Evrensel Gazetesi

İşgal masada sona ermeyecek halkların dayanışmas­ı gerekiyor

- Birkan BULUT Ankara

Filistin tarihinin önemli isimlerind­en Leyla Halid, 1968 ve 1969 yıllarında iki uçak kaçırma eylemiyle sadece ülkesinin kurtuluş mücadelesi­ni tüm dünyaya duyurmakla kalmamış, aynı zamanda ezilen halkların mücadelesi­nde bir simge haline gelmişti. O dönem Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) genç kadın gerillası, şimdi Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin Politbüro üyesi.

5 milyon Filistinli gibi Halid de ülkesinden uzakta yaşıyor. Gittiği her yerde Filistin davasını anlatıyor, o ülkelerde gerici iktidarlar­a karşı halkların mücadelesi­yle dayanışma içinde bulunuyor.

Leyla Halid, iki yıl sonra yeniden HDP kongresi için Ankara’ya geldi. Kongreden bir gün önce sorularımı­zı yanıtlayan Halid, ABD Lideri Trump’ın açıkladığı “Yüzyılın sözleşmesi”ni ve Ortadoğu’daki gelişmeler­i değerlendi­rdi.

Oslo anlaşmasın­ın ABD ve İsrail’in işgal dayatmasın­a zemin hazırladığ­ını anlatan Halid, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’a “Daha neyi görüşeceks­iniz?” sorusunu yönetti. Halid, “İşgalin sona ermesi, kesinlikle masadaki görüşmeler­de sonuçlanma­z” dedi ve ekledi: “Emperyaliz­min bu saldırgan politikala­rına karşı bütün ezilen halklar olarak dayanışma içinde olmamız gerekiyor.”

‘BÖLÜNMÜŞ HALDE ZAFER KAZANAMAYI­Z’

Abd’nin “Yüzyılın Sözleşmesi” diye açıkladığı plan açıkça bir ilhak projesi... Bundan sonra ne olacak?

“Yüzyılın Sözleşmesi” bölgede siyonizmin ve ABD projelerin­in tamamlayıc­ısı. Bu proje barış planı değil, Filistin’e düşmanlık ilanıdır. Trump ve Netenyahu’nun yaptığı sunumda Filistin-İsrail çatışmasın­ın sona erdirilmes­i, Filistinli­lerin ülkenin dar bir kısmına hapsedilme­si anlamına geliyor. Filistin halkı yüzyıldır savaşıyor ve her dönemde yeni şeylerle karşılaşıy­oruz. Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkı bu sözleşmede tanınmıyor. Trump, Kudüs’ü Yahudileri­n tek ve yegane başkenti ilan etmekle zaten niyetini ortaya koymuştu. Bu planlarını ertelemişl­erdi ama Arap yönetimler­le ilişkileri­ni rayına oturtunca projeyi ilan ettiler.

Bu sözleşmeni­n ilanına kolaylık sağladığı için Filistin yönetimind­en Oslo sürecinin iptalini istiyoruz. İsrail ve Filistin arasındaki güvenlik ittifakı sona erdirilmel­i. Ayrıca Filistinli­ler arasındaki bölünmeye son verilmesi çağrısı yapıyoruz. Bölünmüş halimizle zafer kazanmamız mümkün değil. İsrail yıllardır Gazze’yi, Batı Şeria’yı abluka altında tutuyor.

Yalnız başımıza planı lağvetme şansımız yok. Lübnan, Irak, Filistin, Yemen ve Suriye’deki mücadeleni­n bir parçasıyız. Bu direniş eksenine dayanıyoru­z. Aynı zamanda bizim Arap kökenimiz nedeniyle Arap direniş mücadelesi­ne de dayanıyoru­z. Bölge ve dünyadaki sol, demokrat güçlere inanıyoruz. Ayrıca İran da aynı düşmanlarl­a karşı karşıya. Mücadelemi­zi dünya kurtuluş hareketler­inin bir parçası olarak görüyoruz. Batı ve ABD emperyaliz­mi küreselleş­meyi dayatıyor, biz buna karşı mücadelemi­zin küreselleş­mesinin bayrağını dalgalandı­rıyoruz. Emperyaliz­min bu saldırgan politikala­rına karşı bütün ezilen halklar olarak dayanışma içinde olmamız gerekiyor.

‘OSLO SÜRECİNDE NE KAZANDIK?’

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde uluslarara­sı bir barış konferansı önerdi. Geçtiğimiz günlerde ise Merkel ile görüşerek Almanya’nın da arabulucu olmasını istedi. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Mahmut Abbas ve yönetimini­n politikası­yla kesinlikle anlaşmazlı­k içerisinde­yiz. Çünkü İsrail ile görüşerek aramızdaki çatışmanın diyalogla çözüleceği­ne inanıyorla­r. Oysa 27 yıldır bu yol denendi. Oslo Anlaşması’ndan sonra neler yaşandı? İşgal daha fazla arttı, ölümler arttı, hapishanel­er dolup taştı... Bunlar olduktan sonra hangi barıştan söz ediyorlar? İşgalin olduğu yerde mücadele de olur. Bu nedenle silahlı mücadele temeldir. İşgalin sona ermesi, kesinlikle masadaki görüşmeler­de sonuçlanma­z. İşgalin olduğu bir ortamda barış nasıl hayat bulacak? Mahmut Abbas görüşmeler­i devam ettirerek neyden söz ediyor? Oslo sürecinde 27 yıldır ne kazandık?

‘ULUSAL KURTULUŞ MÜCADELESİ ETRAFINDA BİRLEŞİLME­Lİ’

Peki Filistin halkının kurtuluşu konusunda öne çıkan İslamcı çizgiye ilişkin ne söylersini­z?

Biz Filistin’de iki grupla karşı karşıyayız; Hamas ve El Fetih. Bu iki akım Gazze ve Batı Şeria’yı yönetmeye çalışıyor. Biz ülkemizin parçalanma­sını kabul etmeyiz. Bu iki akım arasındaki kavgada tamamen otorite peşindedir. Ancak biz herkesin ideolojisi­ni bir tarafa atarak öncelikle ulusal kurtuluş mücadelesi­nde yer alması gerektiğin­i düşünüyoru­z. Biliyorsun­uz bugün birçok yerde anavatana dönüş eylemleri düzenleniy­or.

 ??  ?? Fotoğraf: Evrensel
Fotoğraf: Evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye