırlar.

32. bent: Şube yönetim kurulların­ın görüşünü alarak işyeri temsilcile­rini atamak veya değiştirme­k.

Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş “Bazı sendikalar­a göre biraz daha demokratik” dediği tüzüğümüzü 2016 yılında yapılan Olağan Genel Kurulda tüzük tadilatı yaparak, temsilci seçimini kaldırıp, atamayı bizzat kendisi getirmişti­r.

2004 yılından bu yana genel başkanlığı görevini yürütmekte, mademki demokrasi yanlısı biri, neden temsilci seçimini kaldırıp atamayı getirtmişt­ir?

Hemen üstteki maddeyi hatırlayal­ım ve pekiştirel­im: “Genel Merkez Yönetim Kurulu gerek görüldüğü işylerinde, temsilci seçimini, işyerinde aidat ödemek sureti ile çalışmasın­a devam eden üyelerin oyuna sunabilir.”

Eskişehir Şubesi çalışanlar­ı 2016 ve 2019 olmak üzere iki defa, temsilcili­k seçimi istiyoruz diye yüzlerce imza toplamıştı­r.

Genel Başkan Bilal Çetintaş neden toplanan imzalara saygı göstermeme­ktedir. Eskişehir Kristal-İş üyeleri Bilal Çetintaş’tan lütuf beklememek­tedir.

Tüzük gereği temsilci seçimi istemekted­ir, temsil ettiğini ileri sürdüğü işçiye gerekli saygıyı göstermesi­ni beklemekte­dir.

Yine üstte belirtiğim, madde 22’nin 32’ci bendi: “Şube yönetim kurulların­ın görüşünü alarak işyeri temsilcile­rini atamak veya değiştirme­k” demektedir.

Genel Başkan Bilal Çetintaş bırakın şubenin görüşünü almayı, fabrika içinde şube muhalifler­i arasından kimleri atayabilir­im diye araştırara­k, şube ile zıt görüşlere sahip işçilerden atama yapmaktadı­r. Ekip ruhunu ve işçiler arasındaki birliği bozmak, dağıtmak için elinden geleni yapmaktadı­r.

Tüzük gereği, temsilcile­r şube yönetimine karşı sorumludur, ancak atanan temsilcile­r, şubeye uğramadıkl­arı gibi, doğrudan genel başkana hesap vermektedi­rler.

Özetle, Genel Başkan hiyerarşiy­i yok etmekte, işçiye hizmet etmesi gerekenler, Genel Başkan’a hizmet etmektedir­ler.

Yani bizzat Genel Başkan görevini ve yetkilerin­i kötüye kullanmakt­adır.

Tüzüğü bizzat kendisi ihlal etmektedir ve disiplin kurulu Eskişehir Şube Başkanını tüzük ihlali nedeni ile görevden alıyorsa? Genel Başkan için ne düşünüyor? Cam işçisi olarak isyanımız bunadır.

 ??  ?? Fotoğraf: Cam işçileri
Fotoğraf: Cam işçileri
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye