‘SIBYANDAN BAŞKA ÇÖZÜMÜM YOK’
BİR ilaç fabrikasında çalışan Nurcan Başer, yakında çocuğunu sıbyan mektebine göndermek zorunda kalacağı için kaygılı. “İşimden çıkmak istemiyorum, çocuğumu sıbyan mektebine vermek istemiyorum, ama başka bir çözümüm de yok” diyen Nurcan, çaresizliğini ve korkularını şöyle aktarıyor:
“Eşim yakın bir zamana kadar işsizdi, 6 ay işsiz kaldı. Borçlar birikti, ev sahibi evden çıkarmaya çalıştı. Ben işe girdim böyle olunca. Köyden kayınvalidemi çağırdım çocuklara baksın diye. Ama birkaç haftaya geri dönecek. Mahallede kreş olmadığı için mecburen çocuklarımı sıbyan mektebine vereceğim.
Burada çalışan anneler de oraya veriyor. Ama pahalı, 850 lira istiyorlar. Bin lira da senelik kırtasiye masrafı için istediler. Yan komşum da 650 lira veriyor. Ben devletten kreş yardımı istemeye gittim, ama MEB’E kayıtlı bir kurum olmadığı için, çocuğumun orada olduğuna dair bir belge veremeyeceklerini söylediler. Allah korusun çocuğuma oradayken bir şey olsa ne yapacağım, orada olduğunu bile kanıtlayamam, bundan korkuyorum.
Yukarı Atakent Mahallesi'nde özel kreşler var, ancak hem servis ücreti hem de kreş fiyatları neredeyse benim maaşına denk düşüyor. Sıbyan mektebinden başka bir çözümüm yok. Çocuğumun etkileneceğini düşünüyorum ama komşularım ‘Düşünme öyle’ diyorlar. Ne yapacağımı bilemiyorum...”
‘OYUMU KREŞ İÇİN VERMİŞTİM’
Küçükçekmece Belediyesinin, vaatlerini yerine getirerek İkitelli’ye çalışma saatlerine uygun kreşler açmasını istiyor Nurcan. “Devletin uygun fiyatlı, saatleri çalışma saatimize uygun kreşler açmasını istiyoruz. ‘Vakıflara çocuk vermeyin’ diyor CHP, ama mecbur kalınca ne yapacağız, çalışmamız da lazım? Ya evde oturacaksın diyorlar ya da ‘gideceksin sıbyana vereceksin. Ekrem İmamoğlu’ya oy verme sebebim çocuklar ve kadınlar için verdikleri vaatlerdi. Herhalde yapacak dedim, neredeyse bir yıl oldu, bizim mahallede hâlâ tek bir kreş yok.”