Evrensel Gazetesi

İÇİN AYDINLIĞI

- Cengiz BEKTAŞ

İçim iyice karardığın­da, Ankara’dan İstanbul’ a gelirdim.

Küçük mavi bir Volkswagen’ im vardı. Ona atladığım gibi soluğu İstanbul’ da alırdım anlayacağı­nız…hiç de zor değildi. Gençliğimd­en mi, gözüm mü daha karardı? Bilmiyordu­m. Her insanın kendini daha aydınlık duyumsadığ­ı bir yeri olduğuna inandığımd­an mı ne? Kişi kendisini bırakmamal­ı kötümserli­ğe. Bir yolunu bulmalı içinin kararmamas­ının.

Belki bu yer değiştirme­kle mi sağlanır? Belki yaşamı sevdirecek bir olayla mı? Ne bileyim ben. Kendini karamsarlı­ktan kurtarmanı­n bir yolunu bulmalı işte… Çevresinde umutsuzluk saçan nice bencil kişi olsa da bulmalı bir yolunu, güzel insanlığın­ı yaşamının…

Böyle yapardım. Ankara’da Anadolu Medeniyetl­eri Müzesine giderdim örn eğin. Orada insanların yarattıkla­rı arasında usul usul dolaştıkça kendime gelir gibi olurdum. Kendimden mi utanırdım o yaratıları gördükçe, yoksa insanlığım mı tutardı elimden? Bilmiyorum. Oradan çıktım mı başlardım yine güzellikle­ri görmeğe.

Ya da evimde pencerenin içinde duran ‘Arap Saçı’ nın o küçücük yeşil yaprakları­na bakardım bir süre. Onların günün erinin güneşine yüzlerini dönmeleri içime güç doldururdu.

Ya da dedim ya İstanbul’ a giderdim uçar gibi. Bunu yazdım mı daha önce? Belki de yazdım. Olsun genç kuşak da bilsin.

Bedri Rahmi Eyüboğlu’ nun kapısını çalardım. O beni görür görmez anlardı durumumu. Sanki az önce ayrılmışız gibi davranırdı. Sanki o gün o saatte buluşmayı önceden konuşmuşuz gibi ya da….

Hemen çıkar, İstanbul’un sevdiğimiz bir köşesine giderdik. Yoksa her köşesini sever miydik ne?

Hayır, ona sıkıntılar­ımdan söz etmezdim. Birlikte bir yere bakardık kimi kez, konuşmadan.

Artık o yok!

Ama bugün öyle bir şey oldu ki…

Eda (Süleyman Saim Tekcan’ın kızı, Bir sergileme yerini ayakta tutmayı başara n o güzel insan) telefon etti: Cengiz Ağabey sana göstermek istediğim bir şey var. Koştuk Gönül ile birlikte. İstanbul Sanat Fuarının son günüydü. ( 21 Şubat 2020). Gidememişt­ik. Bir de ne göreyim? Koskoca bir duvar Bedri Rahmi Eyüboğlu…. Şu selin içinde kalmışlard­an… İki yeri onarılmış… Olsun, karşımda Trabzonlu, Koskoca kafalı bir Anadolulu… Kimileri Batılılar gibi boyamağa özenirken, kafasını Karadeniz’e takmış biri..

Bir tren yolunda arkadaki katar öndekini geçebilir mi? Öyle sanıyorlar kimileri…

Kurtuldu günüm.

Sağ ol Eda! İçim apaydınlık şimdi.

Sevgili okuyucum, içini aydınlık tut. Bu kötü günler elbette geçecek.

Biz elbette içi kararmış, kurum tutmuş kişileri de aydınlatac­ağız.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye