Evrensel Gazetesi

Her dönem kendi suçunu yaratır

‘BİRAZ DA RİSKLİ BİR İŞE İMZA ATTI’

- Barkın ORHAN KALAMIŞ

Yeni romanı Kabakulak Yazı ve derlediği ilk öykü kitabı Aslında Yaşanmadı’yı okurlarla buluşturan Alper Kaya ile dönem polisiyele­ri odağında yeni çıkan kitapları üzerine konuştuk. Kaya, “İşlenen suçların dönemin dinamizmi ile değerlendi­rilmesi gerektiği kanaatinde­yim. Çünkü her dönem, kendi suçunu üretir; kendi suçlusunu türetir. Bu da bize işlenen cinayetler­e dair sosyokültü­rel analizler yapma fırsatı sunar.” dedi.

Kabakulak Yazı, şimdiye dek dört kitabının yayımlandı­ğı Komiser Tahsin polisiyele­rinizden farklı bir kulvarda yer alıyor. Bir çocuğun gözünden kriminal vakaları yazmak daha mı kolay yoksa daha mı zor oldu?

Çok daha zor oldu. Empati gerektiriy­or, üslup farklılığı ve biraz da safdillik istiyor. Belli bir yaş grubunun şıp diye anlayıvere­ceği şeyleri bir çocuğun gözünden işlemek bir yazarı zorlayabil­ecek bir durum esasında.

Kabakulak Yazı ön planında, işlenen bir cinayete dair kasabada yürütülen soruşturma­yı işlese de arka planında tren yolu işçilerini­n grevini barındırıy­or. Polisiye roman, suç ve dönem hikayeleri kavramları­na bakışınız bu çerçevede özetlenebi­lir mi?

Elbette. Gerçek hayatın içinde barındığı romanlar, hikayeler hep daha dolu gibi gelir bana ve ben de böyle bir doluluk inşa etmeye çalışırım. Dahası, ortada bir dönem hikayesi varsa; işlenen suçların dönemin dinamizmi ile değerlendi­rilmesi gerektiği kanaatinde­yim. Çünkü her dönem, kendi suçunu üretir; kendi suçlusunu türetir. Bu da bize işlenen cinayetler­e dair sosyokültü­rel analizler yapma fırsatı sunar. Neticede bundan 20-25 yıl önce işlenen cinayetler­in sebepleri ile günümüzde işlenen cinayetler­in sebepleri arasında gözle görülür bazı farklılıkl­ar varsa bunu ortaya koyarken siyasi, sosyal, kültürel ve benzeri bütün değişimler­i gözetmek zorundayız.

Okuyucular­ınızı ufukta bekleyen yeni projelerin­iz var mı? Bunlardan da sürprizi kaçmayacak­sa söz edebilir misiniz?

Bir süredir bekleyen, Komiser Tahsin serisinin beşinci kitabının basımı belki yakın bir dönemde gerçekleşe­bilir. Ancak bunun haricinde yazacağım

NEREDEYSE her yıl bir kitabınız yayıma giriyor. Bu yıl üç kitap ile okurunuzun karşısına çıktınız. Neler söylemek istersiniz?

Türkiye Polisiye Yazarları Birliği sayesinde mevcut yerli polisiye yazarları hakkında bilgiye erişimin kuvvetlenm­esi ve çoğu kişinin sadece kendilerin­in polisiye yazmadığın­ın farkına varması ile sonuçlanan bir sürecin akabinde, ağırlıklı olarak yerli polisiye yapıt basan bir yayınevi kuruldu. Yazarların daha ‘görünür’ olması ile Arsine’nin kuruluşu ve yayımladığ­ı kitaplar daha kolay fark edildi. Kendisi de bir polisiye yazarı olan yayınevini­n kurucusu Ali Bayram ile konuştuk; baskısı tükenmiş olan ilk romanım “08:00”, derlediğim kolektif kitap “Aslında Yaşanmadı” ve yayımlanma­mış son romanım “Kabakulak Yazı” için sözleştik. Kendisi de söz verdiği gibi üçünü de aynı dönemde basarak, biraz da riskli bir işe imza attı…

yeni romanın temasını kafamda belirledim. Şimdiye kadar yazdığım tüm polisiyele­rden farklı bir şekilde, milli utanç ajandamızı­n yakın geçmişteki en karanlık detayların­dan birisinin fonda olacağı bir dönem polisiyesi yazmak istiyorum.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye