Öğretmenlere bir kez daha mülakat çelmesi
AYLARCA Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS)’YE hazırlanan öğretmenler, zorlu bir hazırlık süreci geçirip sınava girdikten sonra bakanlıktan yapılacak atama açıklamasını dört gözle bekliyor. Ne zaman atama takvimi açıklanacak, kaç öğretmen atanacak soruları tek gündemleri haline geliyor. En az 1.5 yıl süren bu dönemin her bir adımında ayrı bir stres yaşayan öğretmenler atama takviminin açıklanmasını izleyen zaman diliminde sözlü sınav olarak da adlandırılan mülakatlara başvurularını yapıyor ve sözlü sınava giriyorlar.
2019 yılında KPSS’YE girmiş olan öğretmenler, 2020 yılının şubat ayında sözlü sınavlara girdiler ve nihayet 25 Şubat’ta sonuçlar açıklandı. Sonuçların açıklanmasının hemen ardından puanları düşürülen birçok öğretmenin olduğu ortaya çıktı. Geçmiş yıllarda da yaşandığı gibi KPSS’DE başarılı olmuş yüzlerce öğretmene tercih yapma hakkı için gerekli olan 60 puanın altında notlar verilerek, atanmaları engellendi. Başka bir deyişle yine fedakarlıklarla hazırlandıkları sınavdaki başarıları, hatta bu sınavın sonucuna göre elde ettikleri branş dereceleri yok sayılarak sözlü sınav adı altında yapılan tamamen subjektif bir yöntemle belki de çocukluklarından beri hayalini kurdukları mesleklerini yapmalarına izin verilmedi.
SINAVDA BAŞARILI SÖZLÜ DE BAŞARISIZ!
KPSS’DE yüksek puanlar almış birçok öğretmenin sözlü sınavlarda düşük not almaları oldukça dikkat çekici. Sözlü sınavlarda öğretmenlere asıl olarak pedagojik formasyonda aldıkları eğitime dair bilgiler soruluyor ki, bu konudaki yeterlilikleri KPSS’DE de ‘Eğitim Bilimleri Testi’ başlığı altında değerlendiriliyor. Bu testten yüksek netler yapmamış olan bir öğretmenin KPSS’DEN iyi bir sonuç elde etmesi mümkün değil. Ancak bu testi başarıyla geçmiş olan öğretmenler aynı bilgileri ölçen sözlü sınavda başarısız oluyor. Bu da kafalarda bir soru işareti yaratıyor.
MEB, KENDİ KRİTERLERİNE DAHİ UYMUYOR
Nitekim, bakandan ve müdürlerden gelen açıklamalar ve halkta oluşan algı bu sınavın amacının başka olduğunu gösteriyor. Mülakatlarda düşük puan verilen öğretmenlerin aslında devlet için bir şekilde sakıncalı görülen kişiler olduğu al
gısı öne çıkıyor. Mülakatlarda hangi kriterlere bakılacağı, öğretmenin hangi yetilerinin hangi başlıklar altında değerlendirilmeye tabi tutulacağı MEB’IN yayımladığı yönetmelikte açıkça belirtilmesine rağmen MEB yetkilileri buna uygun davranmadıklarını itiraf ediyorlar. Ancak hukuki olarak yapılan itirazlar öğretmenin sınavda başarısız olduğu için düşük puan aldığı şeklinde cevaplandırılıyor. Uygulamadaki bu ikilem; yapılan açıklamalar ile devlet için tehlikeli hatta suçlu ilan edilen öğretmenlerin, bu durumun aksini ve suçsuzluklarını ispat etmelerinin önünde engel teşkil ediyor.
Anayasa Mahkemesinin memuriyete