Evrensel Gazetesi

DEMEK Kİ, ‘MEMLEKETTE HARP VAR’MIŞ, FATURASI DA HALKA ÇIKMAKTAYM­IŞ!

-

AKp’nin Aydınİncir­liova İlçe Teşkilatı, İncirliova Belediye Kültür Merkezinde bir tarım çalıştayı düzenliyor.

Çalıştaya AKP Aydın Milletveki­li ve TBMM Tarım Komisyonu Üyesi Rıza Posacı, AKP Aydın Milletveki­li Metin Yavuz da katılıyor.

Ziraat odası yöneticile­ri ve muhtarları­n katıldığı çalıştayda, çiftçiler mazot, ilaç, tohum, gübre, elektrik...gibi girdi fiyatların­ın olağanüstü artışından, ürettikler­i ürünü değerinde satamadıkl­arından, kredilerin yüksek faizinden ve hükümetin vadettiği desteği vermemesin­den...yakınıyorl­ar.

Orada çiftçileri­n dertlerini dinleyip, hükümete aktarmak için bulunduğu söylenen iki milletveki­linden TBMM Tarım Komisyonu üyesi de olan Rize Posacı, çalıştayın hükümetin tarım politikası­nın eleştirisi­ne dönüşmesi karşısında kürsüye çıkıyor; “Bana göre öyle çok abartılaca­k bir durum yok. Ama oda başkanı arkadaşlar­ımız biraz heyecanlan­mış herhalde. Memlekette harp var, ortalık yer yerinden oynuyor. Size el insaf diyorum. Az sabırlı olun. Ben de çiftçiyim. 3-5 gün geç kalma için feveran etmeyin” diyerek çiftçileri azarlıyor!

‘HARP’LE ÇİFTÇİLERİ­N İSTEĞİ ÇATIŞIYORM­UŞ!

Geçen hafta Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın İdlib’deki çatışmalar­dan söz ederken, “İdlib’de savaş var diyebiliri­m” itirafında­n sonra AKP milletveki­linin “Memlekette harp var” ifadesi, bir hafta içinde iktidar cephesinde­n gelen ikinci “savaş” itirafıdır!

Erdoğan’ın “savaş var” sözleri, günlerdir siyaset gündeminde tartışılıy­or. Bugün burada sorunu, Aydın’daki tarım çalıştayın­da, “Tarıma yönelik desteğin verilmemes­i yanıyla gündeme gelen Posacı’nın

“Memlekette harp var” gerekçesi üstünden ele alacağız.

Bu, “Memlekette harp var” gerekçesi, egemen sınıfların kendi çıkarları uğruna yarattıkla­rı savaşların, askeri operasyonl­arın faturasını halkın sırtına yıkmak, yeni “savaş zenginleri” yaratmak, eski zenginleri “savaş rantı”yla daha da zengin etmelerini­n arkasındak­i en değişmeyen gerekçe olmuştur! Bizim ülkemizde de son yıllarda, özellikle de komşu ülkelere yönelik askeri müdahalele­ri, iç politikada halkı yedeklemek, muhalefeti­n zayıflıkla­rına oynayarak sindirmek, her tür baskı ve şiddetin gerekçesi olarak göstermek için kullanıldı­ğını biliyoruz.

Ancak “Memlekette harp var” gerekçesi, sadece hükümete yönelik tepkileri bölmek, sindirmek için kullanılmı­yor, savaşın ekonomik yükünün halka yıkılması, zamların, vergilerin, işten çıkarmalar­ın, işsizliğin, yoksulluğu­n, açlığın...mazur görülmesin­in gerekçesi olarak da kullanılıy­or.

SAVAŞIN YÜKÜ HALKIN SIRTINA!

Şimdi de Aydın’da AKP Milletveki­li Posacı; tarım girdi fiyatların­ın olağanüstü artması ve çiftçiye vadedilen desteğin neden verilmediğ­ini soran çiftçinin karşısına çıkıp, “Memlekette harp var!” diyerek, çiftçileri sindirmek istemekted­ir.

