SURİYE’DE 33 ASKERİN ÖLDÜĞÜ SALDIRININ ARDINDAN İKTİDARA TEPKİ YAĞDI ‘Emperyalistler ve askeri güçler çekilsin’
Suriye’de bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan hava saldırısında 33 askerin yaşamını yitirmesinin ardından muhalefet partileri, iktidarın savaşçı dış politikasına tepki gösterdi. CHP Meclisin acilen olağanüstü toplanması için başvurdu. HDP Eş Genel Başkanları da Meclisin toplanması ve halkın bilgilendirilmesi çağrısında bulunarak, “Savaş karşısında barışı savunan bütün güçleri sorumluluk almaya çağırıyoruz” dedi. Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ise iktidarın siyasi hırslarından ve Suriye’deki paylaşımdan pay kapmaktan vazgeçmesi gerektiğini vurgulayarak, “Suriye ve bölgede barışın sağlanmasının yolu, emperyalist müdahalelere son verilmesinden ve buradaki tüm askeri güçlerin geri çekilmesinden geçmektedir. Ülkede ve bölgedeki tüm emek barış ve demokrasi güçleri savaş kışkırtıcılığına karşı barış mücadelesini büyütme göreviyle karşı karşıyadır” dedi.
Suriye’de cihatçı örgütlerin elindeki son kent İdlib’de, Türk Silahlı Kuvetlerine yapılan saldırıda 33 asker yaşamını yitirdi. Saldırının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından çok uzun süre bir açıklama yapılmazken, iktidarın Suriye politikası tepki topladı. CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, İdlib’de yaşanan saldırıların ardından Meclisin 29 Şubat 2020 Cumartesi günü saat 14.00’te olağanüstü toplanmasını öngören önergeyi Meclis Başkanlığına sundu. Meclisin 1 No’lu kapısında açıklama yapan Özel, gelişmelerin Suriye ile sıcak çatışma noktasına gelmesi nedeniyle Mecliste grubu olan partiler ve Meclis başkanıyla iletişim için de olmaya gayret ettiklerini söyledi. Meclis Başkanı ve AKP grup başkan vekiliyle yaptıkları görüşmeden genel kurulun her zamanki gibi salı günü toplanması izlenimi edindiklerini belirten Özel, “Aslında bu Meclisin 7 günlük değerlendirme yetkisinin suistimalidir. Suriye-İdlib konusunda genel görüşme yapılmasını talep ediyoruz. Yürütme organının Meclis’te kritik bilgiler verecek olması nedeniyle kapalı oturum olmasını teklif edeceğiz. Bu kapalı oturumda her şeyin konuşulmasını öneriyoruz. Konu savaş olduğunda yetki Tbmm’dedir” dedi.
‘HATALARDAN DÖNMEK İÇİN GEÇ DEĞİL’
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar yaptıkları ortak açıklamada, savaşın ve çatışmanın halklar açısından her zaman acı ve gözyaşı anlamına geldiği ifade edildi. Bu gerçekle hareket ederek son Suriye tezkeresinde de Mecliste hayır oyu kullanan tek partinin HDP olduğu belirtilen açıklamada, Ortadoğu’da içinden çıkılmaz bir hal alan savaş durumunun sona ermesi ve bölgesel barışın gerçekleşmesi için en gerçekçi yolun diyalog ve müzakere olduğu dile getirildi. Saldırının ardından yapılan karartma, gizleme, sansür ve sosyal medya platformlarının engellenmesinin alınan tezkere kararındaki yanlışlığı saklama amacı taşıdığı ifade edilen açıklamada, toplum merak içindeyken iktidarın Meclisi bilgilendirmemesinin kabul edilemeyeceği vurgulandı.
İktidarın öncelikle halkı ve Mecliste grubu olan/olmayan tüm partileri acilen şeffaf bir şekilde bilgilendirmesi için Meclisin olağanüstü toplanması çağrısında bulunulan açıklamada, “Bunun için TBMM Başkanını yetkisini kullanarak Meclisi acilen toplamaya davet ediyoruz. Bugüne kadar yapılan hatalardan dönmek için hâlâ geç değildir. Savaş karşısında barışı savunan bütün güçleri sorumluluk almaya çağırıyoruz” denildi.
‘İKTİDAR PAYLAŞIMDAN PAY KAPMAKTAN VAZGEÇMELİ’
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, hükümetin çatışmacı, yayılmacı, İhvancı dış politikasının artık açık bir savaşın eşiğine geldiğine dikkat çekti. Daha önce durumu savaş olarak adlandırdıklarını ve bu yüzden yargılandıklarını hatırlatan Gürkan, “Bugün gelinen noktada iktidar bir savaş halini açıklamaktadır. Şimdiye kadar 33 canın evlerine ve ülkeye ateş düştü. İktidar hâlâ ‘Rejim güçlerinden de şu kadar vurduk’ açıklamalarıyla kamuoyu nezdinde adeta öç alındığı algısı yaratmakta, sınıra yığdığı mültecilerin umutları ile oynarken batı ülkelerini de tehdit etmektedir” dedi.
‘EMPERYALİST MÜDAHALELERE SON!’
Ayrıca Rusya’nın operasyonu kendilerinin düzenlemediği açıklamaları ve Türkiye’nin pozisyonuna ve Suriye’de operasyonu birlikte yürüttüğü güçlere dair açıklamalarının da manidar olduğunu belirten Gürkan, iktidarın bu yanlıştan en kısa zamanda dönmesi gerektiğini söyledi. Gürkan “Bir kez daha hatırlatmak isteriz, iktidar siyasi hırsları ve yayılmacı, paylaşımdan pay kapma amaçlı çatışmacı politikalardan geri dönmelidir. Suriye ve bölgede barışın sağlanmasının yolu, emperyalist müdahalelere son verilmesinden ve buradaki tüm askeri güçlerin geri çekilmesinden geçmektedir. Bu temelde ülkedeki ve bölgedeki tüm emek barış ve demokrasi güçleri savaş kışkırtıcılığına karşı barış mücadelesini büyütme göreviyle karşı karşıyadır. Partimiz bu sorumlulukla ülkede demokrasi, bölgede barış mücadelesinin parçası olmaya devam edecektir” dedi.
‘CİHATÇILARIN HAMİLİĞİNDEN VAZGEÇİLMELİ’
Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş, bu savaşın Türkiye’de veya Suriye’nin güvenliği için değil, iktidarın bekası için yapıldığını söyledi. İktidarın cihatçıların hamiliği yapmaktan vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Aktaş, “Bölgede kalıcı barışı tesis edecek bir ortam sağlanmalıdır. Tsk’nin de terör örgütü ilan ettiği cihatçılarla yan yana gelmenin bedelini yıllardır ödüyoruz. Artık savaş siyasetine bir an önce son verilmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi ise yaptığı açıklamada, “Ülkemiz Nato’culara, Amerikancılara, cihatçılara teslim edilmeyecek kadar değerlidir. Halkımızın büyük çoğunluğunun onaylamadığı Suriye politikası derhal terk edilmeli, Türk birlikleri Suriye’den geri çağrılmalıdır” dedi.
‘ÇÖZÜM BARIŞ VE KARDEŞLİK SİYASETİNDE’
Sol Parti ise “İdlib’de ne için ölüyor ve öldürüyoruz? Türkiye neden CIA tarafından eğitilmiş cihatçı güçleri koruma ve kollama sorumluluğu üstlenmek zorunda kaldı?” sorularını yöneltti. Açıklamada “Suriye’yi her yönüyle yıkıma uğratan emperyalist saldırganlığa ilk günden itibaren karşı çıktık. Akp’nin cihatçı-fetihçi anlayışla, emperyalist yıkımın parçası olmasının nasıl felaketlere yol açacağını her aşamada ifade ettik. Bugün geldiğimiz tablo bu yöndeki gerici ve teslimiyetçi politikaların geldiği son ve kanlı duraktır” denildi.