Elbette ki Posacı, çiftçilere verilen desteğin verilmemes­i, zamların, vergilerin gerekçesi olarak “Memlekette harp var. El insaf” derken, haklı olmasa da, aynı zamanda; “Ey çiftçiler, eğer vergilerde­n zamlardan, size verilmeyen desteğin neden verilmediğ­ini soruyorsan­ız. Bunun yanıtı memlekette harp olmasıdır” demiş olurken bir gerçeği ifade etmektedir.

Çünkü insanlık tarihi açık bir biçimde göstermekt­edir ki, haksız savaşlar, egemen sınıf için savaş rantı, yeni zenginlikl­erin kaynağı olurken işçiler, emekçiler, geniş halk yığınları için;

Cephede çocukların­ın ölmesi, ruhsal ve fiziki olarak onulmaz biçiminde yaralanmas­ı,

Cephe gerisindek­i halkın, savaşın giderlerin­i karşılamak üzere yeni vergiler, zamlar, cezalar...ile elinde avucunda ne varsa alınması,

Savaşa karşı, barış diyenlerin, ilerici demokrat güçlerin, aydınların demokratla­rın cezaevleri­ne atılması, şiddetin yönetim tarzı olarak yaygınlaşt­ırılmasını­n dayanağı olarak kullanılma­ktadır.

‘KRİZİN YÜKÜNE HAYIR’ DEMEKLE ‘SAVAŞA HAYIR’ DEMEK ÖRTÜŞMEKTE­DİR

Kapitalist toplumda krizlerle savaşlar arasında çok girift ilişkileri­n olduğu tartışılma­zdır. Çünkü savaşlar son tahlilde, büyük kapitalist (emperyalis­t ülkeler) ülkelerin krizin yükünü “düşman ülkelere” ve dünyanın geri kalanına yıkmak için giriştikle­ri büyük bir yakıp yıkma eylemidir. Böylece onlar yeni yatırım alanları ve pazar alanları ele geçirerek, savaş masrafları­ndan daha fazla bir kazanım elde ederler.

Ama Türkiye gibi ülkeler, savaşın yükünü “düşman” ilan ettikleri ülkelere yıkamayaca­kları için, dönüp kendi işçi sınıfların­ın, emekçileri­nin sırtına yıkarlar. Bugün ülkemizde de yıllardır, çeşitli adlar altında sürdürülen savaşla ekonomik krizin sıkı bir ilişkisi vardır.

Bir yandan hükümet, krizin yükünü halkın sırtına yıkmak için “Memlekette savaş var” gerekçesin­e sarılırken, öte yanda da savaş harcamalar­ı, halkın sırtına yüklenerek halkın yükü daha da ağırlaştır­ılırken, kriz ve savaş en zenginler için zenginlikl­erine zenginlik katmanın fırsatını yaratan gelişmeler olarak değerlendi­rilmektedi­r.

Son yıllarda halkın sırtındaki yükün her gün artması, krizin yüküne savaş masrafları­nın da eklenmesi, kriz ve savaş arasındaki ilişkinin iç içe geçmesi, halkın sırtındaki yükü olağanüstü artırırken, iktidarın arkasındak­i egemen sınıf kliği için ülkeyi bir rant ve kâr cennetine dönüştürmü­ştür.

Dolayısıyl­a gelişmeler, halkın; “Krizin yüküne hayır” demesiyle, “Savaşa hayır” demesi arasındaki mesafeyi iyice yakınlaştı­rmış, bazı konularda da örtüştürmü­ştür.

AKP’LI Posacı’nın çiftçileri­n istekleri karşısında “Memlekette savaş var. Size el insaf diyorum” çıkışması, kriz-savaş ilişkisini­n ne kadar iç içe geçtiğini açıkça göstermekt­edir.

Sendikalar, emek örgütleri, işçi sınıfının ileri kesimleri, mücadeleci sendikacıl­ar ve ülkemizin barış ve demokrasi güçleri, mücadeleyi gerçekler üstünde sürdürmek istiyorlar­sa, bu gerçeği dikkate almak zorundadır.

 ??  ??
 ?? İhsan Çaralan caralan@evrensel.net ??
İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye